Sevgili okurlar,
Kuzey komşumuz Rusya Federasyonu’nun, bir başka dost ülke ve komşumuz Ukrayna’ya savaş açmasının üzerinden bir hayli zaman geçti..
Savaş hala sürüyor!
İnsanlar, ülkelerinden, yuvalarından, aile ortamlarından edilerek, “kaçkın” durumuna düşürüldü!..
Evleri, barkları, fabrikaları, okulları, hastaneleri başlarına yıkıldı!
Bir komşu,üstelik “kardeş” dedikleri ülkeye savaş açmakla Rusya Federasyonu ve “Zalim Putin” ne kazandı?
“Zalim Eset” diyenler, acaba bu kadar ölüm, yıkım karşısında neden “Zalim Putin diyemiyor” diye de düşünmek gerek?
Rusya Federasyonu’nun, Ukrayna’ya savaş açmasının gerekçeleri arasında, “Ukrayna’nın NATO Şemsiyesi altına girmek istemesi, Avrupa Birliği üyeliği için müracaat etmesi” gösterilerek, Ukrayna’nın “Nükleer silah” peşinde olduğu, “Rusya’ya gelecek bir zamanda saldıracağı” mazeretleri sayıldı, paylaşıldı..
İnandık değil mi?
DÜNYAYI İKNA ETTİ Mİ?
Putin Efendi, dünyayı ikna etti değil mi?
“Bu ölümlerden, bu yıkımdan, bu saldırgan tutumdan mutlaka sorumlu tutulacağı günler elbette gelecek” diye düşünenler, ne kadar haklı..
Bu saldırgan, bu ölüm emri veren karar, tabii ki burada kalmamalı!
“Bir ülke, bir başka komşu ülkeye, uydurma gerekçeler ile nasıl saldırır ve bu hakkı” kendinde görür?
Ancak, son gelişme olarak Maripol’den güzel bir haber geldi.. Azovstla fabrikasında sivillerin tahliyesinden sonra, 264 Ukrayna askeri de tahliye edildi..
Temennimiz, bu topraklardan ve Kırım’dan Rus askerlerinin çekilmesi ve bu toprakların sahiplerine teslim edilmesidir..
Bakalım bu cephede ne tür gelişmelere tanıklık edeceğiz?
Bekleyelim, görelim de, gelelim diğer gelişmelere?
NATO’YA ÜYELİK?
“NATO Şemsiyesi” altına girmek için, “iki Kuzey Avrupa ülkesi olan Finlandiya ve İsveç” başvuru hazırlığında..
Türkiye’yi de yakından ilgilendiren, “bu üyelik kararı” hakkında, NATO üyesi ülkeleri arasında görüşmeler, durum yoklamaları yapılıyor..
Türkiye, bir öyle, bir böyle?
Ülke içinde büyük bir “güvensizlik” rüzgarı estiren siyasi iktidarın, yurtdışı karnesi de pek parlak değil!..
Bu sahada da “güvensizlik” rüzgarları esiyor!
“Finlandiya ve İsveç’in, NATO Üyeliği için yapılan nabız yoklamalarında Türkiye”, yine en çok konuşulan üye ülke oldu, olmaya devam ediyor?
Başta İbrahim Kalın, Mevlüt Çavuşoğlu temasları basına yansıyor..
TÜRKİYE KONUŞULUYOR?
Yapılan açıklamalar ve temaslar, Türkiye’nin, üyelik kararı alan, bu iki ülke (Finlandiya ve İsveç) için “pazarlıklar yaptığı” söylentileri, hiç kuşkusuz, “Türkiye’ye olan güveni de”, sorgular mahiyettedir!?
Avrupa’da “güven” konusunda hep sorunlu ve tartışmalı olan Siyasi iktidarın, “NATO’ya üye olacak iki ülke ile ilgili olarak, Amerika ile pazarlık ve Avrupa Birliği ile birçok alanda görüşmesi” gündemi işgal etmeye devam ediyor..
Türkiye’deki siyasi iktidarın, birçok alanda yaptıkları, gerçekleştirdikleri içte ve dışta sorgulanırken, bu “güven” konusunun, çok öne çıkması sürpriz değildir!..
CUMHURİYET DÖNEMİ POLİTİKALAR?
Cumhuriyet dönemi, “iç ve dış politikalarından büyük sapma gösteren ve icraatları ile eleştirilen siyasi iktidarın”, gelecek nesillere, bu konuda bırakacağı miraslar arasında bu “güvensizlik” konusunu halletmesi, gerçekten zaman alacak gibi önümüzde duruyor!
Türkiye, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının çizdiği,”Yurt sulh, cihanda sulh” ilkesi gereklerine, geri dönmesi, Türkiye’ye olan güveni tekrar güçlendirecektir..
Büyük bir “güven kaybı yaşayan Türkiye’nin” toparlanması, gerçekten zaman alacaktır!..
Buna işaret etmek, gerçekleri dillendirmek herkesin görevi olmalıdır..
Türkiye, “bu güven vermeyen politikalar ile gerçekten nereye” diyenler ne kadar haklı değilmidir?
Yusuf Cinal yazıyor, 18 Mayıs 2022 Brüksel