Hasan Kurtiç Bizim Sakarya’daki köşesinde yerel muhalefetin içler acısı halini sergiliyor:
“CHP Sakarya milletvekili Engin Özkoç ve il örgütü SAÜ Tıp Fakültesi’ne son 5 yılda kaç kez gitmiştir?”
“Engin Özkoç, belediyelerin sorgulanmasında, cevap alınması gereken önemli konularda niçin ortalıkta yoktur?”
“ Biz yazdıkça herkes bize düşman oldu, yazacak gazete bulamaz olduk. Özkoç ve CHP nerede?”
“Hemen hepsi ile abi, kardeş, hemşeri idik. Öyle bildiğimiz için doğru bildiğimizi Sakarya önünde yüze söyledik. Dost hatayı zamanında ve yüzüne söyleyendir zannettik. Galiba yüze gülüp iş götürmeliymişim!”
***
Kurtiç’in yüreğinin soldan attığını belirtmeye gerek yok; ama, onu bile çileden çıkaran ne olabilir ki?
Sormaya gerek yok…
Aklın ve engin bir Adapazarı sevgisinin kaynaşmasından doğan yazıların sahibi Kurtiç, şehri yüceltmenin duyarlılıktan geçtiğini seziyor ve günümüz CHP üst kadrosuna gerçekçi notunu vererek diyor ki:
-CHP maalesef etkin değil…
-CHP edilgen…
Meslek büyüğümüz Kurtiç’in saptaması yerindedir…
Koskoca ana muhalefet partisinin yönetiminde tek bir belediye yok!..
Belediye meclislerinde temsil edilmiyor!...
Bir milletvekilliği başarı olarak yutturuluyor!...
CHP bu mu?..
Partinin Sakarya geçmişi ile ters orantılı bu durum kabul edilebilir mi?..
70’li, 80’li, 90’lı yılların daha ağır koşullarında Sakarya’da fırtına gibi esen sosyal demokratlara ne oldu?..
Varılan noktanın sorumlusu uzaylılar mı?..
***
Serinkanlı olalım…
Gerçekçi olalım…
Açık sözlü olalım…
CHP Sakarya’da her şey karmakarışık, herkes birbiriyle uğraşıyor, birbirinde kusur bulmak için alınteri döküyor, kişi ve gruplar arasında köprüler atılmış, sanki başka iş yokmuş gibi durmadan birbirini çekiştiriyor…
Kimileri de nostaljiye takılıyor…
Eski model particilikten vazgeçilmiş değil…
Halktan kopuk bir örgütlenmeyle particiliği siyasal pazarlama aracına dönüştüren yerel takımlar ve bu takımları üst yönetici kimliğiyle genel merkezde koruyan bir tayfa malı götürüyor…
Bu model yıkılmadan Sakarya’da AKP karşısında başarı olanaksızdır…
***
Evet…
Hasan Kurtiç, gecikmiş bir tartışmanın kapısını aralamıştır…
Ve iyi yapmıştır…
Sosyal demokratlar çocuksu bir alınganlığa kapılmasınlar...
Kongre sürecini fırsata dönüştürüp özeleştiriye girişerek, dünü bugüne, bugünü yarına bağlamaya çalışsınlar…
Beklenilen budur…