Sevgili okurlar,
Siyaset çarkı içinde, nelere, ama nelere şahit olmuyoruz ki?
Gerçekten, şu siyaset sahnesinde, ortaya konan oyunlara bir bakıp, “geleceğe yön vermek, bu oyunlardan bir ders çıkarmak gerekirse, ne dersi alacağız” diye düşünenler, ne kadar haklı?
Ders çıkarmak ha?
Kimden, hangi dersi çıkartacağız?
Baksanıza, ülkenin en tepesindeki, propaganda sırasında,”montaj videolara” itibar ettiklerini söylemedi mi?
Yani, “yalanı sık, arkadan, sen de git inan” öyle mi?
Bu hallere, nasıl mı düştük?
Bilmeyen mi, kaldı?
Bilmeyen mi?
Ama, “ne ders çıkarttık, ne alınması gereken mesajı aldık”, bugünlere geldik!
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesini hatırlayınız?
Bir yığın isim, meydana çıktı..
Bunların çoğu, “adaylık vizesini alamadılar” ve seçime dört adaylı olarak girildi..

SİZİ GİDİ SİZİLER?
Bu yolda, “kendine yönelik tepkileri” dile getirerek, Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce, adaylık yarışından çekildi..
Ne oldu?
Ne olacak, Muharrem İnce’ye oy yağdıran, Avrupalı Türkler ortada kalmadı mı?
Kalmaz mı?
Sizi gidi, çok bilmişler sizi?
Sonra, Türkiye’de hala gidip Muharrem İnce’ye oy atanlar olmadı mı?
Olmaz mı?
Burası Türkiye!?
Her derde derman olan,” maydanozgiller familyasından” olanlar, olmaz mı?
Adaylıktan çekilmiş birine, oylar verilmedi mi?
Verilmez mi?
Bu ancak, “Türkiye gibi ülkelerde olur azizim”, Türkiye gibi ülkelerde!
Allah, akıl, fikir versin!
Muharrem İnce’ye oy atsan, ne olur, atmasan ne olur?
Madem ki, üç adaydan birine oy atmayacaksın, sandık başına niye gidersin?
Anlamak mümkün değil!?

SİNAN OĞAN PAŞA?
Gelelim, Sinan Oğan paşamıza!?
“Milliyetçi, ülkücü, vatansever, Türkçü, Türk İslamcı..”, bir yığın etiketi ile seçimlere girdi..
Seçimlere, elbette her vatandaş gibi onunda girme hakkı baki elbette..
Burada bir sorun yok!
Sinan Oğan, ATA İttifakı adayı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girdi..
Sinan Oğan için imza sürecini hatırlayınız..
Birden bire imzalar çoğaldı ve Sinan Oğan’da böylece adaylık hakkını elde etti..
O adaylık sürecinde, yeni yetme gençlere, Sinan Oğan ile ilgili bilgiler verdim..
Dikkatlerini çektim..
“Oylarını heba etmemeleri hususunu”, özellikle hatırlattım!..
Ama dinletemedik!
Demek ki, sakalımız yok?
Yalanı da, beceremiyoruz!
Şimdi Sinan Oğan, zikzakları karşısında, herkes şaşkın, kimi şaşkınlık ötesi şoklarda?
Olur, böyle şeyler!..
Siyaset, bu değil mi?
“İki yüzlülük” diye, tarif edilmez mi?
Ne çok örneği var, ne çok..
Fransa’ya bile, gitmeye gerek yok!

