Sevgili okurlar,
Türkiye’de, yeni bir seçim süreci için start verildi..
Artık saatler, çalışmalar, hırslar, öfkeler, ihtiraslar, arzular, istekler, “28 Mayıs 2023 Tarihine” göre ayarlandı..
Yine, beklentiler büyük..
Yine, iki tarafta iddialı ve heyacanlı..
Taraflardan havlu atan yok!
Yenilen, maç doymuyor, yenen de ikna olmuyor..
Ançak bilinen bir şey var, o da sürekli kazanın, bu seçimlerde kazanamadığıdır..
Evet, o kazananın kazanamadığıdır..
Ya, muhalefet?
Biraz umutlandı işte!
Bu da bir başarıdır ya,
Bir futbol terimidir, yenemiyorsan, yenilmeyeceksin!
En azından, muhalefet 2,Tur için umutlandı..
Bu umut yeterlimidir?
Örneği çok!

SUÇU BİRYERLERE YIKMAK GEREK?
Takımı eksik olmasına, bazı futbolcularının kırmızı kart görmesine rağmen, maçtan zaferle çıkanları bilmiyormuyuz?
Öyleyse, hakeme çok suç yüklemek manasız!
Eleştiri ve tepki elbette olacak!
Ama, bütün bunların yerinde, etkili ve geçerli olması gerekmez mi?
Hata yapan, hakemin dinlendirildiğini biliyoruz, ama bu maçın hakeminin değiştirilme ihtimalı hiç ama, hiç yok!
Bu hakemlerle maça devam etmekten başka çare olmadığına göre, “suçu da hakemlere yüklemenin”, ne anlamı var?
Aklıma Sakarya’da ilk ofset gazeteyi çıkardığımız günler geldi..
Hey gidi günler hey!

SPORU VE SİYASETİ ÇOK SEVERDİ?
Sevgili merhum Yenigün Gazetesi kurucusu Necdet Güngörsün, hem sporu, hem de siyaseti çok severdi..
Hatta, MHP listelerinden  Adapazarı Belediye Meclisi’ne bile girdi..
Bir taraftan da, sporu çok severdi..
Tribünden değil, saha içinden maçı seyretmek ona büyük bir zevk verirdi..
O yılların çafçaflı Sakaryaspor’u yenildiği zaman, gazetinin yayın kurulu olarak yıkılırdık!..
Moralimiz bozulur, ne yapacağımızı şaşırırdık!
Futbolun içinden gelen ve Şekerspor’da da top koşturan rahmetli İmtiyaz sahibimiz Semih Köprülü ile o yılların gözde tipo baskı gazetenin duayen çalışanı Hüseyin Komite, birbirlerine bakar, sonra bana dönerlerdi..
Evet, hakem ya, hakem!
Suçlu bulunurdu, hakem!
Ertesi günü, gazetemizin birinci sayfasından haberi girer, spora dönerdik..

SUÇLUYU BULURDUK?
“Hakem bizi doğradı!”
Haber asparagas ya, “okura bir şeyler söylemek, tansiyonu indirmek, öfkeyi dindirmek ve Sakaryasporlu futbolcuları, yönetimi korumak”,  gerekirdi..
Ertesi günü, “maçın hakemi gözlemci ve  diğer heyetten olumlu ve yüksek puan alınca”, bunu görmezden gelirdik!
Ne fikir, ne kurnazlık ya?
Kendimizi bile hiçe sayıp, aldatırdık!
Ne günler, ne?
Unutmak olmaz!
Peki,” bunun bugün ile, yani seçim ile ilgisi nedir” diyeceklere, cevabımız ne olacak?
Bir kere, gazetelere yansıyan, televizyonlardaki etki ajanlarına ve sanal ortamdaki tepkileri dikkate alacak olursak, ülkede seçimlerle ilgili “bir güvensizlik rüzgarının “estiğini söyleyebiliriz..
“Bir güvensizlik rüzgarı?”
Maalesef, “iktidar ve Cumhurbaşkanı bu bağlamda güven oylamasından, kaybederek” çıktı!
Nasıl da, kulakaraksı ediliyor?

