Değerli  Okuyucularımız 65  yıl  evveline  dönmek  istiyorum. Tahminen 17  yaşında bir genç Delikanlıydım. Ailem fakir rahmetli  olan  babam vagon  fabrikasında işçi  olarak  çalışıyordu. Kirada  oturuyorduk 4  erkek   2 kız  kardeştik. Babam  aldığı  maaş  ile bizlere  baktığı  gibi hepimizi okutuyordu. Annemize  babamıza  ve de  birbirimize  çok saygılıydık kimsenin   malında  gözümüz  yoktu haram   yemezdik akrabalık komşuluk ve de arkadaşlık  sevgi   bağımız  çok  güzeldi. Birbirimize   maddi  ve  manevi  destek  yaparak mutluluk  çemberinin  oluşmasını   sağlardık.  Evvelden namaz  vakti  gelince hoca  veya  müezzin  caminin   minaresine  çıkarak  ezan  okurken gençler  veya  yetişkin  toplum hazır ol vaziyetinde  ezanın bitmesini  beklerken içimizden  dualar  ederdik. Şimdi   ise imam merkezi   bir  caminin  içinden   ezanı  mikrofonla  okuyarak  il   ve  ilçelerdeki namaz  vaktini  duyurarak din  adamı  olan imam   veya   müezzin yağmurdan fırtınadan korunarak güya kendisinin  Müslüman  olduğuna   inanıyor gerçi kimse  kimsenin  kalbindeki  imanını Allah’tan başka   bilemez ama bir   gerçek   var ki din  adamları kuranda  yazılı  olan Allah’ın  kelamını  böyle  kendi  çıkarı  uğruna kullanamaz ve de   yapmaz. Benim  bu   köşe  yazımı  okurken benim  yaşımda  olanlar  şöyle  bir  düşünün ve  size soruyorum evvelden yediğimiz yiyeceklerin, meyvelerin lezzetleri şimdi   var mı? Bereketi  var mı? Akrabalık  arkadaşlık   kaldı mı? Milyarlarca  maaş  almana   rağmen paranın   bereketi   var mı? Hayat   ucuz mu her geçen   gün ekonomi hayat  pahalılığı  nedeniyle huzur  ve  mutlu  yaşantınız  var mı? Her  geçen  gün toplum ve  bilhassa  gençlik uçuruma doğru sürüklenmeye  devam  ediyor. Bugünkü  yetişen  gençlerin  çoğu kendi  kafasına  göre  hareket  ediyor geleceğini  düşünmüyor babasının verdiği  para  ile  sigara  alarak   gününü  geçirmeye  çalışıyor. Benim   bu  köşe  yazımı  siyasete  bağlamayınız belki bizi  yönetenlerinde kabahatleri  vardır  ama esas  kabahat vatandaşta yani  bizlerde  olduğunuzu  asla unutmayınız. Çünkü Allah  diyor ki ey kulum ben  sana  akıl  verdim sen  niye   aklını kullanmıyorsun?  Siyasi  veya   çıkar  uğruna sana  verdiğim imanını  kalbinden siliyorsun. Artık maddi   çıkar  uğruna  din  adamlarımız  bile  pusulayı  şaşırdı  ve  siyasilerin sözlerine  kanmaya  başladı ve de  toplum ve de  gençlik  nereye  doğru  gidiyor  bilen var mı? Bence maddi   çıkar   uğruna   dinimizi inancımızı  kalbimizden  atıyoruz dikkat   ediniz.  Akıllı  olmamız gerekir siyasetçiler  yaşıyor aklını  kullanmayan  çile  çekiyor.