Sevgili okurlar,
Bir mübarek Kurban Bayramı’nı daha idrak etmenin, sevinci ve heyecanı içinde olmanın mutluluğunu yaşamak ne güzel..
Memleketim Sakarya’dayım..
Bayram namazını çocukluk ve gençlik yıllarımı geçirdiğim Akyazı Alaağaç  ve Karaçalılıklı dost, arkadaş ve yakınlarımın da hazır bulunduğu Karaçalılık Merkez Camii’nde eda ederek Bayrama eriştik..
Din görevlisi, “Kurban” ve “Kurban ibadeti” hakkında uzun uzun bilgilendirmelerde bulundu..
“Kurban kesimi, Kurbanın anlamı ve manası” üzerinde durdu..
Sonra “Kurban Bayramı” hakkında nasihatlerde bulunarak,” küslerin barışmasını ve Kurban etinin paylaşılmasına” vurgular yaptı..
Bayram namazını bir kez daha tarif etti..
Haklıydı ilk defa Bayram namazı kılacaklar vardı..
Sonra Bayram namazı birlikte eda edildi ve bayramlaşma gerçekleştirildi..
Herkes evine dönerek, kurban kesimi için hazırlıklar yapıldı..

***
Kurban kesimi için sevgili Ali Öztürk, Bülent Kurbancıoğlu ile birlikte Karapürçek Yazılıgürgen köyündeyiz..
Bir bahçe içinde muazzam bir ev ve bu evin sahipleri bizi  sıcak ve güleryüzle karşılıyor.. Bayram için hazırlanmış,lahana ve üzüm yaprağından dolmalar,tatlılar ve çay ikramı başlıyor..
Kesilecek boğa için, evin genç delikanlısı ve aile reisi işbaşında..
Gözleri bağlı bir boğa bahçeye getiriliyor..
Seslerden ürken boğa biranda ürküyor..İ
ki yanında bulunan yağız delikanlıların elinden kurtularak koşmaya başlıyor..
Bir nevi kaçış bu!
Sonra beton avluyu yıkıp, yola çıkıyor..
Bir minibüse arkadan çarpıyor, camını indiriyor..
İkinci duvarı aşamıyor ve yakalanıyor..
Akıbet belli!
Dualar ile kurban ediliyor koca boğa!
Biraz acemilik oldu ama,sonrası usulüne uygun seyrediyor..
Ailede herkes görevini biliyor..
Ve kurban paylaşımı için etler hazırlanıyor ve kurban sahiplerine etler dağıtılıyor..
Ayrılma zamanı, evin sıcak ve samimi sahibi “eğer bir kusurumuz varsa, af ola” diyerek bizi uğurluyor..
Kurban Bayramı dolayısıyla bölgemdeki bir köyde,bir aile yapısını da görmenin mutluluğu içindeyim..
Gelenekler yaşatılıyor, kültür değerleri korunuyor..
Acemilik ise kısa zamanda sonlandırılıyor..

***
Bayram ya, eş dost ziyaretleri başlıyor..
Davetlere icabet ediyoruz ve Keremali Yaylası’nda küçük bir kazadan sonra Sakarya Araştırma Hastenesi’ndeyiz!..
Aman Allah’ım!
Gömlekleri, üstübaşı , ayağı kanlı adamlar, kadınlar, çocuklar hep acil serviste!
Biri, “Bu Bayram gerçekten kanlı bayram”diyerek, durumu özetliyor..
Bir doktor,” Bugüne kadar böyle bir bayram görmedim? Kimi ayağını, kimi eline, kolunu kesmiş” diyerek, “Kanlı Bayram” tanımlamasını doğruluyor..
Kaydımızı yaptırıyoruz,  “travma, röntgen ve kırık için ameliyat” sırasındayız!..
“Acil Servis” ana baba günü!..
Gireni ve çıkanı belli değil!?..
Ambulansların yanı sıra, özel araçlarla, hasta akını var!..
Bayram ya, Sakarya Araştırma Hastanesi personeli, bu büyük hasta akını karşısında çaresiz..
Hepsini yetişmek için kollar sıvanmış..
Bağıran, çağıran ve polisler, koşuşturmalar gün içinde sürüp gidiyor..
İyi ki “Sakarya Araştırma Hastanesi” var?
Zira ilçelerden bile hasta akını, beni şaşırtmıyor..
Hendek ve Karasu’dan gelenler var..
