Sevgili okurlar,
Özellikle, ülke genelinde olduğu gibi Sakarya’da sürdürülen “bir dini kültür geleneği” olarak, insanımızı buluşturmada, bir araya getirmede, birlik ve beraberliğin sergilenmesinde, büyük önem arz ediyor..
Bu manada, başta Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ile Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın basına da yansıyan “Aşure” ikramı,farklı güzelliklerin sergilenmesine vesile oldu..
Başkan Ekrem Yüce, “Muharrem Ayı bizler için bir hüzün, bir dönüm noktası ve aynı zamanda bizler için bir diriliş, muhabbet ve kardeşlik notasıdır” diyerek, bu önemli kültür geleneğinin, yüzyıllardır sürdürülme gerekçesini de ortaya koymuştur..

AŞURE NEDİR?
-Gerçekten Aşure nedir?
-Bir tatlımı dır?
-Sadece bir kültürün, geleneğimidir?
-Aşure de buluşup, farklı anlayışlarda ayrışıyormuyuz?
Bütün bunları irdelemek, empati yapmak, bilgilenmek hepimizin görevidir..
Yılın ilk ayı olan Muharrem'in onuncu günü olan âşûrâ, İslam öncesi kutsal sayılarak, o gün yenilen buğday yemeğine adını vermişti.
İslam'ın ortaya çıkmasıyla birlikte aşure, yeni anlamlar kazandı. “Şiiler, o gün Kerbela'da öldürülen Hüseyin için yas yemeği olarak, Sünniler de Adem'in tövbesinin kabul edilmesi, İbrahim'in ateşten kurtulması, Yakup'un oğlu Yusuf'la buluşması ve Nuh'un gemisinin Cudi dağına oturması.. “ gibi çeşitli olaylara dayandırarak, “aşure yapma” geleneği, bugünlere dek sürdürüle geldi..

KURTULUŞ YEMEĞİ!
Daha başka deyim ile ''Aşure”, Hicri takvime göre, Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlı, bir atak,bir kurtuluş yemeğidir de.. 
İslami inanca göre, Muharrem ayının onuncu günü, Nuh peygamber Büyük Tufan'dan sonra karaya ayak bastığında, elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yapmıştır.
Temel olarak “Aşure” tatlısı, su, buğday, nohut, toz şeker, fasulye, pirinç kullanılarak yapılan bir tatlı yemeğidir..
Bu faslı bitirdikten sonra şunu ifade etmeliyim ki, “ Aşure” aslında bizleri birleştiren, buluşturan, uzlaştıran, tatlıdır..

HUZUR TATLISI
Sadece ağızlarımızın tatlanması değil, aynı zamanda gönüllerin tatlanması, huzur bulmasını sağlayan bu kültür geleneğine rağmen, ayrışmamıza, fitne ve fesat içinde olmamıza ne denir?
Bir kesime yakıştırdığımız ayrılıkçı kelimelerin ötesinde, bu ayrıştırmayı derinleştirmenin anlamı nedir?
“Sizin partiden, sizin mezhepten değil” diye, insanları hedef göstermenin, onları “tu-kaka” etmenin, insani değerler açısından, onları ayrıştırmanın yukarıda sıraladığımız değerler neresine koyacağız?

SEVGİ VE SAYGI
Mevla’na hazretlerinin, “Ne olusan ol, gel” diyen anlayışıyla, bu durum bağdaşıyor mu?
Ya da “sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmıyor” diyen Pir Yunus’a haksızlık yapmıyormuyuz?
Adapazarı Mithatpaşa Mahallesi’ndeki  komşularımız, pişirdikleri aşurelerden bizlere ikramlarda bulundular..
Rahmetli annem, ikiz kardeşlerimin adını Hasan-Hüseyin koymuştu..
Kısacası, bildim bileli evimizde “aşure” pişirilir..
Bu bir kültür geleneğinin ötesinde, bir bereket, bir kurtuluş, bir huzur,bir zenginlik göstergesidir..
Muhterem eşim de hem Brüksel’de, hem Adapazarı’nda “aşure” pişirmeyi ihmal etmez..
Bu aynı zamanda komşular arasında bir dayanışma, bir buluşma, bir birlikteliktir de..

AŞURE KAZANLARI
Memleketim Sakarya’nın merkez ve ilçelerinde “aşure” kazanlarının kurulması ve başlarına belediye başkanlarının geçerek, vatandaşımıza “aşure” dağıtması hoş bir gelenektir..
“Siyasi mülhazalardan” sıyrılarak, bu geleneği sürdürmenin anlamı büyüktür..
Aşure kültüründe buluşanların, farklı inanç temelinde insanları ayrıştırması, ötekileştirmesi kabul edilemezdir..
Sevgi ve saygı temelinde, aşure bereketinde buluşanların, bir birine hasmane tavırlar takınması, milli birlik ve beraberliğimize de vuralan bir darbe ve kötülüktür..
Şüphesiz bunu kullananlar olacaktır..
Bize düşen asıl görev, bu fitne ve fesat içinde olanlara fırsat vermemektir..

MORAL DEĞERLER!
“Herkesin dini, herkese, herkesin inancı herkese” anlayışı içinde, anayasal haklar çerçevesinde, milli şuurun güçlendirilmesi, “moral değerler” açısından da çok önemlidir..
Aşure kazanlarına koyduğumuz ve kaynattığımız, o farklı lezzetler, birlik ve beraberliğimizin harcı ve çimentosu olmalıdır..
Ne mutlu bizlere ki, tüm olumsuzluklara rağmen, bu kültür geleneğimizi sürdürmede birliktelik yapabiliyor, hoşgörü ve toleransta sınır tanımıyoruz..
Geleni birlik, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daha sağlamlaştırmak için bu güzel geleneği, gelecek nesillere kusursuz, lekesiz, hatasız, öfkesiz, husumetsiz aktaralım..
Bu aynı zamanda bir mecburiyetimizin de gereğidir..
Aşure Bayramınız kutlu, bereketin çok olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 19 Ağustos 2022 Adapazarı