Şehrimiz Türkiye’de biricik şehirdir…
Öyle insanlarımız da vardır ki, dünyada eşleri bulunmaz…
Diyorlar ki:
“ -Zengin olmak için ölesiye çalışmak esastır”
İnanmayın!
Ölesiye çalışanlar arasında onbinde biri mi desem, yoksa yüzbinde biri mi, zengin olabilir…
Ötekiler ise ziyan olur!...
***
Talihsiz insanlardır bu ölümüne çalışanlar…
Hiç birisine annesinin yastığının altından çıkmış servet gibi bir şans gülmemiştir…
Akşamdan sabaha zengin olmak, olsa olsa talihli şehrimizin parlak işlerindendir…
Bizim şehirde jet-zengin oluvermek işten değildir!…
Politikaya yakın durursan, bir kocabaş bulup yellenme menziline girebilme yeteneği sergilersen, evet efendim, sepet efendim demeyi ustalıkla becerirsen…
Gerisini merak etme sen!..
Şıp diye jet-zengin olma yoluna girdin demektir…
***
Jet zenginlerin ilk işleri, estetik, epilasyon, cilt bakımı filan yapıp genç görünüm kazanmaları sonra da ikinci bir hanım edinerek, kendilerine uygun paylaşabilecekleri bir kaşane yaptırmalarıdır…
Her şeyleri, her şeyleri vardır; yüzme havuzları bile üç tane olur…
***
Bir yeni zengin, bir başka jet-zenginin ziyaretinden dönünce, ortak arkadaşlarından birine anlatır:
“ –Villasında üç tane yüzme havuzu var…Biri bahçenin önünde, sığ, yüzme bilmeyenler için…
İkincisi evin arkasında, siteye ait ve derin, yüzme bilenler için…”
Ortak arkadaş merakla sorar:
“Üçüncü nerede?”
Cevap:
“ Evin içinde…Ona hiç su koymuyorlar…Canı yüzmek istemeyenler için…”
***
Şimdi bu yazıyı okuyanlar diyecek ki:
-Özgür Arık, lafı eğip bükeceğine dilinin altındaki baklayı çıkarsana!..
Haklısınız!..
Bu yazıyı neden yazdığımı ben de anlayabilmiş değilim…
Siz bir şey anladınız mı?