Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bazı yetkililer, yapabileceği ve zaten vazifeleri içerisinde yer alan işleri yola koymakta bir o kadar direniyor! Yirmi dört saatlik bir uğraşıdan sonra konuşabilme onuruna! sahip olduğum ilçemiz belediye başkanı İrfan Püsküllü’den bir ricam oldu. Bu konuşmaya başlarkenki ilk sözü de şu oldu beyefendinin: "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?" Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum, zira ben güldüm bu başlangıca!
Ziya Gökalp İlkokulu bahçesinde belediye tarafından yarım saatlik bir çalışma ile düzeltilebilecek bir kısım olduğunu ve bu konuda yardım istediğimizi belirttim. Lâkin kendisi bunun belediyenin işi olmadığını, okul bahçesi içerisindeki işlerle milli eğitim ve kaymakamlığın ilgilendiğini söyledi. Asfalt ve yol yapımları ile ilgili ne kadar yoğun çalıştıklarını anlattı! Bir okula böyle bir hizmet verirlerse bütün okullara yapmaları gerektiğini ve bunun mümkün olmadığını söyledi.
Şimdi kendilerine şu soruyu sormak istiyorum; madem bu hepi topu yarım saatlik bir iş olan okul bahçesindeki düzenleme işi belediyenin işi değildir, aynı okulun ortaokul binası bahçesinde günlerce belediye araçları, işçileri ve itfaiye personeliyle çalışma yapılmış olmasına nasıl bir açıklama getirecekler?? (Elbette ki bu çalışmanın yapılmış olmasından ötürü çok mutlu oldum.)
Ben size söyleyeyim; ortaokul kısmının müdürü olan kişi Özgür Baylan, Hendek Belediye Başkan yardımcısı Sinan Baylan'ın oğluymuş!! E tabii ki başkan yardımcısının oğlu olunca, belediyeye ait olmayan işler " diye tabir edilen her şeyin yapılması mubahtır öyle değil mi? Ortaokul bahçesinde gayet güzel yapılan düzenleme, ilkokul bahçesine lâyık bulunmuyor mu?? Ya da şöyle söyleyeyim; ilkokuldaki çocuklar bu ilçenin üvey evlatları mı??
Uzunca bir süredir birşeyleri düzeltme çabasında olan bizlere, bu tür kayıtsız yaklaşımlar; çocuklara zarar veriyor lütfen anlayın artık!! Aslolan hizmet ise ve de en önemlisi çocuklara, eğitime hizmet ise( ki böyle olması gerekir ); benim işim değil o yapsın, şuraya gidin...gibi sözlerle hiç bir yere varamazsınız! E tabii bu bahsettiğim işte bir rant yok, siz de haklısınız ne diyeyim artık. Oraya yazı yaz, buraya dilekçe ver şeklinde uzadıkça uzayan bir prosedür dizisi ile vakit kaybederek halletmeye çalışacağız demek ki!
Deselerdi ki bana; bu iş bizim işimiz değil ama çocuklar mağdur olmasın, sonuçta çok kısa zaman alacak bir şeydir. Hemen gönderirim işçileri ve yaparlar bahçedeki işi... Emin olun bunu da dile getirir, teşekkürlerimizi sunardık. Sonuçta iyi işler yapanları övmesini de biliriz. Ama nafile...
Okuduğunuz için teşekkür ederim,
Not: Bu ikazdan ertesi gün bahsi geçen yerde üç çocuk düşerek yaralandı. Ve hepsi yüzünden darbe aldı.