YİĞİTLER, YİĞİTLER BİZİM YİĞİTLER!?
Şöyle AK Parti saflarına katılan Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Devlet Bahçeli, Mustafa Desteci, Fatih Erbakan, isimleri sizlere neler hatırlatıyor?
Neler söylemediler, neler?
Sonra ne oldu?
AK Parti sıralarında yerlerini almadılar mı?
Vay be, “yiğitler, yiğitler, bizim yiğitler”, türküleri dillere dolandırılmadı mı?
Bu hengamede, Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek ustam, güme gitti!..
Yazık, yüzbin imzayı toparlayamadı ve seçimlerde safdışı kaldı!
Üzülmemek, elde değil?
Ya şimdi, sıkı Recep Tayyip Erdoğancı kesilmedi mi?
Açıklamalar, açıklamalar, yandaşlıklar, yandaşlıklar!?
Bu yazıyı kaleme alırken, Zafer Partisi Genel Başkanı Hocamız Ümit Özdağ bile kimi destekleyeceğini açıklamak için zaman istedi..
Yarını beklemeye değer mi?
Kararı bence, hiç, ama, hiç önem arzetmiyor?
Neden mi?
Bu saatten sonra, kimi desteklersen destekle usta?
Artık, at terli?

ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇER Mİ?
“Atı alıp Üsküdar’ı geçmeye de”, çok az zaman kaldı..
Türkiye’de, “her şeyin dibe vurduğu, ekonominin çöktüğü, sağlıktan, eğitime, ulaştırmadan, yaşama her şeyin birbirine karıştığı, bankaların bile para konusunda tedbir aldığı, patates ve soğana fren ayarı yapılamadığı, işsizliğin çığ gibi arttığı, hak, hukuk, adalet, eşitsizlik konusunda, arayışların sürdüğü bu günlerde, kim kazanmış, kim kaybetmiş”, çok önemli mi?
“Adamını bulan kazanıyorsa, suçlular hapishanelerden çeşitli gerekçeler ile tahliye ediliyor,  terör iltisaklılar meclise taşınıyorsa”, neyi tartışıyor, konuşuyoruz!?..

KESİPHA ELİF ANITI SİZLERİ BEKLİYOR!
Bütün bunların ötesinde, tarihe damga vurmuş,yaşamımızda derin izler bırakmış olayları unutmak olur mu?
Sevgili Sayfa sekreterimiz Mansur Yılmaz ustam, haber vermese, haberimiz olmayacaktı..
Çocukluğumun geçtiği, Kocaail Kandıra, Kefken, Karağaç sahilleri benim için çok önemlidir..
O sahil sularında seyreden, “ içinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğu Bandırma adlı vapuru durdurmak için, İngilizlerin top atışları” unutulur mu?
O sahillerde, “takası karaya vuran ve İstiklal Mücadelesi’nin adsız kahramanı İpsiz Recep’in o yöredeki Kuvvayı Milliye hareketine yaptığı destekler kulakarkası” edilir mi?
Şimdi ise, büyük zuluh, baskı ve acılara maruz kalanların, Kafkaslardan, Anadolu topraklarına ulaşmak için Karadeniz’in azgın dalgalarına yenilen insanlarımızın, kardeşlerimizin acısının sembolü olarak düzenlenen bir tören ile dikilen,” Kesipha Elif Anıtı”, acıların,y aşanılan tüm olumsuzlukların sembolü olarak dipdik ayakta ve  bizlere o yılları anlatmaya hazır..

ZİYARETİ UNUTMAYINIZ!
“İçerisinde sergi alanı, sürgün rotası, anıt eser ve sürgünün izlerini taşıyan mağara ile tarihte yaşanmış bu acı olayı, gelecek nesillere de aktarmayı hedefleyen bu Kesipha Elif’i” sevgi ve saygı ile selamlıyoruz.
Bir sürgünün, acıların üzerinden 159 Yıl geçse de, “o acılara maruz kalanların torunları, gençleri, yaşlıları  olarak onların hatıralarını yaşamak, yaşatma şiarımız” olacaktır..
Bu vesile ile Kocaeli, Kandıra, Karaağaç Köyü, Babalı sahilindeki “Kesipha Elif Anıtı’nı”, ziyaret ederek, yalnız bırakmayınız!
Allah, bir daha böyle sürgünler, acılar yaşatmasın, ruhları şad olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 24 Mayıs 2023