Sevgili okurlar,
Bir kısım medyada, hala, “siyasal, sosyal ve ekonomik” sorunlar yerine, “CE HA PE tartışmaları” kırıla gidiyor?
Neden acaba?
Nedeni, “elbette 21 Yılda ülkeyi uçurumun eşiğine getirmiş olan AK Parti siyasetlerinden sonra, bir iktidar değişiminin ufukta” belirmesiydi..
Tek başına, CHP’nin oyu belliydi..
Bu vesile ile İYİ Parti ile ittifak yapıldı..
“Yüzde 50 + 1 şartı “ nedeni ile, ittifaklara küçük ortaklarda dahil edildi..
Hem “Cumhur İttifakı” ve hem de “Millet İttifakı” bu konuda, elindeki kozları kullanmak için seferber oldu..
Burada, “21 Yıllık bir iktidar partisi olarak AK Parti, elbette Cumhur İttifakı’nın” lokomotifiydi..
“Millet İttifakının ise, amiral gemisi, şüphesiz CHP” idi..
Seçimlere, çok tartışmalı gidildi..
Bunlar çokca yazıldı, çizildi ve üzerinde konuşuldu..
“Dengesiz, adil ve eşit olmayan bir seçim” yapıldı..
Güvensizlik ve şaibenin tavan yaptığı bir seçimler” oldu
Bu durumlarda çokça konuşuldu..
Ama, nihayet bir seçim yapıldı..
Bunu da bir başarı görenler, “demokratik zafer” başlıkları attı..
Evet, “bu kadar kutuplaşmaya rağmen, seçimlerin olaysız geçmesi”, gerçekten büyük başarıydı..

SEÇİMİN BELİRLEYİCİLERİ?
Seçimin belirleyicileri olarak, “ülkeye mülteci olarak gelen ve aldıkları vatandaşlık hakkı ile sandık başına giden Suriyeliler ile Avrupalı, yani dışarıda yaşayan Türkler” gösterildi..
“Doğrudur, yanlıştır noktasında”, bir ahkam, kesmek istemem!
Ama, şu bir gerçektir ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, AK Parti siyasetlerine, “yüzde 48 karşı bir kesim” var..
Yüzde 48, yani yüzde 50 karşı bir kesim!
Bu da ülkenin, “karpuz misali ikiye bölündüğünü gösteriyor” diyenler haksız değiller?
Şimdi, bu noktada, “CHP’de, mutlak bir değişim için”, bir kesim düğmeye bastı?

DEĞİŞİM, STARINI ARIYOR?

“Bu kesimin aktörü olarak, ortaya çıkan ve bu kesimden olur alabilecek, onaylanabilecek biri”, daha ortaya çıkmadı..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu adı, “bu değişim için gösterilse de, İmamoğlu’nun, CHP Başkanı olarak büyük bir heyecan yaratmadığı, ilgi odağı olmadığı da” bir gerçek!
Bu vesile ile “lafta değişim” manasız!
Asıl olan değişimse, “değişimin starı”, kim olacak?
Zira, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, yaya bırakacak, geriye düşürecek bir aday”, henüz ortada yok!
Bir kere, “seçimleri bir yenilgi olarak görenlerin, sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na faturayı kesmeleri”, sizce doğrumudur?
Şüphesiz, “bu durum, seçimlerde olduğu gibi, ne adildir, ne doğrudur, ne siyasi etik kurallarına” uygundur!..
Zira, seçime “Millet İttifakı” olarak giren cenahın, paydaşları bellidir..
Fatura kesilecekse, bu paydaşlara, birlikte kesilmelidir!
Filmi, tekrar başa saracak olursak, elbette bu seçimlerden dersler çıkarmak gerek..

CHP’YE OY VERMEK?
Bir kere Demokrat Parti’den milletvekili olarak Meclise(TBMM) giren eski MHP’li Cemal Engin Yurt’un, televizyon ekranlarında kullandığı bir cümle burada çok önemli..
Kemal Kılıçdaroğlu, ne söylemedi ve biz ne yapmadık? Bu Milletin tarihi süreç içinde, CHP’ye oy vermeyi cehenneme gitmek olarak görmesi işi güçleştiriyor! Ama çalışıldığında, bu olur, bunu başaran çok arkadaşımız oldu!
Bu memlekette İsmet Paşa’ının (İnönü)asker kaçağı olduğuna inanları, yıllarca ikna etmek mümkün olmadı! Halka inmek,dokunmak,güven sağlamak gerek..
Mazeret değil tabii!..”
diyerek, yenilginin bir başka boyutuna dikkat çekmesi önemliydi..
Dahası, “vatan elden gidiyordu, teröristlere devlet teslim edilmezdi, yatırımlar duracaktı, İHA, SİHA projeleri kaldırılacak, hapishanedeki Demirtaş, Kavala ve diğerleri serbest kalacak, mülteciler sınırdışı edilecek..”denilere, sahte video,sahte afiş ve propagandalar ile halkın kafası karıştırıldı..
Daha, neler, neler?

