Ömrümüzden neredeyse bir çeyrek asır, iktidarı ‘dokunma’ uyarılarıyla geçti.

Zeytinime dokunma! Toprağıma dokunma! Kadınlarımıza dokunma! Çocuklarımıza dokunma! Şimdilerde Sakaryalı bir grup güzide insanın oluşturduğu bir topluluk bunlara yenisini ekledi; KÖYÜME DOKUNMA!

Önceki gün bir basın açıklaması yaptılar, iş olsun babından ve görev icabı katılmadığım, bitse de gitsek, ne saçmalıyor bunlar demediğim, diyemediğim, oldukça doyurucu, bir o kadar önemli ve hiç kimsenin ‘bana ne’ diyemeyeceği bir açıklama…

Ben de ülke gündeminden sıyrılıp arada bir bu güzide platformun taleplerini dillendirip açıklamalarını yorumlayacağım.

Konu; büyükşehir ayağı ile köylerin mahalleye dönüştürülmesi ve ardından yaşanan sıkıntılar.

Malumunuz mevcut iktidar, 12 Kasım 2012’ de çıkardığı Büyükşehir Yasası ile önce köyleri mahalleye döndürdü. Bizim de arasında olduğumuz 30 ilde 16 bin 220 köy bir anda mahalle oldu.

Yasayla birlikte köylülerin ortak malları, meraları, suları, araçları belediyelere devredildi.

Köylüler de bu alanları kullanabilmek için ücret ödemek zorunda kaldılar.

Bunun yanı sıra araziler ve meralar inşaata açıldı, belediyeler tarafından satıldı, tarım alanları amaç dışı kullanıma açıldı. ‘Köy olmaktan çıkan’ bölgelerde köylülerin ihtiyaç duyduğu ahır benzeri yapılar yapmalarını zorlaştırıldı, hayvancılık yapanlar bulundukları yerden uzaklaşmaya zorlandı. Bürokrasi arttı.

Ha bir de belediyecilik anlayışları sebebiyle, belediye sınırları dahilinde oy almakta zorlanan iktidar partisinin oyları arttı…

İstatistikler ortada…

Eğer o sezime bu kanunla girmeseydiler, iktidar büyükşehirlerin tamamına yakınını kaybedecekti. Köyleri mahalle yapmakla, belediyecilik hizmetlerinden bihaber ama iktidarı benimseyen milyonlarca oy, iktidarı yerel yönetimlerde kurtarmaya yetti de arttı.

Sonra sıkıntılar baş göstermeye ve halk sıkıntılarını beyan etmeye başlayınca, bir hal çaresi bulmak zorunda kaldılar.

Platform sözcüsü Mecdi Cengiz’in ifadesiyle;

Devlet geleneğimizin ana unsuru ve temeli, ekonomik ve sosyal hayatımızın taşıyıcı kolonu olan köylerimizin üretim, ekonomi, sosyal ve kültürel hayatında tehdit oluşturan bu durumun 7 yıllık uygulamadan sonra görülmesi üzerine bu olumsuzluğa karşı çok bir adım atıldı.

21 Kasım 2019 tarihinde yapılan 3. Tarım ve Orman Şurası sonuç bildirgesinde Sayın Cumhurbaşkanımız "Büyükşehir Belediyelerinde Mahallelerin KIRSAL ve KENTSEL olarak Yeniden Yapılandırılması, Kırsal Mahallelerde KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİNİN KORUNMASI” ile ilgili 17. Maddeye özel bir vurgu yapmış, KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİ hedefini bizzat göstermişti.

Bunun sonucunda 6 Kasım 2020'de yapılan 2021 Yılı Bütçe görüşmelerinde Tarım Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli de "Büyükşehir Yasası maalesef tarım ve hayvancılığa büyük zarar verdi, tarımsal faaliyetlerin daha düzenli ve verimli olması için BÜYÜKŞEHİR YASASINDA tadilata ihtiyaç var" diyerek bir kere daha acı gerçeği dile getirdi.

