İyi haftalar…
Yerel seçime iki kay kaldı.
Bunun etkisini her alanda hissediyoruz. Seçime endeksli günler yaşıyoruz. O yüzden medyaya yansıyan haberler de siyaset ağırlıklı. İktidar partisi adaylarını açıkladı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Ocak’ta manifestoyu açık‐lamasının ardından sahaya inecekler. Muhalefet de o süreci tamamlamak üzere. Kısa bir süre içinde tüm partiler seçim kampanyasını başlatacak. Bu süreçte medya kuruluşları da, adaylar tarafından haber bombardımanına tutulacak.
Birbirine benzeyen, hatta tekrarlayan açıklamalarla seçmene ulaşmayı hedefleyecekler.
Bu seçimin doğal seyri. İşte bu noktada bizim sıkıntımız başlayacak. Hangi haberi hangi büyüklükte değerlendirirsek değerlendirelim, memnun olmayan birileri mutlaka olacak.
Siyasi haberlerin çokluğu, kent haberlerinin azalmasına yol açacak. Bu da okurun hoşuna gitmeyecek. Bu durumdan kurtulmak için seçimi dört gözle bekleyeceğiz.
***
Geçen haftanın siyasette en fazla tartışılan ko‐nusu Millet İttifakı’nın ilçelerdeki paylaşımı idi. Özellikle Serdivan, Karasu ve Sapanca’ya ilişkin tartışmalar doruğa çıktı ve ittifak yerine kutuplaşmaya doğru yol alındı. Bu gelişmeyi ‘İttifakta Kutuplaşma’ diye manşete taşıdık. İttifakın imdadına cuma günü Ankara’da açıklanan proto‐
kol yetişti ve sular duruldu.
***
Evet, siyasetçiler seçim derdinde ama vatandaşın önceliği bu değil. Onlar geçim derdinde.
Sebze ve meyve fiyatları hiç olmadığı kadar yükseldi. Kış sebzesleri ıspanak ile pırasa bile 6 liraya ulaştı. Vatandaş pazardan çantasını doldurmadan çıkmaya başladı. Bu durumu ‘Siyasetçilere Pazar Daveti’ başlığıyla manşete taşıdık.
Peki artan sadece pazar fiyatları mı?
Değil tabi ki, iğneden ipliğe her şey zamlandı, halkın alım gücü iyice azaldı.
Dün akşam saatlerinde AVM’ye gittim. Kavu‐rucu yaz sıcaklarında, herkesin tatilde olduğu aylada bile bu kadar tenha görmemiştim. Mar‐ketin ve tüm mağazaların kasaları bomboştu.
Bu durgunluk hayra alamet değil.
***
Soru Yağmuru’nda bu hafta, geçen hafta maze‐reti nedeniyle katılamayan AKP Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu vardı.
Geçen haftaki mektupta, bu çiçeği burnunda siyasetçinin insan anını konuşacağımızı yazmıştım.
Öyle de oldu.
Genç yaşında birçok acı yaşayan, yine o genç yaşına rağmen hayalini kurduğu başarıyı yakalayıp, 5 kez Dünya Şampiyonu olan Sofuoğlu’nun içtenliği herkesi etkiledi.
Siyasete ilişkin düşünceleri ise siyasetçi olama‐yacak saflıkta olduğu için o konuyu es geçtik. Kişisel düşüncem, siyasette olmaması gereken bir kişi.
Sanki doğru bir bedende doğup, yanlış bir bedene taşınmış.
Umarım, önümüzdeki 3,5 yılı kazasız belasız atlatır ve özlediği yaşama döner.
***
Geçen hafta üzerinde durduğumuz bir haber de, lösemi hastası 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ile ilgiliydi. Yaşaması için mart ayının ilk haftasına kadar ilik nakli yapılması gereken Öykü Arin için yurdun dört yanında başlatılan kampanyalar sürüyor. Bugüne kadar binlerce kişi kan ve kök hücre bağışçısı oldu ama Öykü için uygun ilik henüz bulunamadı.
Geçen hafta AHBAP Sakarya Platformu üyeleri ve CHP Serdivan Belediye Başkan Adayı Av. Zafer Kazan, Sakarya’daki katılımı artırmak için çağrı yapıp, bağışta bulundular ama istenilen düzeyde katılım sağlandığı söylenemez. Karasu Darıçayırı’ndan Ekrem Şen’in torunu olan 3,5 yaşındaki dünya tatlısı Öykü’nün za‐manı her gün daralıyor. Bir çağrı da buradan
ben yapmak istiyorum. Öykü için bir umut da siz olun…
Bu haftalık da bu kadar.
Dolu dolu gazetelerde buluşmak üzere hoşçakalın.