Sevgili okurlar,
Bu köşeden sıkça yazdığım gibi,” köylerin mahalle” yapılma kararı fevkalade yanlış olmuştur!..
Bunu elbette köylerde yaşayan ve “köy tüzel kişiliği ile hakları elinden alınan ve bu kazınımların belediyelere verilenlere sormak” gerek!
“Belediyeleri elinde tutan siyasi iradenin”, aynı zamanda “iktidarını sürekli kılacak” olan altyapı birimleri belediyelerdir..
Belediyeler, “halka doğrudan hizmet götüren, halka dokunan birimlerdirdir de” ondan!

NELER KAYBETTİK, NELER?
Onun için “siyasi irade” belediyeler vasıtası ile iktidarını sürekli kılar..
Hizmetlerin, yardımların, sosyal kültürel faaliyetlerin yanı sıra, artık belediyeler, evlilikten cenaze işlerine kadar, her alanı sıyasallaştırdılar!..
Kısaca, “mezarlıklara” bile el atıldı!..
Evet, bu hizmet anlayışı, şekilde güzel gözükse de, “köydeki birlik ve beraberliği” altüst etti!..
Köyden, kente göçü hızlandırdı..
Köyde çiftçilik yapanların sayısı azaldı!..
Hele hayvancılık hepten unutuldu!..
Köylerde inanın, kendisi için olsa bile domates, biber, patlican, roka, bezelye, bakla, lahana, fasulye ekerek, hobi bahçeleri yapanlar tarihe karıştı..
Nasıl ki artık, köylerde ekmek fırınları söndü, şimdi diğer alışkanlıklar, gelenekler de güya “modern yaşam” adına, rafa kaldırıldı!..
Bu yolda neleri kaybettik, neleri?
Dahası da var, eğitimde “taşımalı sistem” adına okulları kapatarak, öğretmeni köyden uzaklaştırdık..
Bu anlıyış ile çocuklarımızı, cemaat okullarına dersliklerine muhtaç hale getirdik!..

KENDİM ETTİM, KENDİM BULDUM?
Neresinden dokunsan, ağlayacak köylü vatandaşlarımız?
Bu bir nevi “kendim ettim, kendim buldum” türküsünü hatırlatıyor..
İnsan, kaybettiklerinin farkına bir varsın, işte o zaman feryadı işitin..
Hani büyüklerimiz der ya, “kaçan balık büyük olur” diye!
Aynı hesap, köyden olduk, mahallelerde ne huzur, ne bereket, ne bolluk bulduk!..
Köylere hizmet götüren kurumlarımız yokmuydu?
“Yol, su, elektrk” üçlüsü olarak bildiğimiz “YSE”, niye kaldırıldı ki?
Bu zenginlik, belediyelere niye verildi ki?
Neyse, bugün asıl sizlerle paylaşmak istediğim, yine dostlarımın bir araya gelerek oluşturduğu ” bir platformdan” söz etmek istiyorum..

BİR ARAYA GELEREK, TANIŞTILAR, İLKELER BELİRLENDİ!
Evet, Sakarya’da da ”Köyüme Dokunma Platformu” kurularak, ilk tanışma toplantısını gerçekleştirdi..
Köyümü Dokunma Platformu’nın dayanağı, 30 Büyükşehire bağlı Köylerin Mahalle yapılmasından sonra Tarım ve Hayvancılığın gördüğü zarar nedeniyle, TBMM ‘de kabül edilen “7254 sayılı Kırsal Mahalle Yasası”, 16 Ekim 2020 tarihinde Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Tarım ve Hayvancılığa önemli bir destek ve Kırsal Mahallelere birçok avantajlar sağlayan yasa ile “Büyükşehirlere bağlı binlerce mahalle başvuruları sonucu, Kırsal Mahalle statüsüne alınmaya” başlandı..
Sakarya’da  ilgili yasadan yararlanmak üzere, yapılan başvuruların sonuçsuz kalması ve yoğun şikayetler üzerine “Köyüme Dokunla Platformu” kurularak, ilk tanışma toplantısını gerçekleştirdi.
Bu platformu oluşturanlar, 22 Kasım 2022 Tarihinde bir araya gelerek, hem tanıştılar, hemde bu yasa ile ilgili kazanımlarını ve gelecekte yapacaklarını konuşma imkanı buldular..
Bu platformda kimler mi var?
Kimler yok ki?

KÖYÜMÜ DOKUNMA PLATFORMU:
MECDİ CENGİZ (Em. J. Astsubay), EROL ÖZTÜRK EYÜPOĞLU (SATSO Eski Başkanı), HÜSNÜ GÜRPINAR (İnşaat Müh.Eski Oda Başkanı), AYDIN ZENGİN( İşadamı Eski Sakaryaspor Başkanı), FİKRİ ASLAN (İşadamı), HAMDİ ŞENOĞLU (Eski Adapazarı Ziraat Odası Başkanı), NAZIM OLUCU (Gazeteci), EKREM ÇORUHLU (Em. Tarım Kredi Bölge Müd.Yard.), RECEP YILMAZ (Avukat), OSMAN AYGÜN (Akyazı Tarım Kredi Yön.Kur. Başk.), BÜLENT ÖZBELLİ (Elekt.Mühendisi), HABİP DERİNBAY (Emekli), ADNAN ÖZDEMİR (Eski Muhtar) ŞERİF SARI İ(nternet Gazetecisi ), NUSRET ÜNLÜTÜRK (Çiftçi), SEYFİ ÖZDEMİR (Eski Muhtar), ÜMİT DÖNMEZ (Eski Muhtar), TALAT AŞAN( Eski Muhtar), bir araya gelerek, “Köyüme Dokunma Platformunu” oluşturdular..

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİ Mİ?
Akyazı Halkın Sesi Gazetesi sahibi Ali Şanlı’nın,kendi sitesinde yer alan haberin içeriği,aşağı yukarı bu!
Sakarya Erenler’de işyeri olmasına  ve merkezde ikametgahı bulunmasına rağmen, köyde yaşamı tercih eden iş insanı SATSO eski Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu,” marketten bir 200 Gram yoğurt aldım, 35 TL. ödedim..” diyerek, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün,” Köylü Milletin Efendisidir” sözünü hatırlatarak, “bu işin artık efendiliği de kalmadı, köylülüğü de..”  hatırlatmasında bulundu..

DEVRENİ HAKİMİNİ BEKLEMEK?
Her işi siyaset ehline terk etmenin, nelere mal olduğuna en iyi örneklerden biri konusunda, bir araya gelerek, “hakları ve köyleri peşinde koşanları” tebrik ediyorum..
Öyle  oturup, sessizlik içinde, kadere razı olup, “devrin hakimini bekleyip, onlardan ulufe bekleyenlerin” sonu hep bellidir!.
Bu manada, önümüzdeki seçimlerin, bu haklar, kazanımlar konusunda, iyi bir çıkış noktası olduğu gerçeğini, kulakarkası etmeyelim!
Köyüme dokunanlara, “dokunma fırsatı” iyi değerlendirilmelidir!
Yusuf Cinal yazıyor, 26 Kasım 2022 Brüksel