İstanbul seçimleri yapıldı. Vatandaş tercihini yaptı. Çıkan neticeye göre herkes kendine göre yorum yapıyor. Yapılan yorumlara bakıyorum aynı spor programlarındaki yorumlar gibi.
Takım galipse oynanan oyun, maç içerisindeki hatalar, kalecinin hatalı yediği gol, santrforun boş kaleye atamadığı gol konuşulmaz. Ancak takım mağlupsa gene oynanan oyun göz önüne alınmaz mağlubiyetin faturası hakeme veya teknik direktöre çıkarılır. Maç içindeki hatalar görülmez. Çok az kimse oynanan oyunu, taktiği, oyuncuların becerisini yanlış oyun değişikliğini konuşuyor. Yani sahada oynanan oyuna göre değil, skora göre yorum yapılıyor. Top direkten geri dönmeyip 5cm içeriye vursa gol olacak, yorumlar tamamen ters yapılacak. Aynı siyaset de böyle. AKP'nin seçim yorumlarındaki tespitler doğru. İsraf, ehil olmayan yöneticiler, halktan kopuk lüks ve şatafatlı yaşam, halka tepeden bakma, FETÖ ile mücadelede samimiyetsizlik, adil olmayan mahkeme kararları, PKK mücadelede tutarsızlık vs.
İyi de şimdi gündeme getirilen bu konular birdenbire mi ortaya çıktı? Bunlar iktidarın gücünü azaltmıyor muydu? Eğer seçimi AK Parti kazansaydı bu sorunlar yok mu olacaktı? Bu uyarıları yapan yazarlar ve aydınlar bir bir gazete ve ekranlardan uzaklaştırıldığında bu sorunlar yok mu oldu?
İstanbul sonuçları göstermiştir ki halktan ve onun sorunlarından uzaklaşırsan, halk da senden uzaklaşıyor.
Geçmiş seçimlerde gözlediğim 2 örnek var. Rahmetli Erdal İnönü mahalli seçimlerde "limon gibi sıkılmak ister misiniz?" sloganını kullanmış, sonuçta İstanbul Ankara dahil birçok yerde seçimi kaybetmişti. Daha sonra rahmetli Özal, "Eli kolu bağlı belediye başkanı ister misiniz?" diye seçim kampanyasını yürüttü. Sonuçta Malatya hariç tüm büyükşehir belediyelerini kaybetti. AK Parti ise, "seçilse bile mecliste çalıştırmayız" söylemi ile hem İstanbul'u hem Ankara'yı kaybetti. Yani bu milleti tehdit ederseniz halk bunu cezalandırıyor. Eğer onun sorunlarını dert eder ve kulak verirseniz, halk sizi seçiyor. Yani, Ak Parti seçimde yaptıklarını anlattı ancak halk yapmadıklarını değerlendirdi.
***********
SASKİ Genel müdürü Rüstem Keleş görevinden ayrılarak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi genel sekreteri oldu. Keleş, uzun yıllar görev yaptığı SASKİ'de başarılı hizmetler yaptı. Rüstem Keleş, bu şehrin yetiştirdiği iyi bir bürokrattır. Eğer Büyükşehir Belediyesi, 5 tane önemli hizmetini saysa bunun en az 2 tanesi SASKİ'nin yatırımıdır. Eğer Rüstem Keleş'in yerine en az onun kadar ehil bir atama yapılmaz ise Sakarya'ya yazık olur. Dolayısı ile yeni atanacak SASKİ genel müdürünü ve icraatlarını yakından takip edeceğiz