Önceki gün gazetelerde bir haber vardı.
Kent Meydanı yeniden düzenleniyor. Açıldığı günden beri sürekli değişim gösteren ve hatta yapım aşamasından önce bile çokça tartışılan bir meydan olmuştu ve oluyor Kent Meydanı. Önce sürekli ismi değişti. Resmi açılış ismi Sakarya Kent Meydanı idi. Ama hiç kimse öyle demedi; Kent Meydanı olarak kaldı adı. Şimdi yine ismi değişti. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı veya Sakarya 15 Temmuz Demokrasi Meydanı.
Bu konuda ben de net değilim. Ama sanırım Demokrasi Meydanı. Ama Sakarya Demokrasi Meydanı da olabilir hatta Adapazarı Demokrasi Meydanı da… Kullanıma göre değişir. Ama hala halk arasında Kent Meydanı, en çok tercih edilen. Ben artık ‘isim’ konularına çok takılmamaya karar verdim!
O kadar çok isim değiştiriliyor ki, bir ciddiyeti de kalmıyor artık bu işlerin. Pekala, o meydan Aziz Duran Meydanı da olabilirdi! Veya Hakan Şükür Meydanı… Oradan dönüp Demokrasi Meydanı da olurdu. (Bakınız: Palmiye Caddesi).
Sonra projesi sürekli değişti. Meydanın inşa günleri muhabirliğe ilk başladığım günlere denk gelir. İlk proje çizimlerini hatırlıyorum. Gören hayran kalırdı! Havuzlar, su oyunları, cam materyalden köprüler, ağaçlarlar, sürekli farklı etkinliklerin yapılacağı pavyonlar neler neler…
Sonunda n’oldu? Meydan bitti!
Ortaya koca bir beton yığınından başka bir şey çıkmadı. Ayrıca, şehirdeki otopark sorunun çözecek diye meydanın altına yapılan koca otopark da bu soruna bir merhem olamadı.
Kullanım şekli bir türlü netleşemedi meydanın. Meydan, kent insanına mı hizmet eder yoksa fuar alanı bir panayır yeri midir bir türlü netlik kazanamadı. Günü geldi koca koca kazıklar çakıldı meydanın zeminine, günü geldi lunapark inşa edildi meydanın orta yerine.
Sonuç itibariyle ilk günden hatta yapımından önce hep problemliydi Kent / Demokrasi Meydanı.
Ve şimdi belediyenin yeni projesiyle yepyeni bir vaziyete gelecek meydan. Yaklaşık bir yıldır meydanda yeni bir revizyon üzerinde çalışıldığını biliyoruz. Önceki gün açıklanan projeyi büyük bir merakla bekliyorduk.
Başkan Zeki Toçoğlu’nun kamuoyuna duyurduğu revizyon planında ilgi çekici değişiklikler var. Başkan Toçoğlu, “Yaptığımız araştırmalarda meydanın zemin, aydınlatma, sosyal alan, kafe, yeşil gibi eksiklikleri olduğu tespit edildi” dedi.
Eksiklere katılmamak elde değil. Meydanın zemin eksikliği var tabii; çünkü meydanın bir zemini yok, altı boş. Aydınlanma eksikliği var tabii, koca spotlarla çirkin bir aydınlanma yapılıyor çünkü başından beri. Yeşil alan eksikliği var tabi; çünkü yeşil alan hiç yok. Buraya kadar durum anlaşılır.
Ancak sosyal alan ve kafe eksikliğini algılayabilmiş değilim. Sosyal alandan kasıt ne acaba? Bir meydan başlı başına sosyal alandır zaten. Kaldı ki, bugüne kadar Kent Meydanının en çok ön plana çıkan özelliği de bu oldu; siyasi mitingler, fuarlar, ramazan eğlenceleri, konserler, çeşitli organizasyonlar, demokrasi nöbetleri…
Sosyal alan denilirken yeni bir yapı inşa edilmesi mi düşünülüyor acaba? Bunu zamanla göreceğiz, anca yeterince beton bulunan bir meydana ekstra bir yapı inşa etmek pek mantıklı olmaz.
Bir de şu kafe meselesi var. Kafe eksikliği nereden çıktı acaba merak ediyorum. Kim meydanda bir kafe eksikliği olduğunu hissetmiş olabilir ki! Şehir merkezinde her yer kafe iken neden meydanda ekstra bir kafe daha olsun!
Bu kafe sevdasını anlayabilmiş değilim. Adına ‘Demokrasi’ denilen bir meydanda ticari bir çağrışım olan kafe çok uygun düşmez diye düşünüyorum. Meydana kafe yapmak meydanı kafeye fon yapma riskini taşır. Olay bir anda kafede meydana dönüşür, anlayamazsınız!
Son husus ise yeşil alan.
Yeni meydan düzenlemesinde en fazla üzerinde durulması gereken husus burası. Şu anda Kent Meydanın en büyük eksikliği yeşil alanın bulunmaması. En büyük yanlışı da tamamen beton olması. Yeni düzenlemeyle öyle bir proje ortaya koyulmalı ki, beton yığını yok edilip meydan yeşile dönsün.
Maalesef gördüğümüz yeni çizimlerde betondan çok fazla sıyrılamıyoruz. Yeşil denilen materyal de sadece meydan etrafını kaplayacak ağaçlarla sınırlı. Bu kadar az yeşilin yeterli olamayacağı kanaatindeyim.
Ayrıca meydanın altı boş olduğu için muhtemelen meydana yerleştirilmesi düşünülen ağaçlar saksılar eşliğinde ekilecek. Gerçek toprakla buluşamayacak olan ağaçlar da uzun ömürlü olamayacak. Bu da uzun vadede meydanda yeniden revizyona gidilmesini zorunlu kılacaktır.