Asgari ücret nedir? Bu kavramı her yıl sonunda hatta önceki yıllarda da yıl ortasında da duyar olduk. Hepimizin bu cümle için beklentisi farklı olsa da TDK yani Türk Dil Kurumu’na göre;
Asgari ücret, “bir işçinin bir ay boyunca tam zamanlı çalışması karşılığında alabileceği en düşük ücret miktarını ifade eder.”  Bu miktar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenir ve düzenli aralıklarla güncellenir. Olarak tanımlanmaktadır. 
01.08.2004 tarihli ve 25540 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Asgari Ücret Yönetmeliği’nde ise;
Asgari ücret: ”İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret “ olarak tanımlanmıştır.
SGK ve Maliye tarafından ise;
Asgari Ücret ; “Ücret Karşılığı Çalışanın pirime esas kazancının en alt göstergesidir. Asgari Ücret altında bildirim yapılamaz. SGK pirimleri ve vergiler en düşük bu rakam üzerinden hesaplanır. Altındaki uygulamalar cezaya tabidir.” Olarak tanımlanmaktadır
İşveren Derneklerine göre;
Asgari Ücret  ; “Bir ay boyunca verimli çalıştıramadığımız çalışanlara devlet ve kamuoyu baskısıyla belirli dönemlerde artırmak zorunda kaldığımız bize mali olarak yük oluşturan ve her yeni yılda maliyetlerimizi artıran kar etmememizin tek nedeni olup personelimize ve işçimize ödemek zorunda bırakıldığımız ücrettir. “ olarak tanımlanan.
İşçi sendikalarına göre; 
Asgari Ücret : “Her ne kadar da üyelerimizin çoğunluğu kamuda istihdam edilenler ve asgari ücret almayanlar olsa da tüm çalışanların sözcüsü olarak kendimizi gördüğümüzden ve yakında yapılacak toplu iş sözleşmelerine referans olabileceğini düşündüğümüzden İşverenlerimizi de küstürmeyecek, özel sektörde çalışanların en az yüzde almışının bir ay çalışması karşılığı yoksulluk ve açlık sınırının altında kalsa da kabul etmek zorunda kaldığımız aldığı ücret” olarak tanımladığı
Stokçular ve Fırsatçılara göre ise;
Asgari Ücret : “Maliyetlerin artmasındaki asıl neden olarak göründüğü fakat bu artışlardan kaynaklı ek ödemelerin yapılmasından yaklaşık 1,5 ay önce zam yapma bahanesi olarak görülen ve asgari ücret tutarı daha belli olmadan zamların peşi sıra geldiği zaman dilimi” olarak tanımladığı
Çalışan ve Emekçiler içi ise;
Asgari Ücret : Emeğinin karşılığında kimseye muhtaç olmadan, kendisi, eşi ve çocuklarının öncelikle sağlıklı beslenme ihtiyaçlarını, barınma giderlerini, giyinme giderlerini, sağlık ve tedavi giderlerini, Isınma ve iletişim giderlerini, Çocuklarının eğitim giderlerini, ayda bir iki kez dahi olsa sosyal aktivite giderlerini, yılda bir kez dahi olsa tatil yapabilmek için birikim yapabilme, kötü günler için ya da ileriki dönemlerde yapılacak masraflara destek olabilmek için küçük birikimler yapılabilecek, insanca yaşam için gereken miktarda alınacak ücret miktarıdır.” 
Devletimiz yoksulluk sınırını ve açlık sınırını her yıl ilan etmektedir. Sendikaların da belirlediği rakamlar malumunuz. Bir insan emeği karşılığında çalışıyorsa insanca yaşayacak kadar ücret almayı da hak etmiş demektir. İşverenler se eğer çalışanının o maaşı hak etmediğini düşünüyorsa çalıştırmasın ve işten çıkarsın. Çalıştırıyorsa da hak olan ücretini ödesin. 
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras 2006 yılından sonra verimlilik artışı yakalayamadıklarını belirterek çalışanların verimli çalışmadığını bahane ederek çalışanların hakkaniyetli bir gelir elde etmesinin önündeki en büyük engel şirketlerin verimliliği artıramaması olarak belirtmiş. 
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras bey unutmayın ki işletmelerde Yönetim Asgari Ücret ile çalışanlarda değildir. Yönetimsel zaafları ve hataları Asgari ücret ile çalışanlara yükleyemezsiniz. Siz yönetim kadronuzu bir gözden geçirin bence, çalışanlar onların yönlendirmesiyle hareket ederler. İşyerinde verimlilik düştü ise yönetimsel bir sorun vardır. Sorunu doğru yerde arayın ve Asgari ücretlileri suçlamayın. Asgari ücret yükseldi diye verimlilik düşmez. Aksine ücret en iyi motive aracıdır.
İşi ehline teslim etmezseniz her daim başarısız olursunuz.
Asgari ücret komisyonunda tarafların temsilcileri önce ellerini vicdanlarına koysunlar. Bir kez dahi olsun empati yapsınlar ve unutmasınlar ki bu işin vebali çok büyük. Ahrette veremeyeceğiniz hesabın altına imza atmayın. 
Asgari ücretli zekat yada fitre alacak kişi değil vermesi gereken kişi olmalıdır.