Gündemin hareketli, siyasetin hararetli, olduğu şu can sıkıcı günlerde, bu kaosun verdiği gerginlikten biraz olsun başka şeyler düşünerek uzaklaşmaya ne dersiniz?.
Sosyal medyada rastladığım, sizlerle de paylaşmak istediğim, paylaşırsam da faydalı olacağına inandığım bir konu var. Hepiniz üzerinde düşünmüş, birçoğunuz kıyısından ucundan bu yazacaklarımı uygulamışsınızdır. Ama resmin tamamı güzel, ben size tamamını aktaracağım. Okurken hem eğlendiğim, hem düşündüğüm hem de ‘işte bu’ dediğim bir bütünün içine gireceğim bu yazıda…
İlk okuduğum, ‘elli yaşından sonra hayatınızdan silinmesi gereken insanların Listesi’ydi, diğeri 50 den sonra hayatı güzelleştirecek kırk adımdı. İnceledim çok güzel detaylar, mutlak uygulanması gerek ama elliden sonra değil, herkes için hemen şimdi uygulanması gereken önemde, uygulama da başarılı olunursa erken mutluluk ve mutlak başarı getirecek maddeler bunlar..
Hadi başlayalım ve öncelikle kimleri hayatımızdan çıkarmalıymışız ona bir bakalım; Siz aramayı bıraktığınız anda sizi aramayanları, iyi bir şeyler öğrenemediğiniz ve paylaşımda bulunamadığınız insanları kendinize ve ilişkinize güzellik katamayanları, başkalarının sırlarını size anlatanları, yada uluorta ifşa edenleri, tartışmayı ve dinlemeyi bilmeyen daima kendi fikrini dayatan insanları, sürekli zamansızlığından dem vurup size ayıracak zaman bulamayanları, her bir tartışma ya da olayda’ ne yapayım ben buyum’ deyip geçenleri, saatlerce kendi derdini anlatıp sıra size gelince buhar olanları, ne yaparsanız yapın gülmeyen mutsuzlukla beslenen insanları, daima senden alıp, sıra vermeye gelince beklentisiz sevgiden söz edenleri, başarılarınızı hafife alıp küçümseyenleri, hayallerinizi ciddiye almayanları, mutluluğunuzu ve acınızı paylaşmayanları silin gitsin diyordu.
İŞTE HAYATIMIZI GÜZELLEŞTİRECEK O ÖNERİLER;
Ben yaş sınırını kaldırarak, hemen hayatımızı güzelleştirecek o diğer önerilere geçiyorum.
Bol su için, kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens, akşam yemeğini dilenci gibi yiyin. Ağaçlarda ve toprakta yetişen gıdaları daha çok, fabrikalarda üretilenleri minimumda tüketin, diyordu .İmkanlar dahilinde organik beslenin, kapalı market ürünlerinden uzak durun mesajını aldım ben buradan.
Enerji, duygu paylaşımı ve heyecan, meditasyon, yoga, dua, ibadet v.s mutlaka olsun hayatınızda diyordu.
Daha fazla okuyun, daha fazla eğlenin, hemen her gün yürüyüş yapın ve bu yürüyüşleri kötü şeyler düşünmeden, tebessüm ederek yapın. Hayatınızı başkalarının hayatıyla karıştırmayın ve kıyaslamayın, kontrol edemeyeceğiniz şeyler için enerjinizi harcamayın.Sınırlarınızı bilin, enerjinizi gevezelik ve dedikoduya heba etmeyin, hayal kurmaktan vazgeçmeyin, kıskançlıktan arının, mevcut mutluluğunuzu bozacak geçmişte ki olaylara ve hatalara takılmayın diyordu.
Hayat kin tutamayacak kadar kısa, varsa nefret ettiğiniz birileri ya barışın ya da şeffaflaştırın, hiç kimsenin şimdiki zamanınızı bozmasına izin vermeyin, hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Daha fazla tebessüm edin, herkesle aynı fikirde olamayacağımızın bilincine varın mesajlarını veriyor, ailenizden kopmayın, diğerleri için iyi bir şeyler yapmaya çalışın, gençler ve çocuklarla birlikte olmaya gayret edin diyordu.
En sevdiğim, hiç birini uygulamasanız da favorim ve mutlaka uygulayalım diyeceğim madde ise özetle şu; Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü veya ne düşüneceğine takılmayın. Ayrımını artık yapabildiğiniz gerçek dostlarınızla iletişiminizi koparmayın. Başkalarının doğrularıyla değil kendi doğrularınızla yaşayın.
Sonra, faydalı, güzel ve keyifli olmayan yerlerden ve her şeyden uzak durun, inancınızı kaybetmeyin ve koşullar ne olursa olsun bir silkelenip en iyi biçimde tekrar ortaya çıkın. Kanımca şu küllerden doğma olayı bu, ,yeniden kalkın ayağa diyordu. Son ve en güzel madde de ise şunu demek istiyordu.
Gözünüzü açabildiğiniz her sabaha şükür edin. En büyük mutluluk varoluşunuz ve maneviyatınızdır.
Öyleyse mutlu olun ve hemen şimdi….