Bu haftaki soru yağmuru programında konuğumuz 1.OSB yönetim kurulu başkanı ve LC Waikiki’nin patronu Mustafa Gültekin idi. Birinci OSB hakkında bilgiler verdi. Yeni genişleme projesi tamamlandığında yerli ve yabancı yatırımcıların 50 cıvarında fabrika kuracağını ve çalışan sayısının 2000 civarına ulaşacağını anlattı.
İlk olarak Hendek OSB’de başladıkları yatırımları ile Sakarya’ya geldiklerini, şu anda 1000 civarı çalışanı ile ürünlerinin çoğunu ihraç ettiklerini söyledi. Dikkat çekici bir konu da, çalışanlarının %80’ninin kadın olması. 90 Milyon$’lık ihraç yaptıklarının, yeni yatırımları ile bu rakamı daha da arttıracaklarını söyledi.
İhracatta, hazır giyim sektörü çok önemli. Çünkü ithal girdi kullanmıyor. Kullandıkları ürünlerin tamamı yerli. Yani ihraç edilen üründen elde ettikleri gelir tamamen yurtiçinde kalıyor. Mustafa Bey’in ifadesine göre, eğer hazır giyim sektörü desteklenir ise, ihracatın lokomotifi olmaya aday. Türk ürünleri Dünya’da beğenilen ürünler. Bir örnek verirsek, Çin ve Uzakdoğu pazarının hazır giyim ürünlerinin ihraç fiyatı kg olarak 8-10$ civarında iken, Türkiye’nin ihrac ettiği ürünler 20$’dan alıcı buluyor.
Mustafa Bey’in ifadesine göre, birinci OSB olarak önümüzdeki günlerde OSB’nin içerisinde bir AVM kurarak, OSB’de üretim yapan tekstil ve gıda fabrikalarının ürünlerini tüketiciye ucuz fiyattan ulaşmasını temin etmek istiyorlar. Bunda amaç, sadece ürünlerini pazarlamak değil, şehirle sanayi arasında bir aidiyet duygusu oluşturup, halkın da bu tesislere sahip çıkmasını sağlamak.
Bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak gurur duydum. Böyle yatırımcılar her yönüyle desteklenmelidir. İnşallah bunların sayısı artar. Ancak bu iş insanlarını da şehirdeki sportif, sosyal ve kültürel projelere destek vermelidir. Bu şehirde kazandığı paranın bir kısmını bu şehre harcamaları gereklidir. Teşekkürler Mustafa Gültekin, teşekkürler LC Waikiki.
Siyasilerimiz son yıllarda her ile bir üniversite sloganı ile yola çıktı. Daha sonra bu kervana, özel ve vakıf üniversiteleri eklenince, sayı 175’i buldu. Peki sayı artarken kalite de arttı mı? Dünya’nın en iyi 500 üniversitesi sıralamasında Türkiye olarak sadece tek üniversitemiz var. O da, 400-500 bandındaki İstanbul Üniversitesi. Hani çok övündüğümüz bir slogan var, bir Türk Dünya’ya bedeldir, Türk insanı zekidir çalışkandır diye. Ama bunlar galiba kendi kendimize verdiğimiz gaz. Yani, Türk’ün Türk’e propagandası. 2018 yılında yapılan bir araştırmada, Dünya ülkelerindeki üniversite mezunlarının beceri ve yetkinlik sıralaması yapılmış. Bu sıralamada, Türkiye 94. Ülke konumunda. Meksika, Pakistan, Suudi Arabistan, Endonezya bizim üstümüzde. Anlaşılan marifet çok üniversite açmak değil, nitelikli mezun vermekmiş. Her çocuğumuzu üniversite okutmak zorunda değiliz. İlk öğretimden sonra eğilimlerini tespit edip, meslek okulları ve meslek yüksek okullarına yönlendirmeli, meslek sahibi yapmalıyız. Bu üniversite açma rezaletine son vererek, daha az üniversite, daha az öğrenci fakat daha eğitimli ve bilgili, Dünya’ya açık öğrenciler yetiştirmeliyiz. Bence, siyasiler vaatlerinde yeni üniversite açmak yerine, seviyeyi yükseltecek projeleri vaat etmeliler.