Otoban boyunca uzanan şeffaf materyalden bir set dikkat çekiyordu. Güneş panelleri gibi dik bir şekilde uzayan yapının n’olduğunu çözmeye çalışırken yanımdaki adam ‘Ses bariyeri’ dedi. Otobandaki gürültünün otoban kenarında bulunan yerleşim yerlerine ulaşmasını engellemek veya rahatsız edici gürültüyü en aza indirmek için kullanılan bir yapıymış. Almanya – Hollanda arasında uzanan otobanda yer yer uzay üssü vari bir görünüm veren bu ses bariyerleri özellikle kavşak ve köy kenarlarında konuşlandırılmış.

Ses bariyeri konusunda ne denli cahil olduğumu kavradığım anda bizde buna benzer yapıları bazı tren yollarında gördüğümü hatırladım. Ses bariyerinin tam olarak ne işe yaradığını inceleme açlığı da içimde belirginlik gösterdi.

Ses bariyerleriyle ilgili genel tanım kabaca şöyle; “İçerideki sesin dışarı ve dışarıda bulunan sesin içeri girmesini en iyi derecede engelleyen ürünler birer ses bariyeridir. Sesin iç ve dış aktarımını bu sayede en aza indirebilirsiniz.”

Çok basitçe anlatmak gerekirse; binalarda uygulanabilen ses yalıtımı açık havada yollarda, otobanlarda ve demiryollarında da uygulanabiliyor. Böylelikle nasıl ki, ses yalıtımlı odada bangır bangır bateri çalan komşunun çocuğu sizi rahatsız etmiyorsa evinizin dibinden geçen otobanın gürültüsü de sizi daha az rahatsız edecektir.

***

Ses bariyerlerini görünce ve faydasını öğrenince aklıma ilk olarak Sapanca ve TEM geldi. Sapanca ve Kırkpınar hem İstanbul hem de Sakarya’nın bahçesi olarak düşünülerek inşa edilmiş şehirler. Ne yazık ki Sapanca ve Kırkpınar’ın yüzünde çirkin bir hançer yarası var. İşte bu yara TEM Otobanıdır. Hafta sonları biraz huzur bulmak, biraz sakinleşmek için gittiğiniz Sapanca’da ‘vızır vızır’ trafik sesi size rahat vermiyor. Konaklama fiyatları çok yüksek olan butik otellerde otobanın sesinden uyumanız mümkün olmuyor. Piknik için gitseniz otoban başınızda ince bir sızı bırakır! Şimdilerde bu otoban gürültüsüne yüksek hızlı tren gürültüsü de eklendi. İleriye doğru tren seferlerinin artış göstereceğini de unutmamak gerek.

***

Sapanca’nın bugün TEM otobanından dolayı yaşadığı sıkıntıları ANAP hükümeti döneminde çevreciler bangır bangır bağırdılar zamanında. Ama iktidar bu çevrecileri ve muhalifleri dinler mi, dinlemedi tabii!!! Şimdi TEM’in ceremesini çevreci ve muhalif(!) olmayanlar çekiyor.

Hatanın neresinden dönülse kardır, derler. Ama Sapanca için kar oluşacak bir durum kalmadı artık. Sadece zararı hafifletme çabası içerisinde olabiliriz. Bugün Sapanca gölü, yeşilliği ve konumuyla çok büyük bir rahatlığıyla Türkiye’nin Toskana’sı olabilirdi. Ama şu anda otobanın avantajıyla İstanbullu zenginlerin günü birlik ‘kaçamaklarından’ öteye geçemiyor!

***

TEM Otobanının gürültü dezavantajını hafifletmek için Sapanca’da yerel yönetimlerin acil ve güçlü bir çalışma içerisine girmeleri gerekiyor. Öncelikle Sapanca için ‘Gürültü Haritalaması’ çıkartılmalı. ‘Gürültü Haritalama’ nedir? Gürültü probleminin tespiti için yapılan bir çalışmadır. Gürültü haritası ile Sapanca’daki gürültü kaynakları ve oluşan gürültünün bölgenin mevcut coğrafi ve mimari özelliklerine bağlı olarak dağılımı modellenir ve sahada yapılan ölçümlerle doğrulanır. Ve bu harita üzerinden gerek duyulan Ses Bariyerleri belirlenir. Sapanca TEM Otobanında doğru konumlanarak yapılacak Ses Bariyerlerinin Sapanca’ya büyük bir katkı sağlayacağı kuşkusuz. Sapanca hak ettiği sessizliğe bu sayede bir nebze kavuşabilir.

***

Yazının sonunda otoyol gürültüsü üzerine incelemeleri bulunan Prof. Dr. Fevzi Yılmaz’ın bir makalesine yer vermek istiyorum.

2011 yılında yayınlanan ‘Otoyol gürültüsü, insan sağlığına etkileri ve korunma’ başlıklı yazının bir kısmı şöyle;

“Haziran 2009 başında TEM Ankara – İstanbul otoyolu Sapanca bölgesi Erenler mevkiinde gürültü ölçümleri yapılmıştır. Yol kenarı yerleşim yanı birçok nokta, 65 dB üstü değerleri vermiştir. Bu mertebedeki gürültü; kişiler üzerinde kan basıncı yükselmesi, yüksek ritimde kalp atışı, nefes almada değişiklikler gibi olumsuzluklar doğurmaktadır.

2006 yılından beri TEM otoyolu gürültüsü ile ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü ile iletişime geçilmiştir. İdari erke, TEM otoyolu inşasından önce ve sonra yapılmış konutlarda ikamet eden vatandaşlarımızın gürültü yüzünden had safhada rahatsız oldukları belirtilmiştir. Sapanca şeridi için yapılan ölçüm çalışmaları ve bazı saptamalar da Sakarya Valiliği kanalı ile Karayolları Genel Müdürlüğü’ne iletilmiştir.

(…)

Gelinen noktada, gürültü perdesi yapımı için iki seçenek kalmıştır: a) Yerel yönetimler gürültü perdesi yapabilirler. b) TEM otoyolları özelleştirilirken ses duvarı yapımı zorunluluğu ile ilgili maddeler devir sözleşmesine konulabilir ve yüklenici kuruluşlara sorumluluk verilir. (…) Ülkemizde toplam TEM kalitesi otoyol uzunluğu 2.3 milyon metredir. Sadece meskun bölgeler için ses duvarı talep edildiğinden gürültü perdesi inşa maliyeti makul olacaktır ve ürkütücü değildir.

(…)

İstanbul – Ankara TEM otoyolu yoğun trafik türü özellikte olup gürültü düzeyi yüksektir. Uluslararası kriterlere göre meskun bölgeler için tedbir alınması zorunluluktur. Yerleşim bölgelerinden geçen (Sapanca gibi) TEM otoyolu trafik gürültüsü insan sağlığını bozmaktadır. İdari erk ve sosyal paydaşların doğal veya yapay gürültü perdelerini uygulamaya alması ivedilikle gerekmektedir. Biyolojik bariyer (bitki perdeleri) en uygun seçenektir.”