Ortadoğu insanlık tarihi boyunca her daim kaosun ve savaşların bitmediği bir coğrafya olmuştur. Üç hak dinin de çıkış noktası da Ortadoğu’dur. Bu nedenle bu bölgede yaşayan insanlar tarih boyunca eziyetlere ve soykırımlara uğratılmıştır. 
Bu topraklar üç hak dinin çıkış noktası olması münasebetiyle bu üç dine mensup olanlar tarafından kutsal olarak kabul edilmiş ve bu topraklarda egemenlik hakkı kurmak hep idealleri olmuştur. Bu ideallere ulaşmak için önce o bölgede yaşayanlarla savaşarak katletmiş sonra mağlup olup teslim olanlara da sayısız işkenceler yaparak bölgeden uzaklaştırmaya çalışmışlardır. 
Hangi dine mensup olursa olsun dünya üzerinde kendini güçlü olarak görenler, o herkesin gözünün üzerinde olduğu coğrafya da emellerini yerine getirmeye çalışmış, bazen kısa süreli planlarla bazen de uzun yılları kapsayan planlarla projelerini uygulamaya koymuşlardır. 
Şimdi de bu projelerden biri yaşanmaktadır. Osmanlı Devleti’nin yüzyıllarca bölge halkına sağladığı huzur ve sükunet 1. Dünya savaşıyla bitirilmiş, bölgede küçük devletçikler oluşturulmuş ve bugünkü kaosun temelleri atılmıştır. 
Düne kadar dağda köyleri basan küçük çocukların canını alan bir terörist için, terörist te olsa insandır onu öldüremezsin deyip ayağa kalkan bir Avrupa, şimdi binlerce masum çocuğun katledilmesini lal olmuş suspus şekilde görmezden geliyor. 
Bu da nasıl bir oyunun içinde olduğumuzun en büyük kanıtı değil mi. 
Ortadoğu yanıyorsa bu Müslümanların bir olamamasından, gayrimüslümlerin de bir olmasındandır.