Sevgili okurlar,
Haftanın ilk gününde, sizlere birazda “eğitim-öğretim sürecinden ve Sakarya Üniversitesi’nden” söz etmek istiyorum..
Takdir edersiniz ki, ülkemizde, “eğitim ve öğretim” ile ilgili tartışmalar hala sürüp gidiyor..
“Eğitim ve öğretim?”
Öyle ya, “kimleri eğiteceğiz, neyi öğreteceğiz” diye hiç düşündünüz mü?
Anne karnından itibaren, bir bebek, dünyada olup bitenleri algılamaya başlar..
Bakınız “bebek” diyorum, zira bir çok anne, “karnındaki bebeği ile konuşur, koklaşır, hergün ona seslenir, dokuz ay sonra ise vuslat” gerçekleşir..
Ne büyük sevinç ve mutluluktur o, ne büyük!
Sonra ise o ninniler, o türküler, o nakaratlar tekrarlanır durur..
E bebek,e bebek, uyusun da büyüsün” diye, salıncaklar kurulur, ayaklar üstüne yastık konur ve “bebek uyusun da büyüsün” şarkıları söylenir..
Bu süreçte, anne ile babanın sevincine, diğer aile bireyleri, büyükler,komşular iştirak eder..
“Sen ağlama bebek, sen ağlarsan, her şey ağlar” diye ihtimam gösterilir, üzerine titrenir, “uyusun, yesin, büyüsün, ülkeye yararlı bir birey olsun” diyedir bütün çabalar..
Bebek bile,” çevresindeki tüm kötülükleri, iyilikleri yavaş, yavaş” öğrenir..

EĞİTİM-ÖĞRETİM SÜRECİ?
Aile, okul, çevre bilinci, gelişir..
Ülkeye yararlı birey olacak ya, mesleki adımlar atılır..
“Eğitim ve öğretim” süreci, sürer..
Bu işin, yaşı, başı yoktur..
“Kreşler, ilkokullar, ortaokullar, liseler, yüksek okullar, üniversiteler”, onun bir başka yuvası olur..
“Ayağına taş değmesin, burnu kanamasın, dara düşmesin” istenir..
Ama, “yaşam denilen döngü” acımasızdır..
Ayakta durmak için, “ninnilerin, türkülerin, tekerlemelerin yerini”, başka ihtiyaçlar alır..
Haydi, “eğitim ve öğretmi imkanlarından” yararlan?
Diğer arkadaşlarınla, “eşit temelde eğitim ve öğretimden faydalan” bakalım?
Memlekete, millete yararlı bir birey ol, bakalım?..
Süreç bu, irdelemeye değer?
Geçtiğimiz günler, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Bizim Sakarya Gazetesi’ne bir nezaket ziyaretinde bulundu..

SAKARYA’NIN PARLAYAN YILDIZ!
Sakarya Üniversitesi..
Sakarya’nın, parlayan yıldızı..
Sadece Sakarya’nın değil, bölgenin, en büyük eğitim, öğretim kurumlarından biri Sakarya Üniversitesi..
Adı, “ülke gündeminde olduğu kadar, Balkanlarda, Avrupa’da, Ortadoğu ve Asya’da öne çıkan üniversitelerden biri”, elbette Sakarya Üniversitesi..
Bu büyük kurumun başında olan Rektör Prof.Dr. Hamza Al, Bizim Sakarya Gazetesi Onursal Başkanı Adnan Y.Yüksel ve Yazıişlerinde yer alan arkadaşlar ile bir araya geldi..
Bir nezaket ziyareti idi, bu!
“Tanışmak, konuşmak, meseleleri irdelemek”, ne güzel!.
Sakarya Üniversitesi gibi, Bizim Sakarya Gazetesi de, “farklı okur kesimi ile bir okul” değilmidir ki?
Bu kaynaktan aldığı bilgilerle, insanlarımız bilgelenmez mi, haberdar olmaz mı?

