Sevgili okurlar,
Yaşadığımız kent “Sakarya için” görüş ve düşüncelerimizi sıralamaya, kısacası paylaşmaya büyük özen gösteriyoruz!..
Bunu yaparken,”kılı kırk yardığımızın” bilincinde olan çok okurumuz, dostumuz, arkadaşımız, yakınımız var..
Onlara müteşekkiriz!
Kaldı ki, “siyasi tarafgirliğini, körlüğe çevirmiş olanlara” ne demeli?
“Yüksek dağlardaki kışı görmeden, ovaya bahar geldiğini sanan büyük bir kesimin olması” manidar!?
Ülkenin içinde bulunduğu “ekonomik krizin, siyasi krize” dönüştüğünü, sadece biz yazmıyoruz!
Üzülerek, ifade edelim ki, bu çaresiz “etki ajanlarının”, yani “tetikçi siyasi yandaşların” diline bile sakız oldu!
Her akşam televizyonlarda izlediklerimiz, her gün yazılarına tanıklık ettiklerimiz, “ne martavallar sıkıyor, ne martavallar”, insan küçük dilini değil, büyük dilini yutası geliyor!
Bunlar milleti, “aptal ve keriz mi” sanıyor?
GERÇEKLERİ YAZMAK?
Sanki bu ülkede, sırf gerçekleri yazdıkları için, sırf ülkenin kör talihini değiştirmek için gerçeklerle hemdem oldukları için, araştırmacı, yazar Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok ve fikirtaşları katledilmedi!
Allah aşkına, “bu hukuksuzluk, adaletsizlik, eşitsizlik, liyakatsizlik, bu yandaşlık, bu ben bilirim, ben yaparım” anlayışı, nereye kadar sürecek?
Daha yakın zamanda, bir başka tarikat gerçeğinin, bu güruhun devlete nasıl dal budak salp,paralel yapı oluşturduğunu ortaya koyan ve bu ilişkiler ağını, insanımız ile paylaşan Necip Hamlemitoğlu’na kıyanların hedefi ve amacı neydi?
Neyi anlatalım be kardeşim?
Ülkede, nereye el atsan elinde kalıyor!
Sen kalk, “kindar, dindar” nesil bağlamında, “nefret ve nifak tohumlarını” ek, sonra kalk “bu suçlarla nasıl mücadele edilir “ diye etkinlikler düzenleyerek, insanımızı bilgilendirme çabası içinde ol!?
Anlaşılır gibi değil, kime, neye hizmet?
Dün söyledikleriniz tarihe mal olmuş, kayıt altında!
Bir dediğinize sahip çıkmamışsınız?
“Beraber yürüdüklerinizi” yolda bırakmışsınız, “yağmurda ıslandıklarınızın” elinden şemsiyelerini almışsınız!?
GÜVEN YİTİMİ GERÇEKLEŞTİ Mİ, GEÇMİŞ OLSUN!
Bu “güven yitiminde”, eski günlere dönmek, artık güç değil, imkansız gibi görünüyor!..
Dost acı, ama gerçeği söyler!
Gelinen nokta, bu noktadır!
Ankara’da kimi toplarsan, topla, “gemi su almaya” başladı!
Ne yapalım?
Karşı tarafa verelim, veriştirelim?
El insaf!
Karşı tarafta yer alan siyasi rakiplerin bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil, altı parti lideri bir araya gelmiş, belli kriterlerde uzlaşmış, ülke yönetimine talipler..
“Masa yuvarlaktı, dört köşeydi” çamurlarına bak!?
Yapışmaz kardeşim, yapışmaz!
Zira, birileri çıkar size ,”aynaya bakınız” der!?
Bu millet, daha dün, “birbirinize söylediklerinizi unuttu mu” sanıyorsuzunuz?
“Kazan dibin kara, senin ki benden kara!”
Hep, gelsin oylar öyle mi?
SAKARYA AYAĞA KALDIRILDI MI?
Geçelim de, biraz Sakarya’ya gelelim!..
Sakarya, sadece Ak Parti iktidarına değil, oldum olası “sağ iktidarlara destek yağdıran bir il olarak” karşımıza çıkıyor..
Bunun elbette, “sosyoljik, ekonomik, siyasi ve eğitim” yönündenden incelenmesi gereken yanları var..
Ama öyle, ama böyle, bu toplum kendi içinden, “siyasi temsilcilerini” hep çıkarmayı bildi..
Bu bazen ön seçim ile oldu, bazen uzaktan kumanda ile oldu, bazen de lider sultası altında gerçekleşti..
Sakarya ayağa kaldırıldı mı?
Çoğumuz biliyoruz ki, “bu son yıllar, lider çeketini koydu, seçilen seçildi, seçilemeyenler ise ballı börek görevler ile ihya” edildi..
Kimi iş bulamadı, kimi adamını bulamadı, kimi de üç, dört maaşlı işlerde sefa sürdü!?
AK Parti, Sakarya’da geniş yelpazede bir siyasi alan buldu..
Bu alanda “top çevirmeye” devam ediyor!..
Rakip yok sanki?
NASIL OLSA, AK PARTİ KAZANACAK?
