REKTÖRÜN DEPREM DEĞERLENDİRMESİ

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bilim insanlarının depremle ilgili açıklamalarıyla halkı korkuttuklarını belirterek eleştirmiş. Korkutarak iş yaptırmanın sıradanlaştığı, şaşmaz kural olduğu ülkemizi bilmezmiş gibi(!)

Allah'ı bile cehennem korkusuyla sevdirmeye(!) çalışan bir millet değilmiyiz hocam...

Çocuklarımızı polis, iğneci, köpek ve birçok şeyle korkutarak bilinçaltımızı nakış gibi işliyoruz.

Korku kültürünün içine doğmuş yetişmiş yer bilimcilerimiz deprem gerçeğinin başka türlü anlatılabileceğini biliyor olabilirler mi?

Elmas açıklamasından bir bölüm şöyle : "Yaptıkları açıklamalarla halka korku veriyorlar. Depreme karşı yapılması gerekenler konusunda destekleyici açıklamalar yapılması gerekiyor. Panik havası yaratılmamısı lazım. Çözümün üzerine gitmek yerine korku yaratıyorlar."

Depreme karşı önlem alma makamlarının başında olan hükümet, ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimler depreme karşı yapılması gerekenler üzerinde bilim insanlarını ciddiye alıyor olsalardı; belki de korkutmaya gerek kalmazdı...

SEÇİLMİŞ OLMAK YETMİYOR

Ama seçimle iş başına gelmeyi abartılı bir şekilde kutsallaştıranlarda nerde o anlayış. Herşeyi ben bilirim havasındalar.

"Taç giyen baş akıllanır" deyişi bu topraklardan çıkma değil mi?  Her zaman kalabalığın düşüncesi doğrudur diyebilirmiyiz.

17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 16 yıl geçtiği halde Sakarya Üniversitesi Rektörünün, üniversiteye gelen öğrencilerin depreme uygun olmayan yurtlarda kaldıklarını belirtmesi yerel yöneticilerimizin aciziyetinin dışında ne anlama gelir.

Kentsel dönüşüm projeleriyle işin özüne inildiği iddiasında bulunan Rektör Elmas keşke uzun basın açıklamasının içine yerel yönetimler için bilimsel bir eleştirisini sıkıştırabilseydi.

Korku kültürü her yerimizi sarınca mümkün olamıyor. Herkes susuyor.

Üniversiteler, yer bilimciler, gazeteciler üç maymunu oynuyor.

Bu ülke risk yönetimi diye bir şey olduğunu ne zaman öğrenecek. Bilgiyle ve özgür akılla ne zaman risk analizi yapıp önlemlerini alacak.

Ne zaman bilim insanlarımızın deprem konusundaki sözleri, çoğunluğun oyunu alabilmek dışında bir meziyeti olmayanların sözlerinden üstün sayılacak. Ne zaman?

Bu arada deprem her geçen gün yaklaşıyor.

 İMAR YÖNETMELİĞİ DELİK DEŞİK

Ve Büyük şehrin Belediye Başkanı depremden tam tamına 16 yıl sonra ihalesini yapacağı Afet Koordinasyon Merkezi'ni ballandırararak müjdeliyor...

Bu arada depreme karşı önlem olarak alınan Sakarya'nın tamamında 3 kat kuralı ilçelerde çoktan çiğnenmeye başlandı bile...

"Ders Aldık", "İmarda Af Yok", "Gereken Dersi Aldık", "İmar Önceliğimiz" bunlar Sakarya    basınının Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun 17 Ağustos Deprem Şehitlerini Anma Programı'nda yaptığı konuşmadan çıkardıkları manşetler...

Sakarya'nın tamamında yeni imar planları ve uygulamaları gerçekleştirdik diyen Toçoğlu haklı. Peki buna uygulanıyor mu? Asıl sorun burada.