FENERBAHÇE ile GALATASARAY, 1958 yılında Başbakanlık Kupası için Ankara’da karşı karşıya geliyor. Aslında iki takım da futbol maratonunda kıyasıya mücadele etmiş ve şu anki ismi Süper Lig’de Fenerbahçe ilk şampiyonluğu almıştır.

Başbakanlık Kupası ise 30 Mart 1958 tarihinde Ankara’da oynanıyor.

İki takım 90 dakika sonrası denk bir futbol ortaya koyuyor ve Galatasaray’dan Metin Oktay, Fenerbahçe’den Şirzat Dağcı’nın golleriyle karşılaşma 1-1 tamamlanıyor.

Sonra devreye iki takımın kaptanı Turgay Şeren ve Naci Erdem giriyor. Ve şöyle bir öneri getiriyor iki kaptan;

“Karşılaşma, ebedi dostluk adına 1-1 berabere kapansın… Daha sonra verilen kupayı ikiye böleriz!”

Bu öneri, dostluk adına iki tarafın hem yöneticileri hem de futbolcuları tarafından kabul görüyor… Ve karşılaşma berabere sonuçlanıyor…

KUPALAR MERHUM MENDERES’TEN

Kupa töreninde merhum Başbakan Adnan Menderes işte bu Başbakanlık Kupası’nı iki takım kaptanı Turgay Şeren ve Naci Erdem’e takdim ediyor…

Bu olayın, futbol tarihinde bir eşi, ve benzeri yoktur…

Daha sonra, istedikleri gibi Başbakanlık Kupası ortadan ikiye bölünüyor ve iki takımın müzelerinde yerini alıyor…

1958’deki bu kupa maçından sonra ikiye bölünen kupa, tam 51 yıl sonra 2009’da bir spor sergisinde tekrar bir araya geliyor.

Sergide, futbolseverlerin en çok ilgisini çeken de bu iki parçalı kupa oluyor…

BU DOSTLUK TALAN EDİLMESİN!

Biliyorsunuz, şimdilerde bırakın dostluğu, iki kulüp taraftarlarının aynı statta maç izlemeye bile tahammülleri kalmadı.

Her maçta sahaya atılan yabancı maddeler…

Futbolculara yapılan sin-kaflı küfürler…

Yöneticiler, Federasyon ve MHK hakkında yapılan çirkin tezahüratlar…

Gırla gidiyor…

Artık, tribünlerde iki takım taraftarlarının iç içe, kucak kucağa oturduğu yıllar çok gerilerde kaldı…

Şimdilerde, ev sahibi takım, rakip takım futbolcularına en çok 2 bin 500 kişilik bir yer ayırıyor. Gerisini de kendi taraftarları ile dolduruyor…

Şimdi bu durum, futboldaki eşitliğe, fair-play kurallarına uyuyor mu?

MAZİYE BİR BAKIVER!

Savaş yıllarında, Fenerbahçe Kulübü, spor malzemesi taşıma bahanesiyle, tekneye silah yüklüyor!.. Bunu, İstanbul’u işgal altında tutan İngilizler anlayınca, kulübün binasını yakıyorlar…

İşte o zamanlar, Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen bir teklif götürüyor Fenerbahçe yönetimine;

“Sizin kulüp binanız yandı. İnşa edilene kadar gelin bizim binada kalın!”

Teklif kabul görüyor… Ve Fenerbahçe takımı 3-4 ay Galatasaray’ın misafiri oluyor…

Bir başka tarihte Fenerbahçe ile Galatasaray arasında Kadıköy’de bir maç oynanıyor… Fenerbahçe 1-0 önde ve maçın da son çeyreğine girilmiş durumda… Ancak öyle bir yağmur yağıyor ki, oynanılacak gibi değil. Fenerbahçe yöneticileri, Galatasaray yöneticisine şöyle bir teklifte bulunuyor:

“İsterseniz, bu maçı tehir edelim ve kalan süreyi bir başka gün oynayalım, ne dersiniz?”

Teklif kabul ediliyor… Daha sonra kalan 15-20 dakikalık bölüm için takımlar tekrar bir araya geliyor. Ve maçın bu anında da Galatasaray 2 gol atıyor ve karşılaşmayı 2-1 kazanıyor…

Görüyor musunuz centilmenliği?

Görüyor musunuz ezeli rakipleri ve ebedi dostlukları?

İşte onun için, futbol yalnızca futbol değildir…

Kalın sağlıcakla…

**************************

ANLAMLI SÖZ

“Spora vereceğimiz mana, gençliğe vereceğimiz mananın öz kardeşidir…”

Peyami Safa

************************