Sevgili okurlar,
Türkiye seçimini yaptı..
Hem milletvekili konusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM), yeni üyeleri ile teşekkül etti..
Hem de “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde, yeni cumhurbaşkanı da belirlendi..
Böylece, “yasama” konusunda yapılması gerekenler, yerine getirildi..
Ama, asıl olan “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” içinde, yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın, “hem eski çalışma arkadaşları, hem de AK Parti kurullarındaki isimler konusunda, ince eleyip, bir secim yapacağı ve yoluna kimlerle devam edeceği konusu”, yakından takip ediliyor..

OTORİTER REJİM?
Bu sistem içinde, “her şeye karar veren Cumhurbaşkanı” olduğu için, piyasada çeşitli görevler için adı geçenlerin, artık eski bakanlar kurulu üyeleri kadar heyecanı ve beklentisi yok?..
“Otoriter” bir rejime evrilen,” Türkiye Cumhuriyeti’nde”, esasen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girenlerin, kayıtlarını yaptırması, yemin töreni için hazırlıkların yapılması, gündemi meşgul etse de, bu haberler, tüm dünyada öyle beklendiği gibi önemsenmiyor, ilgi görmüyor?..
İlginin ve önemin tek adresi var, o da Recep Tayyip Erdoğan!..
Halkın dilinde de, “Recep Tayyip Erdoğan olması, dış ülkelerde, tüm ilginin bu adrese çevrilmesine” vesile oluyor..
14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Tarihlerinde yapılan seçimlerden mutlak bir zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “acemilik, çıraklık, ustalık” dönemlerinden sonra, artık son düzlük için hazırlıklarını yaptığı biliniyor..

NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK?
Gelecek adına, Cumhurhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti’nin, son 21 Yılını mercek altına alanlar, “başarılar kadar, başarısızlıklara, çalkantılı, acılı, aldatmacalı hayal kırıklıklarına da” rastlayacaklardır..
Siyaseten atılan olumlu adımlara karşın, olumsuzlukları da vatandaşlarla paylaşmaktan çekinmeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “beraber yol yürüdüklerini, yağmur da beraber ıslandıklarını, birlikte şarkı söylediklerini” kolay terk etmedi..
Elbette en büyük hayal kırıklıkların başında, FETÖ(Fetullah Gülen Cemaati) ile yaptığı birliktelik gelir..
Bu konuda, en içten itirafı “ ne istediğinizde vermedik” sözü tarihe kazındı..

ALDATILDIK EY HALKIM!
Halkına dönüp,”aldatıldık ey halkım” diyerek, onlardan gördüğü büyük desteğe, “15 Temmuz Darbe Kalkışması “ sonrası teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
Hele,hele “ İstanbul’a ihanet ettik” sözü kulaklarımıza küpedir..
“Batık bir Türkiye” devrelan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “elbette ülkenin geleceği için, büyük hayalleri” vardı..
Ne pahasına olursa, olsun, büyük hizmetlere, projelere, hamlelere imza atılması, “ben yaptım oldu bitti, ben verdimse verdim, bu iş burada bitti..Yaparsa AK Parti yapar, yola devam..” karşı diklenmeleri ile yıllar akıp gitti..
“Seller, orman yangınları, depremler, terör ve diğer alanlarda yaşanan büyük acılara” rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan, her defasında bunların altından kalkmayı, yürümeyi, ileri bakmayı başardı..

FETO, PKK, AKİL ADAMLAR?
En çok eliştirildiği konulardan bir diğeri ise, “FETÖ Güruhu ile olduğu kadar, PKK Terör odakları” ile “çözüm” adı altında, yeni projeyi ve akabinde,”akil adamları” devreye sokması hala tartışılır..
Buna bağlı olarak,” Irak’ın Kuzeyin’deki Mesut Barzani oluşumu, Suriye’deki Salih Müslim hareketleri ile ilişkiler kurulması”, çok eleştirildi..
Erdoğan’a, bir başka başkaldırının adresi, çokça konuşulan, gündemi işgal eden “Gezi Parkı” eylemleri, buluşmaları oldu..
Burada masumane başlayan “çevrecilerin tepkileri”, büyüyerek, “Erdoğan yönetimini tehdit etmeye başlayınca”,  eylemler polis gücü ile bastırıldı, etkileri hala sürüyor!..