Ama kazın ayağı, öyle görünmüyor?
“Nasıl olsa AK Parti kazanacak” diye oylarını, bu kesime verenlerin sayısı az değil..
Bir yön değiştirirseler?
Gör o zaman, Hanya’yı, Konyayı?
Ama demokratik temayüllerini, başka partilerden kullananlarını sıyasıda, yabana atılacak gibi değil?
İşte sonuç,” Ak Parti,4 CHP 1, MHP 1 ve İYİ parti 1 milletvekili” ile Ankara’da Sakarya’yı temsil ediyor..
Belediyelerde durum ise, iktidar partisinden yana bir görüntü arzediyor..
Bu böyle devam eder mi?
Bir tek Hendek İlçe Belediye Başkanlığı MHP safhında yer alıyor..
MHP’de “Cumhur İttifakı” ile beraber!
“Büyük değişimin yaşanması için, elini taşın altına koyacak, kentin, ilçelerin, mahallelerin kararı” bu bağlamda çok önemli..
“Olur mu, olmaz mı bilemem ama demokrasilerde” her şey mümkün!
BAŞKAN EKREM YÜCE GERÇEĞİ!
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Sakarya basın yayın organlarının hep manşetinde..
Hakkını veriyor mu, veriyor!
Gecesi, gündüzü yok!
Bir orada, bir burada!
Bu da güzel!
Kent ileri gelenleri, yani Vali, kaymakam, belediye başkanı, il yönetimi ve parti teşkilatı ile bir ekip ruhu içinde olayların, konuların, hizmetlerin verilmesinde en ön safda koşturuyor..
İyi de, bu ne zamana kadar böyle devam eder?
Diğer birim ve başkanlıkların, sivil örgütlerin hizmet noktasında adı, sanı geçmiyorsa, bu işin sonu nereye varır?
Zira, herkesin bu manada bir beklentisi yok mu?
“İş olsun, torba dolsun” diye mi, bu kadar insan yola çıktı?
BENİ NEDEN ALKIŞLAMIYORSUNUZ?
İşte görünmesi gereken köy, Ankara’da göründü!
Siz öyle yapar, böyle yapar, “hep ben duygusu ile hareket ederseniz”, o zaman dönüp kalabalığa “beni neden alkışlamıyorsunuz” demek zorunda kalırsınız!
Bu milleti, neyi alkışlayacağını, neyi alkışlamayacağını unuttu mu?
Vay be alkış?
Şimdi seçimlerin, cumhurbaşkanlığı ve ardından milletvekili aday adaylarının konuşulacağı günlerdeyiz!
AK Parti Sakarya Teşkilatı zorda!
Bu güç zehirlenmesi ile teşkilatı ayağa kaldırmak, öyle kolay olmasa gerek!
Bir Ankara, bir Sakarya toplantıları sürüp gidiyor..
Hep aynı resimler, hep aynı görüntü ve hep aynı temsilciler?
Dönüp bakan bile yok!
Kapı, kapı dolaşsan ne olacak?
Altın dağıtsan bile kar etmez!?
Zira, “faturalar el yakıyor”, evdeki hesap çarşıya uymuyor!
Hep başarı bekleyenler, birazda aynaya bakarak, ortaya konanların irdelenmesine, eleştirilmesine imkan tanıyacak, müsade edecek?
“Hoşgörü ve toleransı bir kenara ötelerseniz”, o zaman insanlarda sizi, bir köşeye öteler!
İşte sevgili Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, kendi köşesinde yazdı..
MADEM Kİ YAPMAYACAKTINIZ,NİYE YIKTINIZ?
“Allah aşkına bu Sakaryalı ünlü hikayeci, edebiyatçı Sait Faik Abasıyanık ile ne sorununuz var?”
“Heykeli mezbelelik içinde, adına yapılacak kültür merkezi yılan hakiyasine dönmüş” bir şekilde ortada!
Sakarya’da, “Sakaryalı olmayan” isimler baştacı!?
“Sakaryalı ünlülerimize vefasızlık” öyle mi?
Emin olunuz ki, “bu kültür merkezi Necip Fazıl Kısa kürek adına yapılıyor olsaydı”, çoktan yapılır, hizmete açılırdı..
Bütçe mi yok, siyasi hazımsızlık mı?
Madem yapamayacaktınız, o hizmet binasını niye yıktınız?
Yıktığınız okullarda var!?
Sahi, onları ne zaman yapacaksınız?
Seçimden sonra mı?
Unutmayınız ki, “kendi kültür elçilerine sahip çıkmayanlara”, bu milletin evlatları da, birgün gelir sahip çıkmaz!
Bunu hep gördük, yaşadık, hatta bu bağlamda “ardından teneke çalınanlar”, mitinglerde adına isyan pankartları açılanları bilmiyormuyuz?
Siyasetin bu yanıda var, unutmayınız!
Büyükler sözüdür, “rap bana, hep bana, milleti enayi sanma, yalan, dolan sözlere kanma”, kulaklarımıza küpe olmalıdır!
Yusuf Cinal yazıyor,19 Şubat 2022 Brüksel