Geçen hafta küçük bir Trakya gezintisi yapma fırsatım oldu.
İlk kez bulunduğum şehirleri gezerken Adapazarı ile oraları kıyaslamak artık bende bir alışkanlık haline geldi. Çoğu zaman istem dışı zihnimde bu karşılaştırma işlemi gerçekleşiyor.
İnsanın yaşadığı şehrin artılarını ve eksilerini daha iyi algılayabilmesi için bazen çemberin dışına çıkarak oradan bakması faydalı oluyor.
İçerdeyken Adapazarı’nın eksileri sürekli gözüme çarparken, dışarıda ise artıları görebiliyorum.
***
AYNI SAÇMALIK!
Adapazarı merkezde kaldırımlarda görme engelli vatandaşlara yönelik yapılan kabartmalı kaldırım taşları uygulaması ilk gününden bu yana dikkatimi çekiyor. Düşüncenin çok yerinde ama uygulamanın biraz saçma olduğunu her zaman düşünmüşümdür. Yer yer zikzaklar çizen kabartma taşların, bazen bir duvara sıfır bazen bir ağacı dolanan yolun görme engelli bir vatandaşa nasıl bir fayda sağlayabildiğini hep düşünmüşümdür. Zaman zaman kendim bile bu yolları takip ederek empati kurmaya çalışırım. Açık söylemek gerekirse kabartmalı kaldırımları takip ederek şehir içinde bir noktadan bir noktaya ulaşmak oldukça güç.
Bizimkilerin sırf göstermelik olsun diye yaptığı bir iş işte diye düşünürken, aynı saçmalıkla Yunanistan’da karşılaşmak yüzüme tokat gibi çarptı.
Gümülcine’nin merkezinde dolaşırken parkın yanındaki antika dükkanı önünden geçen kabartmalı yol gözüme takıldı. Dükkanın tam dibinden geçen daha sonra da duvar ile elektrik direği arasından süzülen ve ileriye doğru keskin bir viraj yapan kabartmalı kaldırım yolunu görünce kendimden utandım. Kendi kendime Adapazarı Belediyesi ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden özür diledim. Bu iş Avrupa Birliği üyesi bir ülkede bile böyle yapılıyorsa bizim belediyelere laf söylememek lazım, sustum!
***
SİVRİSİNEK MESELESİ
Dönüş yolunda Bulgaristan’ın Filibe şehrine uğradım. Meriç’in orta yerinden yardığı şehri dolaşırken parklarını gezmemek olmazdı. Şehir parkını çok beğenmemin yanı sıra sivrisinek istilasına uğrayınca durum değişiklik gösterdi. Filibe Belediyesi’ni ayıpladım!
Meriç Nehrinde yeterince temizlik ve şehirde ilaçlama yapılmadığı için Filibe’de ciddi bir sivrisinek sorunu yaşandığını görüce bizim belediyeleri taktir ettim doğrusu.
Sakarya Nehri ve Çark Deresi yeterince temizlenmese, şehir iyi ilaçlanmasa ciddi bir sivrisinek sorunu yaşayabiliriz.
Bazen sorunlar göze çarpmadığı zaman unutuluyor. Ben sivrisinek saldırısına uğrayınca Adapazarı’nda durumun ne kadar iyi olduğunu fark ettim.
Sivrisinek konusunda hem Adapazarı Belediyesi hem de Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etmek lazım.
***
ÇÖP SORUNU
Bu iki küçük notuma Türkiye’den bir ekleme yapayım.
Geçen yıl eğitim meselesi için uzun bir süre Eskişehir’de kalma durumum oldu.
Eskişehir, belediyecilik konusunda Türkiye’de önemli bir noktada bulunan bir şehir. Ama çöp politikası beni tatmin etmedi.
Eskişehir Tepebaşı bölgesinde kaldığım dönem süresince belediyece çöp poşeti uygulaması yapılıyor ve çöpler belli saatlerde toplanıyordu. Ancak bu uygulama kesinlikle sağlıkla bir sonuç vermiyordu. Çöpler sokakta birikiyor, bütün gün bekliyor. Çöp yığınlarını sokak hayvanları eşeliyor, sinekler birikiyor, koku yapıyor.
O manzarayı görünce de Adapazarı’nda çöp sorununun hayatımızdan çıkmış bir mesele olduğunu fark ettim.
Çöp toplama konusunda Adapazarı Belediyesi’nin son derece başarılı olduğunu söylemek lazım. Kendi adıma tebrik ediyorum.