Sakarya’nın düzenlediği etkinliklerle kültür ve sanat şehri olduğu algısı yaratılır hep..
Düzenlenen etkinliklere bakın o etkinliklerde AK Partili gibi düşünmeyenlere yer yoktur.
Yelpaze bellidir ve Büyükşehir Belediyesinin dolu dolu diye lanse ettiği o etkinlikler, hakikaten dolu doludur.
Hep merak ederim dolu dolu değil de, herkese hitap eden, herkesin kendinden bir şeyler bulduğu etkinlikler neden yapılmaz?
İlahisi olsun, paneli, semineri olsun, tiyatrosu olsun, konseri, sergisi olsun diyeceğim ama etkinlik listesine bakıyorum; hepsi var. İşte olay burada başlıyor. Hepsi var ama kimin için var.
Kendinden olmayanlara bu şehirde kültür-sanat imkanı sağlayamayan bir mantık var.
Kırmızıyı seven de var, beyazı sevende, mavi isteyen de olur, yeşili soranda olur.
Hep tek bir renk üzerinden dayatılan sözüm ona etkinlikler sadece o rengi sevenlerin ilgisini çekmekle birlikte, kendinden olmayanlara kapılarını kapatıyor.
Bu asla bir eleştiri değil, üzüldüğüm bir konudur.
Lafı geldiğinde 80 bin Sakarya Üniversitesi öğrencisinden bahsedilir.
Peki ben merak ediyorum; şehrin hangi etkinliği bu öğrencilerin dikkatini çekmiştir.
Kaç öğrenci bu etkinliklere katılım göstermiştir. AK Partili olmayanlar neden o salonlara, etkinliklere gitmez. Tek bir görüşe hitap eden program dayatması neden?
Her görüşe hitap eden, herkesi kapsayan, yaşlısına gencine kucak açan, ilgi çeken programlar düzenlemek çok mu zor?
Bakın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de AK Partili.
Şehir tiyatroları var. Bu isim altında her yaşa ve her kesime hitaben gösterimler var ki; başlı başına bizim kültür sanat etkinliklerinden bile fazladır.
Ulaşımda devrim dediğimiz uygumalar 10 yıl önce hayata geçmiş komşuda.. Hele hele hani şu akıllı bisiklet uygulaması var ya. Bizde müjde denmişti. Kocaeli’de 3 yıl önce hayata geçti. 7 tane muhteşem müzesi var. Ulusal yarış pisti var. Sahillerde sayısız düzenlemeleri ve tesisleri var.
Kartepe gibi nimeti var. Tabiat parkları, Darıca kuş cenneti var. Su kayağı, yelken ve kürek sporları var. Krallara ve tarihe ev sahipliği yapan tarihi alanlar var.
Tramvayı, fuarları, outlettleri, alt geçitleri var, üst geçitleri var.
Bu yazdıklarım bizde olmayanlar. Üstüne bir de bizde olanları koyun.
Uzun zamandır aklımda olan bu yazıyı yazmama neden Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olmuştur.
CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Mahmudiye, Sivrihisar, Çifteler, Han, Alpu, Beylikova, Seyitgazi, Sivrihisar, Mihalıçcık, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerinden sabah saatlerinde yola çıkan 1500 kadına Eskişehir’i gezdirmiş. Gezmişler, yemek yemişler, eğlenceye doymuşlar.
Aynı gün başka bir etkinlikte ise danslı spora 500 kadın katılmış. Kadınlar zumba, halk oyunları ve modern dansları eğitmenler eşliğinde yapan kadınlar eğlenceli bir gün yaşamışlar.
Görünce ‘Dibim düştü’ dedikleri duruma geldim.
Çok fena kıskandım. Şehrim adına üzüntüm tazelendi.
Bir gün önce senfoni orkestrası konser vermiş. Ondan önce halk müzikleri, türküler söylenmiş.
Ondan önce konser düzenlemiş, sergiler açılmış, paneller düzenlenmiş. Senfoni provaları okul öğrencilerine eğlence olmuş. Huzur evi sakinleri kuşları yemlemiş.
Yeşilay, Sivil savunma etkinlikleri düzenlemiş, sağlıklı yaşam panelleri verilmiş.
Ünlü tv programları Eskişehiri gezmiş, karikatür sergisi açılmış, konserler devam etmiş.
Müzikli çocuk oyunları, anne, baba ve gençlere eğitimler, etkinlikler açılmış.
Yurt dışı ve dışından geziler düzenlemiş. Bu arada Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yapılan ziyaretler, yol, su, alt yapı, otobüs, ihale, açılış vs. vs. gibi rutin olayları es geçtim.
Bizim artık Sakarya olarak tek beklentimiz; yolumuz yapılsın, suyumuz aksın yeter.
Başka bir şey beklemek sakın ha! Ümitlenmeyin.
Kocaeli nere, Sakarya nere, Eskişehir nere biz nere..