Sevgili okurlar,
Güne elbette, “merhaba, günaydın, iyi günler..” diyerek başlamanın yanı sıra, “ gününüz aydın, sofranız bereketli, yaşamınız mutlu olsun” demekte var..
Bunu tek kelime  ile “ bismillah” olarak tercih edenlerimizin sayısı da çok..
Öyle ya, “Allah'ın selamı üzerinize olsun” diyenlerimiz de çok..
Hani hep deriz ya, “ her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” diye!
Onun gibi, herkesin günü kalkışı farklıdır..
Kimi, üzerine güneş doğmadan kalkar, büyük özveri ve güven ile ibadetini yapar, kimi sporla güne başlar, kimi güler yüzünü gösterir, yaşam bu ya, bir hayat tarzıdır da..
“Rızıkların gün doğmadan dağıtıldığına inananların, güne merhabalara da farklı olmasa bile, bu anlayışta büyük bir inanış, bir dini ritüelin yattığı” söylenir..
Güne, “merhaba” demek?
Güne, “günaydın” demek?
Güne, “bismillah” ile başlamak, ne güzeldir..

BİR KÖPRÜDÜR O?
“Yaşamın güçlükleri, sorunlar yumağı, hayat pahalılığı, siyasetin dayattığı sıkıntılar, talihsizlikler, hastalıklar, kazalar, yaşanılanlar, aslında bir sınavın bir parçası” değil midir?
İşte, geldik, gidiyoruz!
Kim, “o zenginliklerini, kim o ihtişamını ve kim o saltanatını” öteye götürmüş ki?
Kim, kim, kim?
Bunu anlamak için, mezarlıklara mı bakmamız gerekir?
Ölüm, adımız gibi gerçek?
Başka, bir yol mu var?
“O bir köprüdür, ondan herkes geçecektir..
O bir badedir, ondan herkes içecektir..”

Şair, öyle söylüyor ya?
Ama erken, ama geç, sırası gelen gidiyor işte!..
Kimi fakir, kimi zengin?..
Sırası gelen gidiyor işte!

MURAT UYGUN’UN TEMENNİSİ?
Sevgili gazeteci dostum Murat Uygun, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Whatsap grubunda, “Bir kahvenin tadını, bir insan sesi değiştirebilir. Berbat bir günü, bir insan yüzü güzelleştirebilir. Acı bir haberi, bir insan sözü hafifletebilir. Mutlu bir anı, bir insan daha mutlu yapabilir.
Beklediğimiz mutlu haberleri alacağımız, kendimizi değerli hissedeceğimiz sevgi, bolluk, bereket ve güzel sürprizlerin olduğu bir hafta başına, bismillah”
 diye  güne bir not düşmüş..
Ne güzellik, ne halisane, ne tertemiz duygular içiren bir paylaşım bu!
Cevap vermemek, olur mu?
Karşılıksız mı kalsın, bu güzel paylaşım?
Olur mu, yakışır mı?

HER GÜNE MERHABA!
Bizim Sakarya’nın tecrübeli, duayen grafik tasarımcısı, tecrübeli gazeteci, ustamız Mansur Yılmaz ile ilk günden beri, her sabah, ama, her sabah “ gün aydınlaşırız ya..
“Günaydın ustam, günaydınlar olsun!”
Yüzün, hep gülücüklerle dolsun, yüzün!
Sevgili Murat Uygun’un bu paylaşımı da, ister istemez insanı alıp, başka duygu diyarlarına götürdü..
“Bir selamı, bir merhabayı, kahve tadında bir buluşmayı, sakın ha, sakın dostlarınızdan, sevdiklerinizden” esirgemeyiniz!
Artık sınır, mınır da kalmadı!..
Telefon denilen bir alet, zaman mefhumunu bile yok etti..
He mi de görüntülü, “merhaba güzel kardeşim, merhaba Sakarya’m, merhaba Türkiye’m” demek, o kadar zor mu?


HALK KAHRAMANI HALİT MOLLA’NIN MİRASI?
Geçtiğimiz hafta içinde sevgili Portre yazarımız, edebiyatçı kardeşim, Sakarya hafızası Fahri Tuna ve sevgili  güzel insan gazetemizin müşfik babası Adnan Yüksel ile beraber, Ferizli İlçesi’ne gittik..
İlçe Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu’yu ziyaret ettik..
Hoş bir ziyaret oldu..
Bir çay içimi sohbete doyum olur mu?
Sonra, “birlikte İstiklal Mücadelesinin yerel kahramanlarından Halit Molla’nın kabrini” ziyaret ettik..
Ne inceliktir, genç neslin temsilcisi sevgili Fahri Tuna kardeşim, bize Halit Molla’yı anlattı..
İstiklal Mücadelesi sonrası, bir paye istemeyen bu mümtaz halk kahramanı,” mezarım, diğer mezarlardan görkemli olmasın” diyerek, yaşamını, mücadelesini, felsefesini de bize miras bıraktı..
Bilenlere ne mutlu..
Bilenlere..

GELECEĞİN ŞANTİYESİ KAYNARCA?
Oradan, Kaynarca İlçesi’nin gülen yüzü, Kaynarca’nın Bey- tül Emini Belediye Başkanı Murat Kefli’yi ziyaret ettik..
Çocukluk günlerimin “Hocaköyü” Kaynarca, gelişme yolunda emin adımlarla yürüyor..
Yollar kazılıyor, kanalizasyon çukurları açılıyor, atık tesis için çalışmalar sürüyor..
Her yer toz duman, yollar delik deşik ama, Başkan Murat Kefli,” bu yaz Adapazarlı hemşerilerimiz ile insanımıza sıkıntı verdik ama, başka çaresi yok.. Bu gecikmiş altyapıyı çözmemiz gerek.. Yakında buralar tamamlanıp, asfaltı atarsak, sorun kalmaz.. İnsanımız bunu bekliyor, sabır gösteriyor” diye durumu özetledi..
Bu görünümü ile geleceğin şantiyesi Kaynarca!
Toz duman içinden gülümsüyor bizlere!
“Ziyarette bulunmak, selamlaşmak, yüz, yüze sorunları, yapılanları, projeleri, geleceği konuşmak”, ne güzel..
“İçtenlik ve samimiyet içinde insanımıza, yöresine hizmet edenleri de anlamak, onların sesi, gözü, kulağı olmak”, gerekmez mi?
“Hizmet yolunda, seçtiklerimizi sorunlar ile baş başa bırakmak yerine, çözüm önerileri ile onlarla birliktelik yapmak”, size ne kaybettirir ki?
Böyle bir yazı sonunda, gel de merhum yazarımız Cahit Sıtkı Tarancı’yı anma?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.”
(Yaş 35 Şiirinden)

Selamlar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 19 Eylül 2023