Tarihi Uzunçarşı’nın karanlık manzarasından daha aydınlık bir tabloya geçmesi için Büyükşehir Belediyesi kısa süre önce kolları sıvadı.
Esnafla birlikte hareket edilerek; tarihi dokuyu bozmadan mevcut yapılar restorasyona tabii tutuluyor.
Dünde kamuoyunda genişçe yer buldu. İkinci etap için ihale tarihi Başkan Toçoğlu tarafından açıklandı.
İlk etapta ki çalışmalara bakıldığı zaman eski halinden çok daha güzel olacağında hemfikirizdir sanırım.
Estetik açıdan çok hoş yapılar ortaya çıkmış. Çalışmalar ilerledikçe daha da güzel bir hale bürüneceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tarihi çarşının geçmişinin ne kadar çok parlak olduğunu köşe yazılarından, kitaplardan okuyoruz bugün.
Hatta Uzunçarşı’nın bir zamanlar Adapazarı’nın bir simgesi olduğu söylenir. Ticari anlamda da şehrin en canlı alanlarından başında geldiği anlatılır.
Ancak tarihi çarşı zamanın ruhuna ayak uyduramamış ve o eski canlılığını yitirmiş.
Hal böyle olunca da eski doku bozulmuş, esnaf kepenk indirmiş. Yapılan eklemekler, çıkma katlar çarşının o tarihi dokusunu bozmuş.
Tarihi çarşıyı eski parlak günlerine döndürecek nitelikli dokunuşların yapılması hem şehrimiz hem de çarşı için önemli bir kazanım olacak gibi.
Söz konusu proje Büyükşehir Belediyesi ve çarşı esnafının el ele verip giriştiği bir proje. Bu nedenle Tarihi çarşının korunması noktasında esnaflara da önemli görevler düşüyor.
Bu şehirde hayatın her noktasında herkes sadece günü kurtarmak için değil, geleceği düşünerek hareket etmek zorunda.
Şahsi fikrim bu noktanın toplumun tüm hiçbir bireyi tarafından es geçilmemesi. Çünkü bir noktada bir çarpıklık ortaya çıktığı zaman bu tüm şehri etkileyebiliyor.
Şehirleşme konularında hassasiyeti ile bilinen yazar Dücane Cündioğlu mimaride estetiğin ne denli önemli olduğuna dikkat çektiği twitinde “Yaşamak veya iyi yaşamak. İstekleri ilkinde zaruretler belirler, ikincisinde tercihler. Zaruretler ile tercihler toplamına kültür denir” diyor.
Tarihi Ada için düşünürsek; iyi yaşamayı tercih edelim.