Partilerin milletvekili aday listelerinde Kafkas göçmenleri, Balkan göçmenleri, Karadeniz göçmenleri var, gelinler, damatlar var.
Göçmeni bol listelerde seçilebilir sıralarda yerliler yok.
AKP, CHP, MHP, SP, Vatan Partisi, HDP hiçbirinin listesinde Kaynarcalı aday da yok.
AKP 3 döneminde Sakarya’dan Manav bir adaya şans tanımadı. Aday adaylıklarında kaldı isimleri. Son dönemde bir kaçı dışında aday adayı bile olmadılar; öğrenilmiş çaresizlik mi desek?
Nasıl olsa parti genel merkezleri bize şans tanımaz. Arkası yok bizim milletin diyerek, aday adayı bile olmuyorlar.
Manavların iyi bildiği şu ata sözü gerçek oldu: Köyün danasından öküz olmaz (!)
Oysa kendini yetiştirmiş, milletvekilliği görevini ‘layıkıyla’ yapabilecek çok ‘Yerli Türk’ var.
Koskoca fillere, çeşitli numaralarla öğrenilmiş çaresizlik yaşatılıyor ve tonlarca ağırlıktaki fili 30 kiloluk bir çocuk elindeki iple istediği yere sürüklüyor.
Sakarya’nın en az büyük nüfusuna sahip yerli Türkler de öğrenilmiş çaresizlikleri ile nereye çekilirlerse oraya sürükleniyorlar.
Etnik kökenden, mezhepten söz etmeyi eskiden ayrımcılık sayardık, ayıp sayardık ya. AKP geldi ve bütün bunlar ve eskiden utandıklarımız(!) ayıp olmaktan çıktı.
Kürt açılımıydı, Roman açılımıydı, Çerkez açılımıydı, Ermeni açılımıydı derken….
Besbelli biz de alıştık.
Tıpkı 1912’lerde Balkanlar’da biz Osmanlılıkta ısrarcıyken Bulgarların, Sırpların, Yunanlıların, Arnavutların daha birçok milletin yüzyıla özgü milliyetçilik akımına kapılıp etnik kökenlere bağlı devletler kurmasıyla Türk olduğumuzu hatırlamamız gibi.
Atatürk’ün tanımladığı milliyetçilik etnik ayrımcılığı reddediyordu. Ama AKP bunu değiştirdi. Türkiye’nin Doğusu başta olmak üzere çeşitli etnik kökenlerin yaşadığı, çok kültürlü Sakarya gibi iller bundan daha çok etkilendi.
Hemşeri dernekleri Sakarya’ya göç etmiş aynı etnik kökene ve kültüre sahip insanların siyasette ve ekonomide birlikte hareket ettikleri; adlarında kültür kelimesi geçse de kültürel alanda hiçbir şey üretmeyen baskı gruplarına dönüştü.
Sosyolog Ali Aktaş’ın araştırmasına göre Sakarya’nın yüzde 40’ı Manav.
Boşnak, Arnavut, Çerkez, Abaza, Gürcü, Laz, Kürt, Roman, Tatar, Pomaklar, Karadeniz, Balkan, Rumeli göçmenleri huzur içinde yaşıyorsa bilinmelidir ki bunda en büyük pay Manav kültürüdür.
Başta AKP olmak üzere partiler sözüm ona kılı kırk yaran tahliller demografik dengelere uyumlu listeler yaptılar. Ama liderlerin ya da parti genel merkezlerinin önümüze koydukları listeler aksini söylüyor.
Yerel kültür dernekleri ne düşünüyor? Merak ediyorum. Bu yıl partiler etnik kökenleri, kültürleri hatta mezhepleri temsil edecek listeler hazırlamakta titizlendiler.
Sakarya’nın yüzde 40’ını oluşturan yerli Türklerin içinden biri bile partiler tarafından seçilebilir sıradan aday gösterilmiyorsa. Bu duruma normal denilebilir mi.
Sorunun çözümü Manav açılımı mı dersiniz?