İstanbul büyükşehir belediye seçimleri iptal edildi. Bu iptal kararında kimler suçlu yada suçsuz?
Suçsuzlar:
Vatandaş, en masumu. Oy kullanmaya gitti, tercihi yaptı.
Adaylar da masum. Kampanya boyunca gerek kendilerini gerekse projelerini anlatarak seçmenden oy istediler.
Suçlular:
Siyasi partiler. Sandık müşahitlerin eğitimini yeteri kadar vermediler. Gerekli disiplini sağlayamadılar. Özellikle AKP’li sandık müşahitleri görevlerini yapmadılar. Gerek sandık tutanaklarında, gerekse geçersiz oyların tespitinde gerekli özeni göstermediler. İtirazlarını yapmadılar.
Çok Suçlular:
İlçe Seçim Kurulları. Sandık başkanlarının kanunen kamu görevlisi olması gerekirken, kamu dışından da atama yaptılar. Halbuki bu uygulama ancak yeteri kadar kamu görevlisi yoksa yapılabilir. İlçe seçim kurulları, sandık tutanaklarını özensiz işleyerek, kaydırmalar yaparak çeşitli spekülasyonlara yol açtılar.
Yüksek Seçim Kurulu: Seçim günü İstanbul’un tamamı 5-6 saatte sayılmış iken, itiraz edilen ilçeler ve geçersiz oyların sayımı haftalarca sürdü. Bu da, vatandaşta güvensizliğe yol açtı. Özellikle son aldıkları iptal kararı tam bir garabet oldu.
Eğer sandık kurullarının yapısı kanuna uygun değil ise, onların yaptığı seçimin tamamı iptal edilmelidir. Yani, zarfın içindeki dört oydan biri değil tamamı geçersiz olmalıdır. Siz eğer, aynı zarfın içindeki dördü geçerli biri geçersiz derseniz bu çok komik olur. Ayrıca bu karar, YSK’nın geçmişte verdiği kararlara da uymuyor.
Türkiye bir ekonomik darboğazdan geçiyor. Bu iptal kararı piyasalardaki belirsizliği arttırdı. Döviz fırladı, faizler arttı. Merkez Bankası rezervleri düştü. Piyasa tamamen durdu ve kilitlendi. Artık, hükümet de ekonomi için gerekli olan yapısal kararları seçime kadar alamaz. Bu seçimin devlete, millete, siyasi partilere maliyeti acaba kaç para olacak? Ancak bu bedeli, yine millet ödeyecek. Bu işte en günahsız olan millet.
Konuya demokrasi açısından bakarsanız yapılan bu ihmal ve özensizlikler sandıktaki oya yansımamıştır. Kimin ne kadar oy aldığı bellidir. Kazanan da kaybeden de bellidir. Bu iptale sebep olan başta YSK, il seçim kurulları, ilçe seçim kurulları, memur olmadığı halde sandıklarda görev alan sandık başkanları hemen istifa etmeli ve çok ağır tazminata mahkum olmalıdırlar. Onların yaptığı bu yanlışlığın bedelini biz niye ödeyelim?
