Sevgili okurlar,
Elbette bir ülkeye, bir kente, bir ilçeye, hatta bir köye gittiğimizde, orada bir tanıdık kimsenin olması, bizi ne çok sevindirir..
Akyazı’da görev yaptığım sırada, böyle dostların ziyaretleri ve onların bizi hatırlamaları, bir başka moral kaynağımız olurdu..
Daha sonra görev icabı Adapazarı’na taşındık..
Sevgili merhum arkadaşlarım Semih Köprülü, Hüseyin Komite ve Necdet Güngörsün ile dostluğumuz, bir iş birlikteliğine dönüştü..
Arkadaşlıktan, dostluktan öte bir kerdeşlik idi bu!
Bu birliktelik sırasında da çok arkadaşımız olduğu gibi, geniş bir çevremizde oluştu..

SAKARYA’YA HİZMET!
Sakarya idealine, birlikte hizmete soyunmuştuk!..
İş adamlarımız, eğitimcilerimiz, siyasilerimiz ve bürokratlarımız ile “haşır-neşir bir yaşamın” içindeydik..
Akıp giden yıllar içinde, her birimiz bir başka alana savrulduk!..
Bu savruluşta, kendimi Brüksel’de buldum..
Bütün bunları, son kitabım “ Hakikatin Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal” adlı kitapta, enine boyuna anlattım..
İşte Adapazarı yıllarından, meslekten öğrencim sevgili Fahri Tuna’nın editörlüğünde hazırlanan bu kitap, gerçekten “bir devre ışık tutması” bakımından çok önemli..
Bunu sıkılarak söylediğimi, beni tanıyanlar bilir..
İnsanın çevresi ile barışık olması, iş, börokrasi ve siyaset çevresi ile olduğu kadar, insanı ile iç içe olması ne güzeldir..

HER KESİMDEN DOSTLARIMIZ OLDU!
Brüksel’de sevgili eski ATSO Başkanı Erol Öztürk ve arkadaşlarını olduğu kadar, Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eski Valilerimizden Aydın Gökenar, eski sendikacılarımızdan Salih Kılıç ile birçok Sakaryalıyı karşılamak, onlara rehberlik yapmak benim için büyük onur oldu..
Yine bu bağlamda ilçesi Taraklı’yı tanıtmak için Brüksel’e gelen eski Taraklı İlçe Başkanı Tacettin Özkahraman ve SUBU Öğretim üyelerinden sevgili Zuhal Erol ile buluşmamız, “Sakarya’nın incisi, tarihi ilçesi Taraklı’yı birlikte temsil etmemiz” bir başka güzellik idi..
Ya sevgili Fahri Tuna ile Brüksel’de buluşmamız?
Ayrı bir makale konusu olur tabii ki?
Bütün bu dostluklarımız, artarak sürüyor..
Brüksel’de farklı sektörlerden dostlarımızı ağırlamaya,onları konuk etmeye devam ediyoruz..

BRÜKSEL, BRÜKSEL..
Son olarak, “Erasmus” öğrencilerinden maada, Balıkesir Merhaba Gazetesi sahibi Kamil Akyürek ile muhterem eşi iletişim uzmanı Semra Aman Akyürek ve sevgili Anadolu Yayıncıları Birliği Başkanı Sinan Burhan’ı konuk etmenin onurunu yaşadık..
Dostlukların güzelliği kadar, bu dostlukları da yaşatmak, o kadar güzeldir..

SAKARYA, SAKARYA!
Memleketim Sakarya’ya geldiğimde öncelikle Bizim Sakarya Ailesi büyüğü Adnan Yüksel ustamı, sevgili gazeteci meslektaşım Tuncer Kalaycı ve diğer arkadaşlarımız ile bütünleştik..
Sevgili Cemiyet başkanları Sezia Matur, Müjdat Çetin ve iş insanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu ile telefonla da olsa selamlaştık..
Kadim dostum, iş insanı sevgili Vahit Serbes’i, yeni “Botanik Bahçesi”nde ziyaret ederek, orada hasret giderdik..
Sevgili Emekli Yüksek Mühendis Cemalettin Kılnaz ve Akyazılı dostlarım sevgili Yılmaz Çetin, İlhan Çakoğlu ve Brüksel’den dostum Trabzonlu Adnan Demir ile Bapanca’nın güzellikleri arasında günü akşam ettik..