Sonuçta Sayın Cumhurbaşkanımızın 3. Tarım Şurasında hedef olarak gösterdiği KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİNİN KORUNMASI yasada yer almamışsa da, yarı köy statüsü sayılabilecek 7254 sayılı KIRSAL MAHALLE yasası mecliste kabul edilmiş ve 16 Ekim 2020'de resmi gazetede yayınlandı.

7254 Sayılı yasaya göre KIRSAL MAHALLE olan yerler bu yasa ile önemli avantajlar sağlıyor olsalar da, nihai amaç Sayın Cumhurbaşkanımızın hedef gösterdiği KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİNİN KORUNMASI ile tarım ve hayvancılığı geliştirmek, tarlaların iskana açılmasını önleyerek, TOPRAK ANA İLE köylerin doğasını, dokusunu ve kültürünü korumak amaçlıdır.”

Harika bir karar, tamam yine bir ‘U’ dönüşü ama zararın neresinden dönersek kardır.

Peki dönebildik mi? Bakalım….

Yine Mecdi Cengiz’den aktarayım;

“KIRSAL MAHALLE yasası çıktıktan ve uygulanması ile ilgili yönetmelik yayınlandıktan sonra Sakarya dışındaki Büyükşehirlerin tamamında başvuruları sonucu yüzlerce mahalle, KIRSAL MAHALLE statüsüne geçti.

Ancak Sakarya’mızda yasaya rağmen ne yazık ki belediyeler muhtarların müracaatlarını çeşitli şekilde engelledi, başvuran köylerin dilekçelerine cevap bile verilmedi.

30 Büyükşehir içinde en önemli tarım ve hayvancılık bölgelerinden biri olan Sakarya’mızda bugüne kadar KIRSAL MAHALLEYE alınan tek bir yerleşim alanı bulunmuyor.

Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere devletin en üst düzeyindeki yetkili ve sorumlular, büyükşehirlere bağlanan köylerin mahalle yapılmasının tarım ve hayvancılığa önemli ölçüde zarar verdiğini belirterek yasa çıkarırken bu yasayı uygulamakla yükümlü olan belediyeler yasa ile kendine geçen mera ve arazileri, yasa ile çelişen bir şekilde yıllarca oraları koruyan, kollayan, emek veren köylülerin rızası hilafına satıyorlar.

Bu durum ileriki dönemlerde köylerde telafisi imkansız olumsuzluklara ve sorunlara yol açacaktır.

İşte bu nedenlerle tarım ve hayvancılığın, köylere özgü yaşam tarzı ve kültürünün, doğanın, kent mahalleleri gibi beton yığınları arasında kaybolmasını önlemek, KIRSAL MAHALLE avantajlarından yararlanmak, TOPRAK ANAYI ve tarım alanlarını korumak için bu önemli sorunlar siz yerel ve ulusal yazılı ve görsel basın ve internet medyası aracılığı ile kamuoyuna başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletimizin ilgili ve yetkili tüm kurumlarına siyasi partilerin genel merkezleri başta olmak üzere tüm teşkilatlarına iletmek, sesimizi duyurmak, görüşmeler yapmak üzere KÖYÜME DOKUNMA platformunu kurduk.

Bugüne kadar ilçe belediyelerine kırsal mahalle başvurusunda bulunup, bu başvurulara süresi içinde cevap vermeyen ve herhangi bir işlem yapmayanlar hakkında yasal haklarımızı sonuna kadar savunacağız.

Buradan mahallelerin yasal haklarının takipçisi olması gereken değerli muhtarlarımız başta olmak üzere, muhtar örgütlerine ziraat odalarına, köylerde ve köy dışında yaşayan, köy ve doğa dostu herkese çağrıda bulunuyoruz. Lütfen köylerimizin doğal yapısının, tarım ve hayvancılık üretiminin, kadim köy kültürünün yok olmasına seyirci kalmayalım. KÖYÜME DOKUNMA PLATFORMU, mahalle yapılan köylerin KIRSAL MAHALLE haklarını, tarım ve hayvancılık üretimini, doğal yaşamını savunan, hiçbir siyasi ve politik tarafı olmayan bir platformdur.”

Konu önemli, fırsat buldukça devam edeceğiz…