Bugün bir başka konuyu ele alacaktım; haber sitelerine göz gezdirirken karşıma Devlet Bahçeli haberi çıktı, MHP genel başkanı partisinin Kırıkkale mitinginde Sakarya’yı yakından ilgilendiren bir konuda konuşmuş…
Ne konuşmuş?..
Tank Palet Fabrikasına ilişkin edebiyat yapmış…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ağzına geleni söylemiş:

“ – Tank Palet Fabrikasının satıldığını söylüyor, yalan!..
“ – Bir başka ülkenin ordusuna verildiğini söylüyor, yalan!..
“ –
Bu zat ayak üstü bin yalan söylüyor!..

Konu:
Tank Palet!..

***

Yani?..
Tank Palet özelleştirildi mi?..
Özelleştirilmedi mi?..

Kendi kendime gülmeye başladım…
MHP genel başkanının ‘ Tank Palet’ üzerine sözleri karşısında ne Kemal Sunal filmi on para eder, ne en usta bir mizahçının kalemi yeterlidir…
Neden?..

***

Bahçeli’nin Kırıkkale’de yaptığı toplantının fotoğraflarına baktım, yanından ayırmadığı Sakarya milletvekili Levent Bülbül’ü göremedim…
Oysa ‘Tank’ ve ‘Palet’ deyince akla gelen ilk isim Grup Başkanvekili Levent Bülbül ve MHP Sakarya İl Başkanı A. Ziya Akar olmalıydı…
Tank Palet’in özelleştirilmesi işi gerçeğe dönüşünce öne atılmışlar, sendikanın protesto eyleminde boy boy fotoğraf vermişlerdi…
Dünyanın en büyük savunma sanayi fabrikasına yakışacak bir sahiplenme ya da Tank Palet’in ‘yerli’ ve ‘milli’ kimliğine saygı değil miydi bu?

***

MHP yerel önderlerinin Tank Palet’in stratejik önemi ve değeri üzerine ettikleri sözler biliniyor; AKP ile ilişkiler senli benli olmadan önce neler de neler konuştukları gazetelere kaç kez yansıdı…
MHP sözcülerinin geçmişte AKP iktidarına ve lider kadrolarına bugüne kadar duyulmamış, görülmemiş suçlamalar yönelttiğini de dünya alem biliyor…
Çok partili siyasal yaşamda MHP oranında söylemde çark eden, -U- dönüşü yapan, zigzag çizen bir başka parti görülmemiştir…
Sonra bu MHP’nin lideri kürsüye çıkıp işletmesi yabancı ortaklı şirkete verilen Tank Palet’i ağzına alıyor…
Tank Palet özelleştirilmedi diyor…
Aklımızla alay ediyor…
Pes!..

***

Devlet Bahçeli’nin Tank Paletkonusunda edebiyata yeltenen her tümcesi ‘milli’ ve ‘yerli’ duyguları sızlatan birer kara mizah şaheseri olarak kayda geçmiştir…