Sevgili okurlar,
Bugün sizlerle farklı bir sohbette bulunmak istiyorum..
”Sohbet” diyorum, artık “Brüksel Penceresinden” sizlere sunduklarımızı takip edenlerle bir dost grubu oluşturduk..
Evet, fire vermeden Bizim Sakarya Gazetesi’nin bu sütunlarında, tam 78 gündür birlikteyiz..
Yani, tam 39 haftadır Bizim Sakarya’da buluşmalarımız devam ediyor..
Sevgili Bizim Sakarya gazetesi sahibi Adnan Yüksel ve sevgili Bizim Sakarya Gazetesi Genel Yayın yönetmenlerinden Tuncer Kalaycı ve diğer arkadaşlarımız ile birlikte sizlere güzel bir gazete sunma çabalarımız sürüyor..
Gazete çıkarmak, artık Türkiye’de lüks hale geldi!..
Üzülerek, buradan yazıyorum,Türkiye, geçen zaman içinde büyük hasletlerini kaybetti..Bu bitiş ve tükenişte,medyanın yozlaşması,bitişi ve siyasete alet olması, tetikçi konuma gelmesi,”yandaş” diye adlandırılması, doğruluk ve etik ilkeleri aldı götürdü..
Bakınız bir medya mensubu olarak “ Sürekli basın kartı sahibi” olmam gerekiyor..Yurtdışında olmam nedeni ile “sarı basın kartı” konusunu çok önemsemedim..Ancak geçen zaman içinde tekrar müracaat ederek, tekrar sarı basın kartı sahibi oldum..
Yine üzülerek ifade edelim ki, “sarı basın kartı” konusu da iyice sulandırıldı?..
”Sarı Basın Kartı”nın, inanın bir cazibesi de kalmadı?..
İktidar bu alana el atınca, buralarda siyasileşmeden nasibine düşeni aldı!..
Bize verilen “sarı basın kartının” süresi, 2019 tarihinde doldu..
Ankara’da yetkilileri aradık, internet üzerinden yapmamız gerekeni yapamadığımızı söyledik..Bize,”büyükelçilikler vasıtası ile başvurunuz” nasihati geldi..
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliği’ne uğradım..İlgili Müsteşar bir form verdi.. Form yeniden bir başvuruyu içeriyordu.. Yani yılların basın mensubu olarak, yeniden bir sarı kart sahibi olmak için müracaat edecektim..
Bir yığın evrak toplayacak ve bu forma iliştirip ilgiliye verecektim..
Elim gitmedi!
Ofisimde, bu form duruyor!..
Meslek iştahım da kaçtı!
Türkiye’de ipin uçunun kaçtığı bir dönemde, sarı basın kartım olsa ne yazar, olmasa ne yazar?
Aklamı sevgili duayen gazeteci dostum Şaban Mergül geldi..
Adam,dünyayı gezdi, bin bir magazin haberlere imza attı, meslekten emekli oldu..Ve Sakarya’da hala meslek hizmetinde, bir sarı basın kartı sahibi olamadı!..Bu yolda kendisine Sakarya’daki cemiyet mensubu arkadaşlarda yardımcı olmadı..
Şaban Mergül hala meslek hizmetinde..
Neyi eksik ki?
Sağlıklı güzellikler dilerim..
Gazeteci meslektaşlarımın Türkiye’de kapıya konduğu, cezalara çarptırıldığı, hapislere atıldığı, bazılarının geçimlerini sağlamak için mecburen “tetikçi ve yandaş” hale geldiği bir ortamda “ sarı basın kartı” sahibi olmuşsun, olmamışsın ne yararı var?
Evet gazetecilik zor meslektir!..
Dürüst olmak, doğruyu bulmak, insanları haberdar etmek, bilgilendirmek, Türkçe diline katkılar sunmak, eleştirisel olarak konuları irdelemek, siyaseti yakın takipte tutmak, şeffaf yönetimlerin oluşmasına hizmet etmek, mesleği özendirmek, gelecek kuşaklara örnek olmak gerek..
Herkesin eline bir cep telefonu aldığı, ya da boynuna bir fotoğraf makinesi alarak habere çıktığı, canlı yayınlar gerçekleştirdiği, sanal medyada sizden önce haberleri yüzüne, gözüne bulaştırdığı bu günlerde, meslek aşkı ile işbaşı yapmak, gazete hazırlamak, baskıya vermek, dağıtmak istihdam yaratmak, vallahi hamallıktan öte bir şey değil!..
