Sevgili okurlarım, zaman buldukça Türk tarihi açısından önemli şahıslar veya konular üzerine duracağım. Bu yazımda Nuri Demirağ’ın havacılık sektörüne girmeden önce bulunduğu faaliyetler hakkında bilgi vereceğim.

Nuri Demirağ, 1886 yılında Sivas ilinin Divriği ilçesinde hayata gelmiştir. Babası kasabanın önemli kişilerinden Mühürzade Ömer Bey, annesi Ayşe Hanım’dır. Küçük yaştayken babası vefat etmiş annesi tarafından yetiştirilmiştir. Eğitim hayatını Divriği’de tamamlayıp Ziraat Bankasının açtığı memurluk sınavını kazanarak Kangal şubesine atanmıştır.

1906-1909 yılları arasında Erzurum’da depolardan sorumlu görevli olarak memurluk yapmıştır. Yaşanan kıtlık ve savaş çıkma ihtimali düşünülerek merkezden gelen emirle depolarda bulunan tahılların halka dağıtımı yasaklanmıştır. Nuri Demirağ, depodaki tahılların bozulmaya başladığını üstlerine bildirmiş tahılların ziyan olmaması için halka dağıtılması gerektiğini bildirmiştir. Çabaları sonuç vermeyince de inisiyatifini kullanarak halka cüzi bedelle satış yapmıştır. Hakkında soruşturma açılmış ve aklanmıştır.

1910 yılında Maliye Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak maliye memuru olmuştur. İstanbul Beyoğlu Gelir Müdürlüğü’nde memur olarak atanmıştır. Kısa sürede gösterdiği başarılar sonucunda Hasköy Mal Müdürü olmuştur. Savaş şartlarının zorlu döneminde yüksek öğrenimini tamamlayarak maliye müfettişi olmuştur.

Beyoğlu ve Galata dolaylarında görev yaparken I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış bir devletin memuru olarak bazı hakaretlere maruz kalmıştı. Bu hakaretleri sindiremediği için istifa etmiştir.

Maliye Müfettişliğini bıraktıktan sonra ticaret yapmaya başlayan Nuri Demirağ, İngilizlerin tekelinde olan sigara kâğıdı işine girmiştir. Eminönü’nde küçük bir dükkânda ilk Türk sigara kâğıdı yapımını başlattı. Ürettiği sigara kağıdına “Türk Zaferi” adını verdi. Türk Zaferi sigara kâğıtları Kurtuluş Savaşı vermekte olan Türk halkı tarafından büyük ilgi gördü. Nuri Demirağ, bu ilk girişiminden büyük kazanç elde etmiştir.

Nuri Demirağ, milli mücadele döneminde İstanbul'da sigara üretimi ve ticaretle uğraşırken bir yandan da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Maçka Şubesi'nin yönetmiştir.


Kurtuluş Savaşı'ndan bağımsız bir devlet olarak çıkan Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin ulaşım sorununa demiryolları ile el atmıştı; amaç, en kısa sürede demiryolu ağını genişletmektir. 1926'da Samsun-Sivas demiryolu yapımını üstlenen Fransız şirketi işi bırakınca ilk etapta yapılacak yedi kilometrelik kısım için açılan ihaleye giren Nuri Demirağ, çok düşük bir fiyat vererek ihaleyi almıştır. İşin geri kalan kısmı da denemek üzere kendisine verilmiştir. Tapu dairesinde mühendis olan kardeşi Abdurrahman Naci Bey'i de memuriyetinden istifa ettirip kendisine ortak yapan Nuri Demirağ artık Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk demiryolu müteahhidi olmuştur.

 Kardeşi ile çalışarak Samsun-Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hattını 1012 kilometrelik demiryolunu bir yıl gibi kısa bir sürede tamamlamıştır. Çok dağlık ve kayalık arazide balyozlarla dağları delerek tünel açmak zorunda kalmalarına rağmen işlerini zamanında tamamlamışlardır. Başarılarından ötürü 1934 yılında Atatürk kendisine Demirağ soyadı vermiştir.


Nuri Demirağ, demiryolu yapımı sürerken çeşitli büyük inşaat projelerine de başladı. Karabük Demir Çelik, İzmit Selüloz, Sivas Çimento ve Bursa Merinos tesislerini, Eceabat Havalimanı'nı, Haliç kenarında İstanbul Hal Binası'nı inşa etmiştir.

Yaptığı uçak projelerine, açtığı Gök Okuluna, siyasi hayatı gibi konulara diğer yazılarımda değineceğim.