HABERİM OLSAYDI?
Haberim olsaydı, bu ziyarette mutlaka olurdum!..
Bir eğitimci, gazeteci, yazar olarak sevgili muhterem Hocamız Prof. Dr. Hamza Al ile “Sakarya Üniversitesini, dünü, bugünü, yarını konuşmak” isterdim..
Arkadaşlarımız, gelişini, ziyaretini manşetten verdiler..
Bizim Sakarya Gazetesi, birinci sayfasından, 6.Sayfaya kadar yansıdı, bu ziyaret..
Sevgili muhterem Hocamız Prof. Dr. Hamza Al, dili döndüğü kadar, Üniversitesi ile ilgili gelişmeleri anlatmış bir, bir..
Bu ziyareti, çok, ama çok, önemsiyorum..
“Eften, püften, dostlar alış-verişte görsün” türünden, bir ziyaret değildir bu!
“Bilgi çağında, dijital çağda, yapay zeka çağında”, neler olup, bitiyor, öyle ya?

KAZAKİSTANLI ÖĞRENCİLER?
Geçtiğimiz günler, sevgili gazeteci dostum Şaban Mergül’ün Sakarya TV’sinde, “Sakarya Üniversitesi’ndeki Kazakistanlı öğrenciler” konumuzdu..
“Şaben Mergül bu, nereden aklına esmiş, gelmiş ki, Kazakistanlı öğrencileri konuk” etti..
Evet, “Asyanın öte yanından, ata topraklarından Sakarya Üniversiseti, imkanlarından yararlanmak, diploma sahibi olmak, kariyer yapmak, ülkesine yararlı olmak için Kazakistanlı öğrenciler”, Sakarya’daydı..
Aşağı yukarı,” bine yakın Kazakistanlı öğrenciye evsahipliği yapıyor” Sakarya Üniversitesi..
Demek oluyor ki, Sakarya merkezde, yani Serdivan, Adapazarı, Erenler ve diğer ilçelerde ikametteler..
Bizden biriler artık, “eğitim-öğretim” süresince..

ONLARI DİNLEDİK SABIRLA!
Onların sayesinde, Kazakistan Türk Dili Konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazira Bissenova ile diğer dostlara selam göndermeyi ihmal etmedik..
“Tanrı dağlarına, Issık gölüne, bizden gardaşlara, Almatı’ya, Astana’ya..” selamlar gönderdik..
Kazakistanlı öğrenciler, Sakarya’da..
Ya, diğer ülke öğrencileri..
Birçok ülkeden, öğrencisi olun bir Kent, Sakarya..
“ Esaret altında kalan topraklardan, kara Afrika’dan, Balkanlar’dan Sakarya’ya uzanan, birer eğitim-öğretim serüvenleri var” muhakkak her birinin..
Dilleri, renkleri farklı olsa da..
Onları dinledik, sabırla, itina ile..
Onların dilinden, Sakarya’yı öğrendik, anladık, gururlandık..
Diğer ülke öğrencileri ile ilgili bilgiler edindik..

ULUSLARARASI GURURUMUZ!
Artık, “Sakarya Üniversitesi, uluslararası bir nitelik ile eğitim ve öğretimin, ülkenin, insanlığın” hizmetinde..
Bir kentin, bir bölgenin,bir ülkenin eğitim-öğretim kurumu deyip geçmeyelim?
Sakarya Üniversitesi, Prof. Dr. Hamza Al ve eğitimci ordusu, çalışanları ile dalgalanan bir bayraktır..
Bir “Kültür Abidesidir,Sakarya Üniversitesi..”
Vefalı bir ocak, geleceğe yelken açan, yakılan bir meşale, yarınlarımızı aydınlatacak bir kurumdur..
Bir Kültür Abidesidir Sakarya Üniversitesi..
Bir Kültür Abidesi..
Bu kente ışık saçan, insanımızı aydınlatan yükselen bir değerdir Sakarya Üniversitesi...
Başından itibaren, “destek veren, kanat geren, ilgi gösterenlere, bir kültürün temsilcilerine”, selamlar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 7 Ekim 2024