Akyazı için,”orası yine iyi” diyenleri dinliyorum..
Bazı hastalar İstanbul’a sevk ediliyor?
İnsan odaklı hizmet beni şaşırtmıyor..
Zira burası “Sakarya Devlet Hastanesi” olarak ta bu hizmeti veriyordu..
Değişen, insan kalabalıkları ve devasa bir bina ve üzerindeki “Sakarya Araştırma Hastanesi” levhası..
O yıllar hastanede başhekimi ve doktorların adları ezbere bilinirdi..
Şimdikiler konusunda bir bilgim yok!..
Ama genç hekimler işbaşında, bu kalabalıkta, bu bayramda insanımıza hizmet için yarıştalar..
Birde başa bela, “Korana salgını” korkusu!..
Böyle bir koşuşturmanın tam içinde değil, tam ortasındayım..
Acil hastalar sıraya konmuş, öncelik onların, az yaralılar bekletiliyor..
Herkese yetişme yarışı var..
Ara sıra, çatlak sesler olsa da kulak asılmıyor..
Herkes hizmet sunma yarışında!..
Ah,” o harici telefonlar, personeli meşgul edenler, bilgi almak için hizmeti” aksatanlar?
Bir de “gereksiz hasta” yakınları?
Bir hastanın peşinde beş kişi ve görevlileri tanı, tanıyabilirsen?
Yani “harici bir rezillik” bu!
Herkes kendi kuralı için dikbaşla, hizmetten nasibini almak için koşuşturuyor!..
Müthiş bir “kültür eksikliği” göze çarpıyor!
Rahmetli babam buna “bardabaşlık”derdi..
Yani,” kural, gelenek, büyük, küçük” tanımamak!..
Özet olarak Sakarya Araştırma Hastanesi,mutlaka korumaya alınmalı?
Bu hasta harici adamlardan kurtarılmalı!..
Bu harici telefon edenlerden arındırılmalı!..
Mevcut yeni yapı, hemen eskitilmiş?
Hizmet alamayanların tekmeleri, yumrukları, çığlıkları binayı eskitmiş..
Belirgin bir hijyenik eksiklik göze çarpıyor..
Mesele binalar dikmek değil, bu mevcut yapıları korumak, kollamak ve içindekilerin istihdamı ile onlara gereken ehemniyeti, ücreti vermektir..
Bazı görevlilerin yorgunluğu apaçık göze çarpıyor..
Bayram ya, onlar çalışıyor..
Onları anlamak, onlara hak vermek yetmiyor?
Onlara destek olmak, moral vermek gerek!
İktidarın “sağlık” konusundaki açıklamaları aklımda..
Ama gereksiz yapılanmalara işaret etmemiz gerek?
Merkez dışında ilçelerde hastane yapmışsın, iyi de; eğer buralar gerekli hizmeti veremiyorsa, ne gereği var bu merkez yapılanmanın?
En kolayı, ilçelerden merkeze hasta göndermek!
Merkez de İstanbul’a hastaları havale ediyor..
Önemli olan işi merkezde, yani yerinde çözmek..
Bu nedenle ilçe hastaneleri, merkezin yükünü hafifletmeli..
Bir gazeteci, bir aile reisi, bir baba, bir Sakaryalı olarak memleketimde böyle bir güne tanıklık ettim..
Amaç, elbette üzüm yemek,üzümcüyü dövmek gibi bir niyetimiz yok..
Bizim derdimiz;” ülkemizin her köşesinde kamu hizmetlerinin en iyi şekilde, yansız, tarafsız, ayrım yapılmadan, renk, kimlik ayrımı yapılmadan” verilmesidir..
Siyaset elini çekerse, bu başarılır..
Bir de, insanımızın hakkına razı olması, özel hizmet arayışında olmaması, başkalarının hakkını çiğnememesi çok önemli..
Sonuç, Türkiye’nin sağlıkta büyük potansiyali var..
Bu potansiyeli kullanmak, eğitimli insana da bağlıdır..
Hoşgörü, tolerans içinde hizmeti verenlere saygı gösterip, hizmet almanın peşinde olmak en güzeli..
İşte o zaman, sağlık hizmetinde de uçarız!
Sağlıklı güzellikler ve bayramlar dileği ile..
Yusuf Cinal yazıyor,24 Temmuz 2021 Sakarya, www.bizimsakarya,com,tr.