Lanetlenmiştir aslında bu kelime, her gün lanet okunur binlerce ağızdan. Her duyduğumuzda bu kelimeyi peşinden acıdan yakılmış ağıtlar gelir. Ölüm hep bu kelime ile anlatılır. 
Terör demek, kaos demektir, kargaşa demektir. Kötülüğün en güçlü silahıdır.
Terör hep masumlara saldırır. Düşman adını verdiğinden değil de masum olanı kendince düşmanlaştırır. Ölen hiç bir zaman hasmı değildir, hep masum olanların canını alır.
Son olarak Ankara'da yaşadığımız olay da böyle değil mi?
Taksi şöförünün ne günahı vardı? İlk katledilen o oldu. Oysa ekmeğinden başka derdi olmayan senden, benden farklı biri değildi. Onun katledilmesinin izahı neydi, buna hiçbir aklı selim olan destek verebilir mi?
Çürümüş beyinlerin yönettiği guruplar, ve hala o guruplara destek verenler var. Bu terörist gurupları haklı görüp gizli yada açıkça bu guruplara destek verenler bu şehirde de azımsanmayacak sayıdalar. Önceki çözüm süreçlerinde cesurca ortaya atılanlar hendek operasyonlarından sonra, 15 Temmuz darbe kalkışmasının bastırılmasından sonra sesleri kesilenler o taksi şöförünün katledilmesine yine de iyi olmuş diyebilecekler mi.
Terör yazımın başında da belirttiğim gibi kötülüktür. Kötülüğün de hiçbir haklı nedeni olamaz. Hiçbir ideal kötülük yaparak kazanılamaz. Kötülük şeytanın görünen yüzüdür. Bu sebeple tüm dinler tarafından da lanetlenmiştir. 
Terör güçlü devletlerin elini kirletmemek için uydurduğu bir projedir. Dünyada bir ülkeye direkt savaş açamadıklarında, o ülkeyi yıpratmak için terör unsurunu kullanırlar. Sözde demokrasi havariliği yaparken terör örgütlerini para ve silah ile besleyip uyuşturucu ve insan kaçakçılığında araç olarak kullanırlar. 
Kullanılan ise hep fakir ve masum halktır. Halk fakirse iyi eğitim alamaz, eğitimden yoksun olunca cehalet artar ve çalışma ve iş imkanı azalır. Bu tarz insanla da terör örgütleri için en kullanışlı malzemedir. Biraz para ve statü ile insanın gözü boyanır, bir de bunlara yakınlarını kaybettirdiğinde artık terör için canlı bomba bile olurlar. 
İşin en kötüsü eğitim almasına rağmen cahilliğini bir türlü üzerinden atamayanlar. Kimisi para için, kimisi mevki için gözü boyananlar. 
Ölen ise hep, ya taksici, ya elektrikçi, ya bekçi, yada mühendistir. Ölen hep masum halktır. O örgütlerin yöneticileri de saraylarında ölenlerin ismini bile bilmeden servetlerini sayarlar.