Halk koyun mu?
AKP Büyükşehir aday adayı Zeki Çalışkan demiş ki:
“-AK Parti sevdalısı Sakarya için seçilen aslında Reis. Ama nedense insanlar seçildikten sonra bu gerçeği unutup, koltuğun şehvetine kapılıyor, gücü ve kerameti kendilerinde görmeye başlıyorlar. Reis’in ben buna güveniyorum dediği herkes için Sakarya’da seçimi almak mümkün. Yarışmak herkesin hakkı ama kazanmak nasip işi. Umarım Sakarya kazanır…”
Büyükşehir aday adayının Sakarya üzerine bu sözleri sahici bir siyasal saptama mı?...
Bir hastalığın sergilenmesi mi?..
Durum ciddi!..
***
Kimlikli şehirlerde şehri yönetecek politikacılar çekirdekten yetiştiriliyorlar, belli bir donanımları olacak, şehre karşı duyarlılıklarını kanıtlayacaklar, kişi olarak ruhsal açıdan sağlıklı olacaklar…
Çalışkan’ın durumu ne?..
Parti teşkilatını önemsemiyor…
Milletvekillerini boşa çıkarıyor…
Sakarya halkını sallabaş görüyor…
Lafı sayın cumhurbaşkanı odunu aday gösterse seçilir demeye getiriyor…
Olur mu canım!..
***
Akıl akıl…
Gel kafama takıl…
Bir yerel seçim ki gizli, saklı, esrarlı bir bilmece…
Büyükşehir koltuğuna kim oturacak?...
Zeki Çalışkan’a göre sorunun yanıtı bir kişide!..
Kim o?...
Reis!..
Konumu ne olursa olsun bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak belediye başkanı seçimi nasıl demokratik olabilir?...
Vallahi, teslim etmek gerekir ki, AKP’li politikacılarla başa çıkmak zor!..
Genel seçimlerde küçük dilleri gözükecek kadar avaz avaz ‘milli irade’ diye bağıranların, bir belediye başkanlığı adaylık tespitinde işi bu noktaya indirgemelerine pes!...
***
Çığırından çıkmış bir yerel seçim sürecinden geçiyoruz…
Kimi aday adaylarının dengesiz söylemleri ortalığı allak bullak ediyor, sapla saman birbirine karışıyor, siyasetin karnı burnuna değecek, hamilelik sancıları bir şeylere gebeliği pompalıyor…
Bu gidişatla Sakarya’nın dengeye girmesi, ortalığın sakinleşmesi ve normalleşmesi olanaksız…
Ya Zeki Çalışkan gibileri normal demokratik sürece ‘diğer adaylar’ gibi saygı gösterecek…
Ya da Sakarya halkı koyun olmadığını AKP’ye anımsatacak ve öğretecek bir hesaplaşmaya girecek…
Aklın bir başka yolu yok…