DIŞ İLİŞKİLER NEREYE?
Diğer taraftan, “NATO ile ilişkiler, Avrupa Birliği içindeki zikzaklı, inişli, çıkışlı münasebetler, Rusya ve Asya denklemindeki yeni adımlar, Birleşmiş Milletler çatısı altındaki konuşmalar, İsrail-Filistin, Mısır adımları, Ukrayna-Rusya savaşındakı rolü ve Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Karabağ konusundakı net tavrı ile” Erdoğan hiç gündemden düşmedi..
Elbette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, karizmatik siyasi yaşamı, çizgisi, sadece bunlarla özetlenemez!
“Liberal” anlayışla yolu çıktığı siyasi öngürüler,”neoliberal” düşüncelere evrilirken, “Osmanlıcılık, milliyetçilik, ummetcilik” fikriyatlarının da, gündeme alınması, bu bağlamda konuşulmalıdır..
Daha birçok konuyu bu bağlamda konu edinebiliriz..
Ama, “kumpas davalarını, Silivri’nin inşasını, baskıcı siyasi anlayışları, sosyal ve ekonomik çöküntüleri” de kulakarakası  edemeyiz..

ZOR BİR SÜREÇ KAPIDA?
Şimdi, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ortaklarını, yani Cumhur İttifakı’nı zor bir süreç” bekliyor..
“Dibe vurmuş bir ekonomi, bozulmuş bir sosyal yaşam ve gelir dağılımı, mumla aranan adalet, bir türlü fren tutmayan enflasyon, terk edilen liyakat anlayışı, gittikçe can sıkan, açıtan kadrolaşma, partizanlık ile katmerleşmiş diğer sorunlarıyla Türkiye”, acaba ayağa kaldırılabilinir mi?
Elbette bu “dibe vuruşun, ekonomik ağır yükün, kimin eseri olduğunu” bilmeyen mi var?”
Sonuç olarak, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı zor günler” bekliyor!..
Cumhurbaşkanlığı Sistemi için söyledikleri unutulmadı..
“ Oylarınızı verin bu fakire, Türkiye uçsun”demedi mi?
Türkiye, şimdi nerede?
“Karpuz gibi ikiye bölünen Türkiye”nin, salt halk bizi seçti, görev bizde radikal anlayışlarla yönetilmeye çalışılması”, yeni sancıları da beraberinde getirecektir..

SEÇİMLER SONRASI BEKLENEN?
Elbette seçimler sonrası beklenen balkon konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,” bir kucaklayıcı, sevgi dilini kullanmadığı, 2024 Yılında yapılacak seçimler nedeni ile eski alışkanlıklarından vazgeçmediğini söyleyenler”, haksız değiller..
Üstelik, Erdoğan’a yakın yazarların, hemen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP tarafından CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili “yargılanmalı ve ceza istemleri”, gelecek adına, endişe vericidir!..

TÜRKİYE DÜZLÜĞE NASIL ÇIKARILIR?
Türkiye’nin, bu zor, ağır yükün, enkazın altından sadece AK Parti ve ortaklarının çabası ile ayağa kalkması beklenemez!..
Burada, “Türk Milleti’nin de birlik ve beraberliğinin yönetime yansıması, zor günlerin birlikte aşılmasının hedeflenmesi, rövanşist duygulardan vazgeçilmesi, halkı kin ve öfkeye sevk eden, nefret söylemlerinden vazgeçilmesi” önemlidir..
Yoksa,” ülke daha fazla, bu sosyal, ekonimik, siyasal bataklıkta debelendikçe, kurtuluşu, ayağa kalkış, daha zor olacak”, çabalar zaman alacaktır.
İnşallah, “bu süreçte, sevgi ve saygı dili hakim kılınır, toplum uzlaşması sağlanır, bu ağır yük”, birlikte kaldırılır..
Türkiye, düzlüğe elbirliği ile çıkarılır..

BAŞKA TÜRKİYE Mİ VAR?
Bu vesile ile “13.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve paydaşlarını tebrik eder, ülkeye hayırlı hizmetler verilmesini, toplumu uzlaştırmasını, barıştırmasını, kucaklaştırmasını, kin ve öfkeden arındırılmasını, milli gelirin, adil,  eşit, hak, hukuk temelinde paylaştırılmasını, herkese, her gence eşit şanslar verilmesini” temenni ederiz!
Başka türlüsünü bekleyenlere, fırsat verilmemelidir!
Zira, başka Türkiye mi var?
Yusuf Cinal yazıyor, 1 Haziran 2023