BİR ŞEY OLMAMIŞSA?..
Bu doğrudan, Yüksek Seçim Kurulu(YSK) ile ilgili değil elbette..
Bu, iktidara, Cumhur İttifakı’na yönelik bir tepkidir de..
İşin içinde, “seçme ve seçilme iddiası ve gerçeği olunca”, bunlar kaçınılmazdır..
Sakarya Milletvekili ve AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un, o İstanbul seçimleri için sarf ettiği, siyasi tarihimize mal olan, “ Bir şey olmamışsa, bir şey olmuştur” sözü, iktidar tarafının da durumunu yansıtmıyor mu?
Evet,i tirazlar var, bazı eksikler var!..
Bazı bölgelerdeki oy patlamaları ile ilgili şaşkınlıklar var!..
Bunları da, “maçın atmosferi içinde kabullenmekten başka” çaremiz mi var.

KİM TAKAR AVRUPALI’NIN KARARINI?
“Konuları, anlaşmazlıkları, Yüksek Mahkemeye, Lahey Adalet Divanı’na, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de”  taşıyacak değiliz ya?
Öyle, ya taşısak ne ola ki?
“Kim takar, Avrupalının kararını vesselam!”
Topu, orta alanda dolaştırmaya, ne gerek var?
İki tarafta gol atmayı beceremediği için, maç berabere bitmiştir. Öyle davul zurna ile sokaklara dökülmenin, halaylar çekmenin, bir tarafı “ti”ye almanın ne alemi var?
Biz biliriz ki, son gülen iyi güler!
Hani o bildik sözü de, tekrarlayanlar yok değil?
“Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var!”
Kısacası, önümüzdeki maçlara bakacağız!
Hep öyle söylenmiyor mu?
Orta sahadan söz etmişken, bizim sahamıza, yani Sakarya’ya gelelim..

SEZAR’IN HAKKI, SEZAR’A!
Bizim Sakarya Gazetesi manşetinde, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce var..
Nasıl olmasın?
İşte Sakarya’da seçimin asıl galibi ve mimarı!
Elbette AK Parti İl Başkanı Yunus Tever ve arkadaşlarını unutmamak gerek!
Ama, “Sezar’ın hakkını Sezar’a” verelim..
AK Parti milletvekillerine rağmen, Sakarya’daki büyük projelerin altında imzası olan Başkan Ekrem Yüce, bu seçimlerde, ağır başlı, vakar duruşu ve çalışmaları ile örnek oldu..
Sadece Sakarya’da mı?
Deprem bölgesine yaptığı çıkartma, hizmetler, yabana atılır mı?
“Gecesini, gündüzünü Sakarya için harcayan, yorulmadan, bağda, bahçede, yolda, kentte, kültür merkezlerinde koşturan Başkan Ekrem Yüce”, bir kere bazı belediye başkanları gibi “militanist tavırlar” içinde olmadı..

SAKARYALILARIN BELEDİYE BAŞKANI?
Sakaryalıların belediye başkanı olarak, seçim turlarına katıldı, kente gelen, gidenlere eşlik etti, onlarla, Sakarya’da hayata geçirdiği projeleri paylaştı, hizmetlerini öne çıkardı..
Sadece, “asfalt seriyoruz, yol düzeltiyoruz..Biz biliriz, biz yaparız” diye çaka satmadı, bilakis “hizmeteri” olduğunu dillendirdi..
Bütün seçim süresi boyunca, diğer partilere, adaylara karşı da “hoşgörülü, toleranslı ve mesafeli “ tutumu ile takdir topladı.
Evet, Sakarya’dan AK Parti Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne(TBMM) beş temsilci göndermişse, bunda Başkan Yüce’nin emeği büyük..
Kaldı ki, memleketi Geyve’den de bir milletvekili çıkartmasını bildi..

BRAVO HENDEK!
Burada elbette Hendek  İlçesi’ni de tebrik etmemiz gerekir?
“Öyle üç milletvekili  çıkartmak, buna zemin hazırlayacak siyasi politikalar geliştirmek, yetiştirdiği değerlere sahip çıkmak”, işte budur!
TBMM’nde Hendeklilerin artık, “Ali İnci, Muhammed Levent Bülbül ve Ümit Dikbayır” adında ,üç temsilcisi ekstradan var..
Daha ne olsun!
Darısı, diğer ilçelerin başına elbette!
Demek ki, “iş başa düştüğü zaman” başarılabiliniyormuş!
Hayırlara vesile olur ve tüm milletvekillerimiz bizleri bir hayal kırıklığına sevk etmez!
Gözlerimiz, üzerilerinde tabii!
Yusuf Cinal yazıyor, 18 Mayıs 2023