Sevgili okurlar,
Sizlere seçimler ve seçimler sonrası gelişmeler ile ilgili olarak görüş ve düşüncelerimizi aktarmaya devam ediyoruz..
Hatırlayacaksınız, daha göreve gelir gelmez, özellikle kendi kaynaklarından tertemiz suyu pahalı olarak içen Sakaryalıları Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, bir "yüzde 20 indirim sözü" vermişti..
İşte Mayıs ayı geldi..
Hani derler ya, "sayılı gün çabuk geçer" diye!
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'ın müjdesini verdiği “suya yüzde 20 indirim kararı", Mayıs Olağan Meclis toplantısında, kabul edilerek yürürlüğe girdi. Başkan Yusuf Alemdar, “Yakında maliyetlerimizi daha fazla düşürerek bunu vatandaşımıza yansıtacağız” demeyi de ihmal etmedi..
İnşallah, bu yöndeki kararları da görmek, yazmak nasip olur!
Şüphesiz bu kararın alınmasında, Başkan Yusuf Alemdar'ın inisiyatifi yanında, muhalefet temsilcilerinin de katkısı yadsınamaz..

AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİ?
Artık," Sakarya'da AK Parti belediyeciliği", daha kapsayıcı, sorgulayıcı ve uzlaşıcı bir platformda dengelenmelidir..
Bunda zaruret değil, mecburiyet vardır..
Kaldı ki, "hem ülke genelinde, hem de Sakarya genelinde seçim sonuçlarının, AK Parti cephesinde yarattığı travma hala atlatılmış" değildir..
Bu konuda Sakarya'da, AK Partililer ne kadar "birlik ve beraberlik" mesajı verseler de, "ülke genelinde birinciliği elde eden CHP'nin gölgesinde yerel siyaset yapma mecburiyeti" hasıl olmuştur..
Ayrıca, "bu hezimetin, yani bu mağlubiyetin sebepleri yanında, bu sonucun alınmasında etken olanların da günah keçisi olarak, görevlerinden azli" beklenmektedir..

ENFLASYON ATEŞİ?
Bu sonuçlara damgasını vuran, "enflasyon ateşi, hayat pahalılığı, ücretlerin yetersizliği, bütçenin büyük açık vermesi, israfların sürmesi, itibardan tasarruf yapılmaması, sağlık v eğitimde arzu edilmeyen programlara başvurulması" vatandaşın radarında bulunmaktadır..
Özellikle," dar gelirlilerin, yani emeklilerin durumunun iyileştirilememesi ise, hep ötelenir durumda", geçiştiriliyor..
Siyasal kadrolaşma bağlamında, "atanamayan öğretmen ve memurların yanında, işsizliğin can yakıcı bir şekilde" artması da, "Cumhur İttifakını" zorlayan konular arasında, önemini koruyor..
Yargı ayağındaki şikayetler ise, hiç bitmek bilmiyor!..
Çok şükür, "bilmem kaç tur sonrasında Yargıtay Başkanı olarak, Ömer Kerkez, (37.Turda), 193 oy alarak" seçildi..

YARGIYA GÜVEN?
Ülke insanının yargıya güveni, gittikçe dibe vuruyor!..
Yargıtay'daki başkanlık seçimlerindeki yarış ise, bunun en bariz örnekleri arasında yerini aldı..
Bir yanda siyasetin gölgesi, diğer yanda ise tarikat ve cemaatlerin eli, yargı üzerinde, kendini iyice hissettirdi..
100.Yılını tamamlamış olan Türkiye Cumhuriyeti'nde bu durum hiç bu kadar belirgin yaşanmamıştı!..
Umarız, "adalette, adaletin kılıcı, terazisi adalet dağıtmaya devam eder, vatandaşında adaleti güveni tesis" edilir..
Bir "ara pası" ile ülkenin içinde bulunduğu sorunlardan birini de, irdeleme imkan bulduk..

TASARRUF TEDBİRLERİ VE ANKETLER?
Şimdi ise, "Hazine ve Maliye'den Sorumlu Bakan Mehmet Şimşek tedbirleri" gündemi işgal ediyor..
Bir tasarruf genelgesi ile ekonomik çıkmazdan çıkılması öngörülüyor..
Bu bağlamda, emeklilere, ücretlilere dönük bir müjde yok!
Ama, "iyileştirme adımları da" dillerden düşmüyor..
Bu arada, CHP'nin( Cumhuriyet Halk Partisi) Genel Başkanı Özgür Özel, "hem atanamayan öğretmenleri, hem de emeklileri alanlara davet ederek, seslerini yükseltmelerini" istedi..
Ne kadar etkili olunacağını, takip ederek göreceğiz!
Ancak Türkiye'nin ağır bir ekonomik kriz içinde olduğunu unutmayalım..

ÜLKENİN GELECEĞİ?
"Cumhurbaşkanlığı Sistemi" içinde, Türkiye'nin sorunlarını çözeceğine inananların sayısı gittikçe azalıyor..
Öyleyse, vakit geçirmeden, "sen ve ben kavgasına düşmeden, ülkenin geleceği ve selameti için bir çıkış yolu" bulunmalıdır..
Yapılan anketlerde, "CHP'nin birinci parti olarak yerini koruduğu, AK Parti'nin ikinci sırada, DEM'in ise kıl payı MHP'nin önünde yer aldığı" ifade ediliyor..
Bu arada, "Yeniden Refah Partisi(YRP) arkadan geldiği, İYİ Parti ile Zafer Parti'nin arka sıralarda olduğu" anketlere yansıyor..

MACERAYA GEREK YOK?
Artık, "siyaseten bir macera aramanın" zamanı değildir..
Ülkenin, "katmerleşmiş sorunları", çözüm bekliyor..
Bir yandan "terör belası ile boğuşan", bir yandan kalkınma yolunda yürüyüşte olan Türkiye'nin, geleceği demokratik parlamenter sistemdir..
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" düsturu, yeniden tesis edilmeli, "Cumhuriyet kurum ve kuruluşları, kuruluş ayarlarına döndürülmeli", ülkenin yapısı ile daha fazla oynanmamalıdır..
Hele de "yeni anayasa martavallarından" vazgeçilmelidir!
Bu manada," siyasetin maliyeti ve gölgesi" insanımızı ürkütmemelidir..
Kaldı ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM), son seçim sonuçları ile anayasa yapacak işlevi kaybetmiştir!..
Seçim sonuçları ortadadır..
"Yeni bir anayasaya değil, anayasal sisteme ve yasalara uyacak siyasete, siyasilere ihtiyaç olduğu" göz ardı edilemez..
Türk Milleti, bunu sabırla bekliyor..
Yusuf Cinal yazıyor, 15 Mayıs 2024