İnsanoğlunun yaşamında başına ne gelebileceği hiç bilinmez, hepimiz bunun idrakındayızdır. İyi veya kötü nasıl insanlarla karşılaşabileceğimiz kesinlikle bir muamma. Sevdiğim insanlara, gençlere , çocuklara dua ederken hep aynı cümleyi kullanırım; " Allah iyi insanlarla karşılaştırsın." Bu hayatta belki de en mühim şey bana göre; yapacağımız her işte, atacağımız her adımda, birlikte olacağımız her toplulukta, iyi insanlarla karşılaşabilmek. 

Annemin sağlık sorunu sebebiyle bir süredir hastanelerdeyiz. Üç hastanede bulunduk. İlkinde ( Sakarya Hendek Devlet Hastanesi) doktor ve personel yetersizliği sebebiyle ,( ki bu bir devlet hastanesi ve dışarıdan bakıldığında sanki bir uzay üssü gibi görünüyor),  hastamızın daha büyük bir araştırma hastanesine (Sakarya Eğt. Araştırma) sevki yapıldı. Araştırma Hastanesinde geçirdiğimiz sıkıntılı saatlerden sonra , hayati tehlike riski olan hastamızın, hastanede yer olmadığı için çıkışını verdiler!! Tek kelimeyle şaşkın bir vaziyette yapılanı idrak etmeye çalışırken kendimizi toparlayıp annemizi özel bir hastanenin( Sakarya Bilge Hastanesi) acil servisine getirdik. Getirdiğimizde solunum yetersizliği sebebiyle yoğun bakıma alınan annem bir hafta burada kaldı. Ve burada öğrendik ki bir de ağır zatürre geçiriyor. Zaten son derece sıkıntılı bir durumdaydı ve önceki hastanelerde toplam dört kez kriz geçirmişti. 

Bu bir haftalık süreçte hastanedeki bekleyişlerimiz esnasında ister istemez diğer hastalara, onların yakınlarına ve hastane personelinin tüm davranışlarına tanık oldum. Hani adı özel hastane ve her türlü ilgi alâka da özel olmalı diye düşünürüz ya; ben burada çok başka , bambaşka bir şeyler gördüm. Ben burada (Bilge Hastanesi) mesleğini tüm hücreleriyle yapan, sevgi dolu , güleryüzlü hastane çalışanları gördüm. Ben burada; henüz gencecik yaşındayken elim bir hastalık neticesiyle hayatını kaybeden bir evladın , gözü yaşlı annesini gördüm. O annenin, oğlunu kaybetmiş olmasına rağmen, henüz acısı çok taze olmasına rağmen hastaneye gelerek doktora, hemşirelere yaşlı gözlerle minnet ve teşekkür edişini gördüm. Bir de elinde getirdiği hediyeyi. ( Küçük yaşından beri yetim büyüttüğü  ölen evladı için kendince bir  teşekkür hediyesi!) Teyze sen  kaybetmişsin evladını ve şimdi buraya teşekküre geliyorsun  dediğimde ise ; öyledir ama doktor öyle bir insandır ki bizim için çok ama çok uğraştı ve evladımı kaybetmiş olsam bile ben onun hakkını ödeyemem diyerek ağlamaya başladı. Sonra diğer personele teşekkürlerini sundu teyze. 

Ben çok hastaneler gördüm bunca yıl içerisinde. Sizlere şunu söyleyebilirim ki; Sakarya Bilge Hastanesi'nde hangi yakınınızı emanet ediyorsanız hastaneye, o artık hastane personelinin, doktorundan sağlık görevlisine kadar herkesin annesi, babası veya kardeşi oluyor. Ancak birinci derece yakınının gösterebileceği ihtimam ve özen gösteriliyor. Dilerim hiçkimsenin sağlık problemi olmasın. Lâkin yaşadığımız sürece bu kaçınılması zor bir durum. İşte böyle bir durumda eğer bir adres ararsanız, size güven, ilgi , sevgi ve özenle yaklaşacak bir hastane buradadır, biliniz istedim. 

Bütün bu süre zarfında yeterli, özenli ve sevgi dolu performanslarından ötürü  başta Uzman Dr. Cihan KOLİP,   Dr. Ender CEVAHİRCİ,  yoğun bakım  hemşireleri olan güzel kardeşlerimize çok çok teşekkürler ederiz. Başhekim Dr. Ismet KARTAL beyefendiye saygılarımızı sunarız.

Herkes doktorlarına teşekkür etme imkanını bulamayabilir, bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Hangi mesleği yapıyor olursak olalım , önce insan olmayı temel ilke edinmiş olan sizleri kutluyorum.