TARIMI ÇOK ÖNEMSİYORLARMIŞ(!)

Milletvekilleri Mustafa İsen ve Ali İnci, Tarım Bakanı Mehdi Eker'le yapılacak Sakarya tarımının masaya yatırılacağı toplantıyı çok önemsediklerini söylemişler.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.  Lafla peynir gemisi yürümez.

Türkçemizin bu iki güzel ata sözünü niye söyledim şimdi anlatayım: Türkiye Cumhuriyeti devletin Kaynarca'ya yaptığı gelmiş geçmiş en büyük yatırımlardan biri Müezzinler - Reisler adıyla bilinen tarımsal sulama göletidir.

Ancak bu güzelim göletin tarımsal sulama sıfatı sözde kalmıştır. Sürdürülebilirliği düşünülmediği için ilk yıl tarlalar sulanmış ancak daha ikinci yıl tarlalara su ulaştıran kanaletler kırıldığı, döküldüğü, toprakla doldurulduğu için bir daha hiç kullanılamamıştır.

Daha sonraki yıllarda koruluktaki ağaçların altına masa atıp, harika gölet manzarasına karşı rakı içtik.

Ailece göletin çevresinde piknikler yaptık.

Düğün bittikten sonra gelinle damatı getirip göleti gezdirme, klarnet davul eşliğinde oynama  gelenekleri icat ettik.

Anlayacağınız Devlet Su İşleri tarafından yapılan bu büyük yatırım heba olup gitti.

Devletin bu yoksul milletin vergileriyle yaptığı gölet yatırımının projesi şimdi Makineciler OSB sahası olarak izin verdiği alanı da kapsıyordu.

Devlet bir eliyle para harcayıp topraklar sulanabilsin, verim artsın diyerek  kanaletler döşerken...

Diğer eliyle aynı toprakları kamulaştırıp işadamına Makineciler İhtisas OSB sahası ilan etmektedir.

Sayın Mustafa İsen bu nasıl tarımı önemsemektir. Bu ne perhiz, ne lahana turşusudur.

Tarım Bakanı Mehdi Eker yapıyor, Sanayi Bakanı Fikri Işık bozuyor.

Demek ki, devlet saçmalarsa böyle saçmalar.

Tarım Bakanı Mehdi Eker'in bilgisine...

GAZETECİLİK GERÇEĞE SAYGI MESLEĞİDİR

Gazetecilik, halkın haber alma hakkını sağlamak için yapılır. Gazetecilik 'gerçeğe saygı' mesleğidir. Empati yapmayı beceremedin mi, gerçeğe saygılı olmayı en yüce değer olarak içselleştiremedin mi kolayca vicdansız, merhametsiz insanları kıran döken birine dönüşebilirsin.

Bir kaç gün önce "İhale bitti şoförü Amerika'ya gitti" başlıklı haberde olduğu gibi. güncellenmeyen, künyesi bile olmayan ne idüğü belirsiz bir internet sitesindeki haberi 'muteber' kaynak olarak kabul edip olduğu gibi yayınlayan, hakkında yorum yapan, köşe yazan meslektaşlarıma anımsatmak isterim.

Gazeteciliğin evrensel ilkelerinden biri de şudur: Araştırılması, soruşturulması mümkünken elde ettiği bilgileri doğrulatmak için çaba göstermelidir.

Gazeteci; kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz; kaynak açık olmadığında, yayınlamaya karar verdiği durumlarda da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.

Kaynarca Belediye Başkanı Zeynur Özel'i şoförüne haksız ihale vermekle, şoförünü haksız ihale almakla suçlamak en basit tanımlamayla vicdansızlıktır.

Eğer ihaleye fesat karıştırma gibi bir durum olsaydı Kaynarca Belediyesi'ni eleştirme konusunda görevini fazlasıyla yerine getiren Kaynarcahaber'de çoktan haber olurdu.

Aradan 6 ay geçmiş ihaleyi şaibeli gösterip şoförünü sanki Amerika'da krallar gibi tatil yaptı gibi göstermenin asıl nedeni ne merak ediyorum.

Kaynarca'da kafeterya işi yapan 3 kişinin katıldığı şeffaf bir şekilde yapılan ihalede aylık kirası 2 bin lira iken 2 bin 800 liraya kadar yükselen bir kiralama söz konusu.

Sanki Kaynarca Belediyesi'nin olanaklarıyla Amerika'da tatil yapacak kadar zenginleşmiş gösterilen Kaynarca Belediye Başkanı Zeynur Özel'in şoförü Hasan kardeşime gelince...

Kendisi dünyanın süper gücü ABD'nin Üçüncü dünya ülkelerinin vatandaşlarına sınıf atlatmak, yoksullarda umut yaratmak için kullanılan Green Kart yada yeşilkart şanslısı olup(!) 8 Yıldır bu hakkının yanmaması için ABD'ye giriş çıkış yapan bir emekçidir.

Belediye'de işçi olarak çalıştığı için de belediyeden dükkan kiralaması ne kendisine ne de ailesine yasaktır.

Aynı zaman da bir ailenin reisi de olan Hasan, kendisi hakkında yazılanlara karşı üzüntüsünü dile getirdi. Hakkını yargıda arayacağını söyledi.

Gerçeğe saygıyı bir değer olarak benimsemiş biri olarak bunları yazmadan edemezdim. Keşke Kaynarca Belediyesi kendisinin, çalışanlarının ve Kaynarcalının hakkını gerektiği gibi ifade edebilse...