GÖZBEBEĞİMİZ A Milli Futbol Takımı, son günlerde futbolseverleri oldukça üzmeye başladı.

Daha önce Ermenistan ile oynadık…

UEFA Avrupa 2024 Futbol Şampiyonası için… Eleme D Grubu maçında…

İlk golü Ermenistan attı… Bizimkiler güç bela karşılık verdi ve karşılaşma 1-1 sonuçlandı…

Daha sonra ise Japonya ile özel bir maç yapıldı… Ve bu maç için Hollanda üzerinden Japonya’ya gidildi…

Sonuç… Türkiye: 2- Japonya: 4

Futbolun tadı yok…

Heyecan yok…

Ortada futbol da yok…

Böyle olursa, Dünya Klasmanı’nda yükselişe geçen ay-yıldızlı ekibimiz nasıl hedeflerine ulaşacak?

Sizler, Milli Takım’ın son 2-3 maçta ortaya koyduğu futbolu beğendiniz mi?

Ben meğenmedim…

STEFAN KUNTZ SONUNDA BIRAKTI

A Milli Takım’ın başında Alman teknik direktör Stefan Kuntz vardı… Olmadı, oldurmadı; ay-yıldızlı ekip iyi bir ivme yakalayamadı…

Yabancı bir teknik direktör ile bu kadar oluyor…

Esasen, ay-yıldızlı ekibimizin tarihine baktığınızda büyük başarılar ve süreklilik daha çok yerli teknik direktörlerle yapılmış…

İşte Şenol Güneş… Fatih Terim ve Mustafa Denizli…

Onların zamanında başarı, heyecan ve gelişme vardı… Tribünler, futbol severlerle dolar, taşardı…

Sonra bir yabancı hastalığı başladı…

Sepp Piontek’ten tutun da, Guus Hiddink, Mircae Lucescu, ve en son Stefan Kuntz’a kadar uzandı yabancı hayranlığı…

Ve en az 14-15 yıl bu yabancı hocalarla zaman kaybedildi.

Sonuç, sıfır… Elde var sıfır…

Ve üstelik milyonlarca dolar ya da Avro uçup gitti Futbol Federasyonu’nun kasasından… Daha doğrusu milletin cebinden…

MİLLİ TAKIMA, MİLLİ HOCA!

Söz konusu milli takımlar olunca, yabancı bir teknik direktörden nasıl “milli” bir vasıf bekleyebilirsiniz…

Size, dilinize, kültürünüze, inancınıza ve tarihinize uzak…

Ama her nedense “milli takıma” nedense çok yakın… Ve hatta içinde, önünde, başında…

Geçiniz arkadaşlar, geçiniz…

Bir yabancı hoca, bilgi ve birikimlerini nasıl milli takıma aktaracak?

Öncelikle yanında sabah, akşam ve günün her saatinde bir tercümana ihtiyaç var… Bizim kültürümüze yabancı olduğu için, nasıl senin hissettiklerini hissedecek ve Milli Takım’a moral ve motivasyon verecek?

Durum ortada… Ne zaman yabancı hocalar geliyor, ay-yıldızlı ekipler heyecan ve önemini yitiriyor…

Ne zaman, Şenol Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli gibi hocalar geliyor, ay-yıldızlı ekip ön plana çıkıyor, FİFA sıralamasında yavaş yavaş yükselişe geçiyor…

Öyleyse bu yabancı hocalarla vakit kaybetmek niye?

BİZİM GENÇ HOCALAR NE GÜNE DURUYOR?

İlle de Güneş, Terim ve Denizli olsun demiyorum… Onlardan sonra gelen genç jenerasyon da var ve oldukça da başarılılar…

İşte Okan Buruk, hem Başakşehir’i ve hem de Galatasaray’ı şampiyon yaptı… İşte Aykut Kocaman, Fenerbahçe’yi, Ertuğrul Sağlam ise Bursaspor’u şampiyon yaptı…

Yetmez mi?

Esasen, ay-yıldızlı ekibi çalıştıracak teknik adam çok… Bir çırpıda sayalım…

 Ertuğrul Salam, Aykut Kocaman, Sergen Yalçın, Bülent Korkmaz, Bülent Uygun, Oğuz Çetin, Ünal Karaman, Abdullah Avcı, Mehmet Özdilek, Ersun Yanal ve diğerleri…

Bu saydığımız isimlere daha pek çok isim de eklenebilir…

Bu isimlerin tamamı, A Milli Takım’a, Alman hoca Stefan Kuntz’dan daha faydalı olur… Hiç olmazsa, paramız da yurt içinde kalır ve Türk ekonomisine katkı sağlar…

Yetmez mi?

Ve Milli Takımlarımızın başında yine bu ülkenin öv evlatları olursa, bu durum, peşinden gelecek olan genç nesle de artı motivasyon sağlar…

Milli Takım futbolcuları da daha bir şevk ve özveri ile ay-yıldızlı ekibe katkı sağlar…

Sözün özü, futbolda ve diğer branşlardaki milli takımlarımızın başında da her zaman yerli hocadan yanayım…

Geçmişte yerlisi de yabancısı da denendi ve görüldü, vesselam…

*******************

ANLAMLI SÖZ

“Asalet; boyda değil soyda, incelik; belde değil dilde, doğruluk; sözde değil özde, güzellik; yüzde değil, yürekte olur…”

Hz.Mevlana

*******************