YEREL seçimler 2024’ün Mart ayında yapılacak. Parlamento’daki partiler, biryandan birbirleriyle laf yarışına girerken, bir yandan da kendi adaylarını ilan etmenin peşinde.

En sert çıkışları da İYİ Parti ortaya koyuyor…

Zira İYİ Parti, Altılı Masa, Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri konusundaki tavrından 180 derecelik bir sapma gösterdi.

Şimdi daha önce sergilediği pozisyondan çok farklı bir çizgiyi takip etmeye başladı. Öncesi mi doğruydu, şimdiki tutumu mu; bunu zaman gösterecek.

Lakin Türkiye sevdalısı bir partinin bu kadar kısa zaman aralıklarıyla zikzaklar yapması pek hoş değildir.

Cumhuriyet tarihi, farklı zamanlarda farklı tutumlar içine giren partilerin çöplüğü gibidir.

İşte Adalet Partisi…

İşte ANAP…

İşte DSP…

İşte Doğruyol Partisi…

İşte Demokrat Parti…

İşte Saadet Partisi…

Daha bu partilerin benzerlerinden onlarcası var…

İYİ HAREKETİ, İZMİR’DEN BAŞLADI

İYİ Parti, adaylık açıklamalarına önce İzmir’den başladı. Ümit Özlale’yi, İzmir Büyükşehir Başkanlığı’na aday gösterdi.

Oysa İzmir, kurtuluş tarihinden bu yana CHP’li başkanlar tarafından yönetiliyor. Şu andaki Başkan Tunç Soyer de, son seçimleri açık ara ile kazanmıştı.

İzmir’de AK Parti bile çok gerilerde kalırken, İYİ Parti acaba nasıl olacak da İzmir konusunda iddialı politikalar üretecek?

Doğrusu ben de merak ediyorum…

İYİ’nin yaptığı bir yerde, boşa kürek çekmek olmuyor mu? Bunu da zaman gösterecek.

MUHALEFET DARMADAĞIN!

Çok değil, içinde bulunduğumuz 2023 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler yapıldı. Aradan sadece 4 aylık bir zaman geçti.

O zaman Altılı Masa, aşağı yukarı “tek parti” gibi bir davranış sergiliyor, ülke meselelerinde önemli kararları da birlikte alıyorlardı.

Tüm liderleri bir otobüsün üzerinde ya da bir platformda el ele, kol kola ve hatta yanak yanağa görüyorduk… Doğrusu, büyük kalabalıklara hitap ediyorlardı…

Ve politikadan anlayan ve yakın takip eden herkes, “Bu defa olacak!” diye düşünüyordu. Ama olmadı…

Ve seçimlerden hemen sonra Altılı Masa tuzla buz oldu… Bu yetmiyormuş gibi, bir zamanların “kanka liderleri” şimdi birbirlerini sertçe eleştiriyor, ayrı kulvarlara, ayrı ufuklara doğru söylem geliştiriyor…

YAZIYORUM… İSTANBUL TEHLİKEDE!

Biliyorsunuz, önceki yerel seçimlerde işte bu “Altılı Masa”, artı HDP seçmenleri birleşti ve Ekrem İmamoğlu, İstanbul BŞ Başkanı oldu.

Şimdi her parti kendi adayını çıkarırsa, bu iş kimin işine yarar acaba?

CHP’nin İstanbul’daki seçmen potansiyeli %30’larda gibi görünüyor…

İYİ Parti, % 12 civarında…

Yeşil Parti ve diğerleri % 15 civarında kabul etsek…

Çarp… Böl… Topla… Hepsi %50’yi biraz geçiyor…

Kaldı ki, AKP ve MHP, her zamankinden daha çok yüklenecek İstanbul’a…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul benim aşkım” diye yıllar öncesinden tavrını sergilemişti…

Doğrusu İstanbul’un kaybı AKP’de büyük yaralar açmıştı…

Bu yüzden, Türkiye genelinde ayrı, İstanbul’da apayrı bir mücadele sergilenecek yerel seçimlerde…

Peki muhalefetteki partilerin her biri ayrı telden çalarsa ne olur?

Ne olacak?..

AK Parti ve MHP ortaklığından çıkacak aday, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacak…

Ondan sonra da avucunuzu yalar ve sittin (altmış) sene beklersiniz…

Ahan da buraya yazıyorum…

CHP İstanbul’u kaybedebilir!

Kalın sağlıcakla…

*******************

ANLAMLI SÖZ

“Seçimi kazanmak veya kaybetmek, ülkeyi güçlendirmekten daha az önemlidir…”

İndira Gandhi

*******************