BABA VE OĞLU?
Adapazarı Mithatpaşa’daki evimde kitaplarımı düzeltirken, sevgili dostum Gürkan Kılıç’ın babası emekli öğretmen Muharrem Kılıç’ın, “Aydınlık Ufuklara Yolculuk” adlı şiir kitabı, muhterem oğlu meslektaşımız Gürkan Kılıç’ı aramama vesile oldu..
Merhum öğretmenimiz Muharrem Kılıç, “çocuklarıma “adlı şiirinde şöyle seslenir:
“..Unutma Ata’na verdiğin sözü,
Çalışalım, gülsün vatanın yüzü.
Bahane edip de baharı,güzü,
Tatlı aşa, sirke katma çocuğum..”
Sevgili Gürkan Kılıç ile bir dizi akademiz ziyarette ve sohbette bulunduk..
Yeni dost kapıları edindik..
Yeni projelerden konuştuk..
Yeni dost kapıları araladık..
 

TEBRİKLER, BAŞARILAR!
Bu arada sevgili hemşerim, güzel insan Prof. Dr. Sima Nart’ın, Sakarya Üniversitesi’nde(SAÜ) yeni yapılanmada,”Sağlık Meslek Yüksek OkuluMüdürü” olarak görev üstlendiğini öğrendim..
Hemen kendisini tebrik ederek, ziyarette bulunacağımızı ifade ettik..
Kendisini Sevgili Zuhal Erol ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nde görevli hemşerimiz İrfan Kardeş ziyaret etmiş..
Ne güzellik bu!
İnsanın dostlarını ziyaret etmesi, hatırlaması kadar güzel ne ola ki?
Karşılıksız ve menfaatsiz ve yalansız!..

FINDIK ÜRETİCİSİNİ UYARDI?
Bir başka hemşerim ve öğrencim Sevgili Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Adem Sarı ile de telefon ile de olsa selamlaştık, dertleştik..
Başkan Adem Sarı, fındık zamanı ya, bir uyarıda bulundu..
Başkan Adem Sarı, ” Vatandaşlarımızın dikkatli olmasını istiyoruz. Korsan tüccarlar; köy köy gezerek kantarda kilodan çalıp, randımanında da oynama yapıp üreticimizi kandırabiliyor. Üstelik vergisi yok. Kaydı yok. İn midir, cin midir? Ne yaptıkları bilinmiyor. Burada en büyük görev üreticimize düşüyor. Üreticimizin fındığına sahip çıkması randıman ve kantar konusunda temkinli olması gerekmektedir. Ayrıca devletimizin de riskleri en aza indirmek için denetim mekanizmalarını daha da sıklaştırması gerekmektedir. İnşallah alıcının da satıcının da kazandığı herhangi bir mağduriyetin yaşanmadığı bereketli bir sezon geçiririz ” diye uyarıyor..
Sezon bu ya, gerekeni yapıyor Sarı!
Bu devirde insanımızı aldatmayan mı var?
Ama, söylenmesi gerekeni de söyleyeceklere, ne çok ihtiyacımız olduğu bilinmiyor mu?
İş yapacak, sorunlara çözüm bulacak, herkese eşit muamele yapacakları el üstünde tutmamız gerekmiyor mu?
Böyleleri de var bu memlekette!..
Az olsalar bile var!
Onları korumak, el üstünde tutmak, hakkını teslim etmek, hatırlamak, ziyaret etmek, hal hatır sormak görevimizdir elbette..
Selam olsun dostluklara!
Yusuf Cinal yazıyor, 20 Ağustos 2022 Adapazarı