O nedenle Sakarya’da çıkan yazılı basının sahipsizliği de ortada..
Şöyle gazetelere göz atıyorum, elle tutulur, Sakaryalı iş adamlarının, girişimcilerinin reklamları yok!
Niye ki?
Bu gazeteler, iş adamları için bir şey ifade etmiyor mu?
Bu ilin sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi yaşam kesitleri bu gazetelerde yer almıyor mu?
Alıyorsa, bu konular iş adamları için ilginç değil mi?
Bakıyorum da, gazetelerde sadece siyasilerin, yani çoğunlukla belediye başkanlarının, siyasi parti temsilciliklerinin ilanları yer alıyor..
Onlar da yılbaşı, bayramlar, özel günleri içeriyor..
Devletin verdiği ilanlar ise, artık budanmaya başlandı!..
Bu konuda cemiyetlerin açıklamaları yayımlandı..
Kulak veren oldu mu bilmem?
Gazeteler, radyolar, televizyonlar ve günümüz sanal medyası bir ilin, bir kültürün acı, tatlı yanlarını yansıttığı gibi tarihe notlar düşerler..
Bu bilgiler yarınlar için çok önemlidir..
Gazeteler, toplumun aynasıdır, vitrinidir, gözü ve kulağıdır..
Onlara sahip çıkmak hepimizin görevidir..
Bu yolda her güne pırıl, pırıl renkli gazeteler, sanal gazete sayfaları hazırlayan Bizim Sakarya Ailesi’ni tebrik ederim..
Az şey değildir, yarınlara eser bırakmak!
Ama yaşam zorlukları artık gazete satın almayı da güçleştirdi..
Bir gazete, bir ekmek parası hani!
Öyle olsa bile gazete satın almak, bir kültür birikimini de gerektirir..
Bugün Sakarya’da kitap, gazete okuyan kaç kişimiz var ki?
İşte Sakarya’da, gazete tirajları da ortada?!
Oysa Sakarya’da gazetecilik için iyi bir ortam var..
Birbirinden farklı, renkli gazeteler, radyolar,online televizyonlar, basın ilan kurumu, gazeteciler cemiyetleri, basın sekretaryaları ve koca Sakarya Üniversitesi ile Sakarya’da muazzam bir ortam var..
Ara sıra bir araya gelseler, yemek birliktelikleri yapsalar da gazeteci dostlarımızın durumu, pek iç acıcı değildir!..
Demem o ki, zor yarınlara gazete hazırlayan bir kurum, çalışanına nasıl yeterli maaş verebilsin!
Çoğu arkadaşımız, günü çay ve simit ile geçiştiriyorsa, gerisi hikayedir..
Bu bakımdan Sakarya’ya her gün farklı gazete hazırlayanları tebrik etmek,kutlamak ve onlara sahip çıkmak gibi bir görevimiz olduğu unutulmamalıdır..
Zira bu meslek kutsal bir meslektir..
Elbette bu konuda yazacak çok şey var..
İnanın, Sakarya’da bir iki üç meslek kurumu var..
Bunlardan birisinden üyelik daveti almadım!..Yani benim bir cemiyete üye olmam için, ne yapmam gerek, ya da ne bekleniyor..
Oysa,Sakarya gazetesini yayınladığımız yıllarda, o meslek cemiyetinin bir üyesi olarak hizmetlerimiz olduğu bile unutuldu!..
İsmimiz kayıtlardan silinebilir ama, Sakarya’dan adımızı silmek herkesin harcı değildir!
Sakarya için kafa yormak, Sakarya’ya hizmet, bizim için onurdur, şereftir..
Güçlü bir Sakarya basını için yapacaklarımız olduğu unutulmamalıdır..
Bir Sakaryalı olarak, Avrupa Birliği’nin ve Belçika’nın başkenti Brüksel’de
Aylık iki gazete( YeniHaber Belçika, BelgoTürk, tirajı on bin), iki sanal gazete( yenihabir.be ve belhaber.be, 105 ülkeden takip ediliyor) bir online tv(www.brukselturk.com) hazırlayarak, insanımızı bilgilendirmeye, haberdar etmeye ve Türkçe’ye katkılara devam ediyoruz..
Bu bünye’de Türkiye’den gelen öğrencilerimize gururla, itina ile staj imkanı verdiğimizi onlara Brüksel gibi bir metropolde lojistik destek sağladığımızı paylaşmak isterim..
Unutmayınız, çaya, şekere zam geldi!..
Çay, şeker bulunur, ama habersiz kalmayınız!