Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz’ü varlığına şu son seçimde haberdar oldum.

Seçim sürecindeki duruşu ile birlikte görüşleri de beni hayli etkiledi.

Artık sıkı takipçilerinden birisiyim.

En son gündeme dair “Türk Milletini uyarıyorum! Üçüncü Dünya Savaşı için düğmeye basıldı. Amaç tek başına Filistin değil, yaratacağı bölgesel domino etkisidir” konulu bir makale yazdı.

Her satırı önemli bu yazıyı noktası noktasına aktarmak istiyorum;

Üçüncü Dünya Savaşı için düğmeye basıldı. Amaç tek başına Filistin değil, yaratacağı bölgesel domino etkisidir.

Bunun böyle olduğu aşağıdaki soruların cevabında gizlidir.

ABD neden dünyanın en yeni ve en büyük uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford'u İsrail kıyılarına gönderdi?

Ardından neden ikinci uçak gemisi Dwight D. Eisenhower'ı gönderiyor?

Üstelikte 300 civarı bombardıman uçağı taşıyan her iki dev gemiye eşlik eden deniz üstü ve altı gemi filosu ve binlerce asker eşliğinde!

Bu da yetmezmiş gibi neden uçak filosu sayısını ikiye katlamak için başka saldırı uçakları da gönderdi?

Ayrıca neden özel harekât kuvvetlerinden oluşan profesyonel bir ekibi İsrail’e sevk etti?

ABD’nin dışında İngiltere ve Fransa neden bu askeri güce takviye olarak bölgeye donanma gönderdi!

Her şey sadece 3.1 milyon nüfusu Batı Şeria’da, 2.3 milyon nüfusu ise Gazze Şeridi’nde yaşam mücadelesi veren toplam 5.4 milyonluk sefil Filistin’le baş etmek için midir?

Bu orantısız ve anormal büyüklükteki askeri gücün asıl hedefi neresidir?

Bunun dışında iki yıldır Dedeağaç ve Ege adalarına yapılan anormal askeri yığınağın, Doğu Avrupa’ya yapılan planlı askeri yığınağın, Romanya’da ABD ve Fransa silahlı kuvvetleri tarafından yapılan askeri tatbikatın manası nedir?

Rusya’yı kışkırtarak Ukrayna’ya saldırtan askeri gücünün kırılmasının Filistin’le yola çıkan planla bağlantısı var mıdır?

Türkiye’de yıllar önce sınırların mayından temizlenip yol geçen hanına dönmesinin, içerisinde ne olduğu belirsiz milyonlarca mülteci sokularak demografik yapının dönüştürülmesinin, Ergenekon operasyonu ile TSK’ya zarar verilmesinin, sosyo-ekonomik yapının çökertilmesinin bu planla bir bağlantısı var mıdır?

Irak ve Suriye’nin terörize edilerek parçalanmasının, o bölgelerde konuşlandırılıp başta Türkiye olmak üzere bölgenin başına bela edilen PYD ve PKK terör örgütlerine yapılan büyük mühimmat ve eğitim desteğinin bu planla bir bağlantısı var mıdır?

Yanıt gün gibi aşikardır!

Elbette ki her şey sonrasında BOP’u tesis edecek olan büyük ARMAGEDDON savaşı içindir.

Filistin’e yapılan sert müdahale sadece domino etkisiyle sonraki hamleleri harekete geçirecek olan planlı bir dokunuştur.

Bu girişim Filistin’den başlayarak önce komşu ülkeleri sonra da İran ve Türkiye’yi içine çekerek yok edecek, Rusya ve Çin’i harekete geçirerek müdahale ettirecek ve süreç sonunda dirençlerini kıracak tarihi ve altın bir vuruştur.

Çin ve Tayvan kapışması da bu projenin eş zamanlı bir parçası olarak planlanmıştır.

Üstün devlet aklı sayesinde ikinci dünya harbine bulaşmayan Türkiye, bu kez de çok itidalli ve son derece akıllı olmak zorundadır.

Lakin gelişmeler şunu göstermektedir ki 84 yıl önceki devlet aklından eser kalmamıştır.

En kısa sürede devlet aklını uğradığı tahribattan kurtaracak yüzde yüz yerli ve milli bir iktidara kavuşmak zorundayız.

Aksi halde, tarih tekerrür edecek ve ülkemiz Osmanlı’nın son dönemine sürüklenecektir.

Yıllardır ABD’nin güdümü altında faaliyet sürdüren, içeride kaplan dışarıda kedi olan, ülkeyi içinde bulunduğu felakete taşıyan AKP iktidarı var olduğu sürece bu akıbet kaçınılmazdır.

Çare, şu günlerde büyük bir çaba içinde çatısını çatma mücadelesi verdiğimiz ve toplumsal desteğe ihtiyaç duyulan siyasi bir milli mutabakat çalışmasıdır.

Tehlike çok büyüktür!

Türk medyasına ve topluma son ikazımızdır; Milli siyaset yapan bir avuç insanız, lütfen ülkenin ve evlatlarımızın geleceği için bizleri yalnız bırakmayınız…

NOT; Armageddon kelimesi müthiş savaş, mahşer, iyilerle kötüler arasındaki son savaş gibi anlamlar içeriyor.

Malumunuzdur; Dünyanın üç büyük dini olan Yahudi, Hristiyan ve İslam kaynaklarında kıyamet alametlerinden bir tanesi de Armageddon Savaşı'dır.

Bu savaşta iyiler ve kötüler son defa karşı karşıya gelecek ve kötülük sonsuza kadar yenilecektir. Hristiyanlık inancına göre tanrı, yani Hz. İsa, bizzat bu savaşta yer alacaktır.

Armageddon'da savaşacak olanlar Mesih ile onu izleyen, emrindeki meleklerden oluşan göksel ordulardır. Karşılarında olanlar ise, İsrail'in de aralarında olduğu bütün dünya krallarıdır.

Armageddon sözcüğü esas olarak kesin zaferi anlatmak için kullanılan bir terimdir. Dünya'nın eski düzeninin ortadan kalkacağına ilişkin güvenceyi perçinlemek amacıyla kullanılan bir sözcüktür.