AK PARTİ GERÇEĞİ?
Şimdi gelelim, ülke dışında oy kullananlara?
Özellikle, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermelerinin sebebini, başka yerde aramamak gerek?
AK Parti’nin, yurtdışında örgütlü ve organize olmuş, “MHP’nin arka bahçesi olarak bilinen Ülkücü kesim” ile ittifakı, bir başka güç dengesi yarattı.
Ama iş bunlarla da bitmiyor?

SEÇİMLER ÇOK ERKEN HAZIRLANDILAR?
AK Parti iktidarında, muazzam bir örgütlenme için çaba harcandı, seçimlere  büyük özen gösterildi..
“AK Parti Temsilcilikleri, Avrupa Türk Demokratlar Birliği(UİD), Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri, Maarif Vakfı, Diyanete bağlı camiler ile diğer sivil örgütler”, sürekli toplantılara davet edildi.
Bu kesim bilgilendirildi, toplantılara katılanlara, “AK Parti siyasetleri”, direkt muhatapları tarafından anlatıldı...
“Vatandaş sahiplenildi, onlara dokunuldu” ve gelecek seçimler için, gereken yapıldı.
“Avrupa’yı su yolu yapan parti temsilcileri, bakanlar, milletvekilleri, büyükelçilik ve başkonsolosluklarda, sivil örgüt temsilcileri ile” sürekli buluştular.
Bunlara, “yurtdışına çıkan belediye başkanlarınında çalışmalarını eklerseniz, yapılan çalışmaların boyutunu”, daha iyi anlamış olursunuz..
Bitti mi?
Elbette hayır!

MÜTHİŞ BİR ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRİLDİ..
Özellikle, “Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları, marifeti ile çeşitli ülkelerde projelerin hayata geçirilmesiyle ortaya konan AK Parti propoganda ve çalışmalarını” görmezden gelemeyiz..
Ayrıca, çeşitli projeler altında, “Türkiye’ye davet edilen genç girişimçiler, avukatlar, eğitimciler, öğrenciler, gençler, Türkiye’de en iyi şekilde ağırlanarak, belli bir AK Parti propagandasından geçirilerek”, ülkelerine yolcu edildiler..
Yurtdışı camilerde görev alan din adamlarının da, ortaya koyduğu çalışmalar, yadsınamaz bir gerçek..

CHP VE PAYDAŞLARI?
“Türkiye’nin bekası, terör örgütleri ile mücadele, vatan, millet, bayrak..” bağlamında ortaya konan çalışmalar, seçimlerde, sandığa yansıdı ve böyle bir sonucun oluşmasına neden oldu..
Peki, bu çalışmalar karşısında, ana muhalefet partisi CHP ne yaptı?
Gönüllü CHP’liler dışında,  kim ne yapabilirdi ki?
Bir hiç elbette!?
“Birbirini kıskanan, birbirinin ayağını kaydırmaya çalışan, karalayan zihniyetlerin yapacağı çalışma”, ne olabilirdi ki?
Bu konuda, “Yurtdışından sorumlu CHP Genel Başkan yardımcısı bile değişti, ama Avrupa’da beklenen o değişim, o örgütlenme, o bilinçli yapı taşları” döşenemedi..
“Geldik, gördük komutanım” türünden, belli merkezleri gidildi, konuşuldu, o kadar!?
İyi ki, Alevi örgütleri vardı..
Onların kapısından başka kapılar, maalesef çalınamadı!
Hala, bu dağınıklık sürüyor!..
Eğer bilinçli gönüllüler olmasaydı, “CHP ve Millet İttifakı”, bu kadar oyu da alamazdı!..

ÖTEKİLER NE YAPTI?
Ya, İYİ Parti ile diğer partiler, ”inanın adları” bile, okunmuyordu!
Ama hakkını teslim edelim, HDP adına, ”Yeniden Sol Parti” ve “TİP’li gençler”, gerçekten, çalışmaların içinde oldular..
Ama onlarında nefesleri, “bu uzun soluklu, pahalı maratona”, bu kadar yetti!
Şimdi yurtdışından, “AK Parti’ye gösterilen tevüccühü” anladınız mı?
Elbette başka nedenleri de var, ama asıl olan bu anlattıklarımın etkisidir..
AK Parti ekti, biçti!
Ötekiler de, baktı geçti!
Yusuf Cinal yazıyor, 11 Temmuz 2023