Sevgili okurlar,
Bugün Tekirdağ’da yapılacak “ Anadolu Basın Konseyinin 67.Toplantısı” için dün Adapazarı’ndan yola çıktım..
Sevgili gazeteci meslektaşlarımızdan ve bu mesleğin duayenlerinden Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak, aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı olarak ta görev yapan Yılmaz Karaca ile Tekirdağ Batı Trakya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Işıksal’ın ev sahipliğinde “Anadolu Basını ve son durum değerlendirilmesinin ” yapılacağı toplantıya davetliyim..
Daha özetle, “Anadolu Gazetecileri ile Avrupa’dan Türkçe medya temsilcileri” Tekirdağ’da “TGF’nin 67.Konseyler Toplantısı’nda” bir araya geliyor.
2-4 Eylül tarihleri arasında Tekirdağ’da gerçekleştirilen bu toplantının izlenimlerimi sizlerle daha sonra paylaşacağım..

ANADOLU BASINI OLMADAN OLMAZ!?
Bir kere şunu teslim edelim ki, Anadolu basını olmadan olmaz!
Anadolu basını, adı üzerinde “Anadolu’nun gür ve cesur” sesidir..
Anadolu’nun sesi, ne İstanbul’dan, ne Ankara’dan, ne İzmir’den seslendirilebilinir?
O nedenle, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, daha İstiklal Mücadelesi yıllarında, “Anadolu basının oluşumu ve gelişmesine büyük destekler vermiş, bizzat Anadolu basının gelişmesine, yeşermesine, filiz vermesine” önayak olmuştur..
Bu yönde kurulan “Anadolu Ajansı”, bunun en güzel örneği değil midir?..
Bunun en güzel örneği olarak, bugün Anadolu’nun ve ülkemizin her yanında, “yaygın bir şekilde, halkımızı bilgilendiren, haberdar eden, sosyal kültürel olgusuna katkı yapan” gazetelerimiz vardır..

SAKARYA GAZETELERİ?
İşte bu toplantıya giderken, özellikle, basın olgusuna büyük katkılar verdiğim Sakarya’dan; “Bizim Sakarya, Akşam Haberleri, Yeni Sakarya, Adapazarı, Yenigün, Yenihaber, Söz Sakarya” gazetelerini, bir gazete satış noktasına uğrayarak, bizzat satın aldım..
Bunlar arasında Ada Postası yok!?..
Herhalde bayiye zamanında getirilmemiş..
Bütün bu renkli, pırıl, pırıl ofset gazetelerimizi, toplantıda değer gazetelerin sergilendiği platforma bırakacağım..
Sadece benim orada olmam yetmez!?..
Gazetelerimiz de orada olmalı..
Sakarya’nın sesi Tekirdağ’da yankılanmalı..
Sakarya’sız olur mu?
Buna büyük özen gösterdiğim gibi “orada olmak” ilkesine de büyük değer veriyorum..

MEDYAYI TEMSİL?
Sakarya’dan bu toplantıya, üst düzey olarak TGF’nin baş üyelerinden ve TGF’de önemli bir görevi olan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur’da davetli..
Benim orada oluşum, elbette Bizim Sakarya Gazetesi yazarı ve temsilcisi olarak değil, “yurtdışında Türkiye’yi, Türkçe medyayı yıllarca temsil etmiş, insanımızı haberdar ederek, bilgilendirmiş, bu medyanın bir başka çilekeşi olarak” bulunuyorum..
Kısacası, “Belçika’da 1985 Yılından beri Tercüman, Hürriyet gazetelerinde çalışmış, daha sonra Avrupa Türkçe Medyanın oluşumuna katkı sunmuş, BelTürk, Hasret, Belçika YeniHaber, Belçika BelgoTürk, Çark Europe gazetelerini yayımlamış, ilk sanal gazeteyi kurmuş biri olarak” toplantıya davetliyim.

