Yeni Türkiye masallarıyla avutuluyoruz.
Neredeyse bu iktidardan önce elimizde mızrak popomuzda yaprak dolaşıyorduk da bunlar geldikten sonra her şey düzeldi.
Bakalım öyle mi?
Türkiye bütün değerleriyle OECD, AB ülkeleri ve adayları içinde nal topluyor.
İnsan hakları ihlali alanında birinciyiz.
Tutuklu gazeteci alanında birinciyiz.
Kadın cinayetleri alanında birinciyiz.
Çocuk işçiliği alanında ikinciyiz.
Çocuk taciz ve tecavüzleri alanında ikinciyiz.
Gelir dağılımı adaletsizliği alanında üçüncüyüz.
Yolsuzluklar alanında üçüncüyüz.
İşçi ölümleri alanında üçüncüyüz.
Çocuk gelinler alanında üçüncüyüz.
Böyle olması da doğal çünkü eğitim alanında durumumuz içler acısı…
Bu durum araştırmalar ile sabit…
Rakam ve istatistiklerin diliyle konuşacak olursak;
OECD ülkelerinde kızlar erkeklere göre 0.8 yıl daha fazla eğitim görüyor. 29 OECD ülkesinin sadece 5’inde erkeklerin kızlara göre eğitim süresi daha uzun.
Bu ülkelerden en uzun süreye sahip olan ise Türkiye…
Türkiye’de erkekler kızlara göre 2.1 yıl daha fazla eğitim görüyor.
OECD ülkelerinde 3-4 yaş çocuklarının ortalama yüzde 66.3’ü ilkokul öncesi ya da ilkokul programlarına kayıtlı.
Hatta Belçika, Fransa, İtalya ve İspanya’da bu oran yüzde 100’leri aşmış durumda.
Ancak Türkiye’de bu oran yüzde 2.6 oranında…
OECD ülkelerinde 5-14 yaş arasındaki çocuklarda okula kayıtlı bulunanların oranı ortalama yüzde 98.3 iken, ülkemizde yüzde 81.2, 15-19 yaş arasındaki çocuklarda okula gidenlerin oranı OECD ülkelerinde ortalama yüzde 80.5 iken, Türkiye’de 39.8’dir, 20-29 yaş arasındaki bireylerin okullaşma oranı ortalama yüzde 24.7 iken, ülkemizde yüzde 9.6’dır. Türkiye bu alanda da son sırayı hiçbir ülkeye kaptırmamıştır.
OECD ülkelerinde yetişkin nüfusun (25-64 yaş) eğitim düzeyi ortalaması 11.9 yıl…
OECD ortalamasının üzerinde bulunan 17 ülkede bu rakam 12 yıl ile 13.4 yıl arasında değişiyor.
Türkiye ise Portekiz ve Meksika’dan sonra eğitim düzeyi ortalaması en düşük olan 3. ülke.
Türkiye’de yetişkin nüfusun eğitim düzeyi ortalaması 9.6 yıl…
OECD ülkelerinde 15 yaş grubundakilerin ortalama yüzde 10.6’sı matematik’te hipotezler oluşturmayı, uzmanlık bilgilerinden yararlanmayı, kavramlar kullanmayı içeren 5. seviye bilgi becerilerine sahip.
Bu oran Hollanda’da da yüzde 18.2, Belçika’da yüzde 17.5, Finlandiya’da ve Kore’de yüzde 16.7, Japonya’da yüzde16,1, İsviçre’de yüzde 14.2 iken, Türkiye’de yüzde 3.1’dir. Türkiye ve Meksika’da 15 yaşındaki öğrenciler en temel 1. seviye bilgi becerilerini kazanabilmekte.
OECD ülkelerinde ortalama olarak mezuniyet yaşındaki bireylerin yüzde 34.8’i üniversiteleri ve benzer diplomalar veren diğer kurumları kapsayan A seviyesindeki yükseköğretimi bitiriyor.
Bu rakam Hollanda’da da yüzde 40.2, İzlanda’da da yüzde 50, Finlandiya’da yüzde 47, Danimarka’da yüzde 45, Yeni Zellanda’da yüzde 48.4, İngiltere’de yüzde 38.3 iken, Türkiye’de 10.8’dir.
Ve gelelim eğitim/istihdam durumuna;
OECD ülkelerinin birçoğunda istihdam oranları eğitim düzeyi ile birlikte artıyor.
Eğitimli nüfusunu istihdam etmede en başarılı ülke yüzde 91 ile İsviçre…
Yükseköğrenim görmüş olanlarda istihdam oranı İzlanda’da da yüzde 87, Norveç’te yüzde 80, Danimarka’da yüzde 79, Japonya ve Hollanda’da yüzde 75’dir. Türkiye’de ise bu oran yüzde 54’tür.
İstihdam oranlarındaki cinsiyet farklılığına bakıldığında; OECD ülkelerinde eğitimin tüm kademelerini tamamlamış olanların istihdam oranı erkeklerde yüzde 82, kızlarda yüzde 63’tür.
Ancak bu oran ülkemizde özellikle kızlarda oldukça düşük…
Ülkemizde yükseköğretimi tamamlayanların istihdam oranı erkeklerde yüzde 78, kızlarda yüzde 26’dır.
Tüm bu rakamlar ülkemizin eğitim alanında büyük bir yapısal dönüşüm geçirmesi gerekliliğine işaret ediyor.
Ülkemizin eğitimde kendisini kanıtlayabilmesi ve AB ülkelerinin düzeyine erişebilmesi için eğitim sistemi baştan aşağı yenilenmeli.
Aksi takdirde Türkiye bütün göstergeleriyle sondan birinci olmaya devam edecektir.