Kölelik düzeni çook geçmişte falan kalmadı. Günümüzde modernize edildi, şekil değişti, sistem değişti.
Sadece insan emeğini çalmak, insanı kullanmak ve ona adil-sosyal bir yaşam hakkı tanımama fikri değişmedi. Köleliğin moderni mi olur?
Modern oldu derken, artık elinizde bir tek zincir bağlı değil.
Zaten kölelik yapmak zorunda da değilsin eskisi gibi.
Örnekle gidersek; devlet eliyle, ‘İş başı eğitim programı’ adı altında bir sistem var. Şöyle dünya da sayılı, parmakla gösterilen fabrikalar bu sistemi kullanıyor.
Artık dönerciler, küçük çapta esnaflar bile kullanmaya başladı zaten.
Kağıt üzerinde okuyunca çok etkili bir istihdam şekli ama; gel bunu işçiden bir dinle..
Firma sizi hunharca kullanıyor. Deli gibi çalışıyorsun. Ay sonu eline geçen para 1404 lira.
Ekmek parası diyorsun çalışıyorsun, ses etmiyorsun!
Sonra bir bakıyorsun; kapının önüne konulmuşun. Firma seninle yasal müeyyideleri tamamlayınca işine son vermiş.
Zaten bir süre de maaşı devlet ödemiş. Kadro falan hepsi yalan. Yeni işçiler zaten haber bekliyor.
Sonra aynı firma, ‘İstihdam’ palavrasıyla yine karşımıza çıkıyor.
Alıyor, maaşı devlet ödüyor, biraz daha çalıştırıyor, atıyor.
Koca koca markalar, firmalar bunu yapıyor.
Nitelikli istihdam umurunda değil ki. Bulmuş bedava insan, iş-emek kullanıyor.
Diğer ülkelerde bulunan o fabrikaların işçilerine bir bakın; hayat standarttı aylık olarak buradaki 5 işçinin maaşı kadardır.
Sonra bir de taşeron diye bir şey var. Üstüne bir de hizmet alımı diye bir şey var.
Bildiğiniz ihaleler yapılıyor. ’15 kişilik temizlik ekibi’ ihalesi.. Vay vay vay..
İlgili firma ya da kurum hizmet alımı yapıyor. Taşeron firma sahibi ağababa bir işçi üzerinden bir asgari ücret kadar kazanıyor. Elini suya sabuna sürmeden hem de.
İnsan hayatı neden bu kadar ucuz oldu? Sömürü düzeni nasıl bu kadar yaygınlaştı?
Dün tesadüfen denk geldim. O büyük büyük fabrikalar sözleşmesi biten işçileri işten attı!
Yarın büyük ihtimalle istihdam palavrasıyla karşımızı çıkacaklar.
Bu kadar sömürünün, insan köleliğinin, kul hakkı yemeninin normal hatta devlet eliyle olduğu bir memlekette sosyal düzen, adalet, huzur, refah nasıl sağlanacak?
Kölelik bitmiş mi? İşte bitmemiş en büyük kanıtı da budur.
İnsanlar, ‘İş başı eğitim programı’ adı altında; taşeronluk, hizmet alımı adı altında kullanılmaya devam ettiği süre de bitmeyecek.
Bakın Akyazı’da bir fabrikada isyan çıktı neredeyse.. İnsanları hakkını aradı, işten atıldı..
Geçmişte gıpta edilen, girmek için can atılan fabrikaların yanından bile geçilmiyor.
O fabrikaya işe giren kaçıyor, ‘Aman’ diyor. Neden çünkü çok çalışıp, az kazanıyor.
Ve en önemlisi ne yaparsa yapsın biliyor ki; 6,5 ya da 11 ay sonunda kapı önüne konulacak.
Neden heba etsin hırpalasın ki kendini..
Modern kölelik budur işte.
Zorla mı, hayır değil.
İşte burada sistem giriyor devreye!
Çalışmazsan aç kalırsın. Çalışırsan karnın doyar.
Bu kadar, karar senin, zorlama yok.