TÜRKÇE’NİN TEMSİLİYETİ?
Belçika’da “İnter-Media Bruxelles” vakfı altında yaptığımız, medya çalışmalarına neler eklemedik ki?
Halen sürdürdüğümüz mesleğimiz bağlamında, “sanal ve görsel, yazılı medya çalışmalarımıza, Türkiye’den Erasmus projeleri ile gelen öğrencilere staj imkanı sağlama yolundaki çabalarımız” devam ediyor..
Ya Türkçe’nin temsiliyeti?
Ya, “Belçika’daki insanımızı bilgilendirmek, haberdar etmek görevi?
Ya, “Türkiye’nin milli hassasiyetlerinin,yurtdışında takip edilmesi”, onlara sahip çıkılması?
Çeşitli alanlardaki sosyal, kültürel, sportif, ekonomik ve eğitsel çalışmalarımız ile yaptıklarımız az şey midir?

HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEK?
Her şeyi elbette, devletten beklemek olmaz!
İşte bu noktada, “yurtdışında Türkçe medyanın oluşumuna katkı sunmak”, ne kadar önemlidir..
Anadolu’dan hiçbir farkımız yok!..
Tipo baskıdan, elle dizgiden, entertip dizgiye, klişe baskıdan, dijital baskıya, yani ofset tekniğine geçiş sürelerini, bire, bir yaşamış bir gazeteci olarak, Sakarya’da ilk ofset deneyimini yaşatmamız, bugün Sakarya’da bu manada birbirinden güzel gazetelerin hazırlanmasına da vesile oldu..

MEDYAYA ÇEKİ-DÜZEN VERMEK?
Bugün geldiğimiz noktada, siyasi iradenin, bir çeki düzen vermeye, kendilerine bağlamaya, “yandaş ve tetikçi” konumuna getirmeye çalıştığı medya dünyasında ki gelişmeleri, hepimiz bilmiyor muyuz?
Oysa, bir haberin bir kaynaktan, diğer bir kaynağa iletilmesinde, objektif, tarafsız ve yansız olma gerçeğini nereye koyacağız?
Medyayı “tek sesli” olarak dizayn etmek, kime ne yarar sağlar?
O nedenle, “Anadolu basının ensesinde boza gibi pişirilmeye çalışılan” yeni “medya yasası” ile ilgili, meslek duayenleri çıkıp, durumu ve yaşanacakları özetlediler..

RTÜK’E BAĞLANMALI!
“Sanal medyaya çeki düzen verilmek istenirken, yazılı medyayı da yok edecek olan bu yasa, tekrar gözden geçirilmeli ve daha iyi bir şekilde incelenerek, basın emekcilerinin görüşü alınarak” oluşturulmalıdır..
Madem böyle bir düzenleme yapılıyor, öyleyse, “sanal medyayı, RTÜK kapsamında, yani televizyon ve radyolar ile birlikte “ planlanmalıdır..
Zira, yazılı basının sorunları çok..
Bir de onların sırtına, bu yükü vurmamalıyız?

İLAN PASTASI NEDİR Kİ?
Zaten ortadaki “ilan pastasını, bir ilde paylaşan gazetelerin sayısı” ortada değil midir?
“Onlara ilan vereceğiz, onlara da basın kartı vereceğiz” diyerek, asıl niyeti gizlemek, açıklamamak akıl karı değildir!..
O nedenle, bu yeni yasa düzenlenmesi, sil baştan ele alınmalı ve “ortak bir konsesus” ile yasa çıkarılmalıdır..
Yoksa, “yasa yaparken, Anadolu basınını” yok ederiz!..
Sanırım, “seçime giderken”, siyasilerimiz böyle bir şey yapmazlar!
Şu bilinsin ki, “Milletin hür ve gür sesini kısmak, kesmek” kimsenin haddi değildir!
Siyaset makamı,” her yere çeki düzen verirken, yanlışlardan hareket etmemeli ve her kesimin görüş ve düşüncesinden” hareket etmelidir..
İşte o zaman, doğruyu, güzeli, birlikteliği, daha iyi bulur, paylaşırız!
Bu vesile ile “Anadolu Basını ve sorunları iye irdelenmeli, tespit edilmeli ve gereken” yapılmalıdır..
TGF’nin 67.Konsey Toplantısı, inşallah hayırlara vesile olur!
Yusuf Cinal yazıyor, 3 Eylül 2022 Adapazarı