Şehrimizin her bir noktası farklı bir güzellikte. Güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına her noktasında farklı bir şeyler bulmak mümkün. Her noktada ayrı bir kültür, her noktada ayrı bir tabiat.
Şehrimizde tarım da sanayi de iç içe harmanlanmıştır. Kuzeyde fındık ve mısır yetişirken iç bölgelerde sebze , güneye inildikçe üzüm ve tahıl ön plana çıkmakta.
Şehrimizde turizm de oldukça çeşitli. Kuzeydeki sahillerimizin yanında, güneydeki termaller, yaylalar ve sapanca gölü. Tarihi ipek yolunun buradan geçmesi münasebetiyle her daim uğrak noktası olmuş şehrimiz.
Bu şehir tarih sayfalarına baktığımızda Justinianus köprüsüyle geçit olmuştur Bizans devletine. Malagina, Mekece, Paşalar, Bağlarbaşıi Çoban (Boğazkesen), Adliye, Seyifler, Harmantepe, Mağara, Domuztepe, Tersiye, Kabaıa (Geyve), Taraklı ve Şeyhler (Kaynarca) kaleleri günümüze ulaşmasa da tarih boyunca korumuştur bölge halkını.
Günümüze ulaşmayan pek çok han yapılmış yine bu yol üzerinde soluklanmak isteyenlere.
Bu şehirde şimdi şehrin geçmişini bilmeyenlerin sayısı oldukça fazla. Ve onlar bu şehri yönetirken tarihi yok sayarak geleceğe ulaşamayacaklarının farkına varmalarını beklemek se bizim için bir muamma.