Yeni hafta’ya sizlere, besmelesiz basılmaması gereken topraklardan, Kilitbahir kalesi karşısından Çanakkale’den yazıyorum. Çanakkale ile ilgili anlatılacak o kadar şey var ki, hangi birini anlatayım. Sizlere Necmettin Halil Onan’ın

“Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,

  Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

  Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,

  Bir Vatan kalbinin attığı yerdir!.

Dizelerini diyeyim gerisini siz anlayın.

   Ekonomi deki gelişmeler için “Dur yolcu mu” dersiniz, “Son yolcu mu” dersiniz onu ben bilmem. Bildiğim bir gerçek var, yapılmaması gerekenleri yapıp, sonradan çark edip geri dönmek, bu pozisyonda erdem değildir. Merkez bankası faiz kararını birçok kişi eleştirdi, Tv’ler de, sosyal medya’da birçok ekonomist faiz artırımı olmayacağı yönünde görüş bildirdi. Kararın açıklanmasına 5 dakika varken bile hatırı sayılır ekonomistler bu yönde fikir beyan etti. Şimdi ne var bunda diyeceksiniz! Nemi var, Merkez bankası döviz rezervleri eksiye dönmüş, Döviz almış başını gidiyor, İşsizlik yükseliyor, enflasyon yükseliyor, borsadan yabancı çıkışı sürüyor, yerli yatırımcının döviz cinsinden hesapları her hafta rekor kırar iken hala faiz artmaz diyenlerin nasıl bir ruh halinde olduklarını gerçekten merak ediyorum. Geçen hafta sizlere merkez bankasının faiz arttıracağını, neden arttırması gerektiğini ve beklentilerin üzerinde olması gerektiğini yazmıştım.

   Nitekim MB 200 baz puan artış ile beklentilerin çok üzerinde faiz artırımına gitti. Peki, bu yeterli oldu mu? İlk önce bu karar şak danak geldiği için millet bir şok oldu, 7,72 olan DOLar birden 7,51 e kadar geriledi, sonra akıllarına geldi, bu yetmez dediler ve DOLar’ı 7,66 seviyelerine kadar geri aldılar. Şimdi bir ay sonra ki Merkez bankası toplantısına faiz artırım beklentisi haliyle yükselmiş oldu. Ben bunu, bugünden yazayım da, o gün geldiğinde yazan çok olur. Sonrasın da yeni faiz artırım karaları beklentisi oluşmaya başlayacak. Ah reis ahh, inatta bir murattır ama bu iş liyakatsiz kişilerle olmuyor işte. Onların DOLar’ı varsa, bizim de Allah’ımız var demekle de olmuyor. Allah insanlara akıl vermiş, bunu kullanın demiş. Kullanmayana paye verirsen bu duruma düşer, Gaziantep’de 300 fabrika açılışında 50 yıllık fabrikaları sana yeniden açtırırlar.

   Bu esnada Ege ve Akdeniz’de ki gelişmeler için ılımlı yaklaşım gösteren iktidarı tebrik ediyorum. Fransa Cumhurbaşkanı 0,5.ci Emmanuel Macron’un “Bizim Türk halkı ile sorunumuz yok, bizim sorunumuz Erdoğan’ladır” söylemi içinde kınıyorum. Sayın Erdoğan’ı severiz, sevmeyiz. Destekleriz, desteklemeyiz. Ama bir Fransız yarım akıllısına da yem etmeyiz. Türk devletinin başına uzanan yabancı dilleri lal dileriz. Gerçi suç bizde, zamanın da imtiyaz verdiğimiz ülkelerin seviyesinin gerisine düşersen olacağı budur.

   Hafta’nın özlü sözünü şuraya bırakayım ve haftalık yorumlarıma geçelim. “Geçmiş ile bugün arasında bir mücadeleye yer verirsek, istikbali kaybettiğimizi görürüz. Winston  Churchill

BİST100: Geçen hafta sizlere “ 1.104 altı ve 1.111 üzerinde ki fiyatlamalar da teyitli kapanışlar kopuşu tetikler”  demiştim. Nitekim 1,111 üzerinde gelen kapanışlar ile endeks 1.135’i gördük. Hafta’ya 1,124 den başlayacak olan BİST için destekler 1,122, 1,120 olacak. Dirençlerimiz ise 1,129, 1,135 ve 1,141 olacak. Bu hafta açıklanması beklenen yeni bir ekonomi paketi piyasalara biraz iştah getirebilir.

DOLar: MB kararı ile 7,72 den 7,51 gerilese de güçlü alımlar ile yeniden 7,66 sevilerine geri geldi. Hafta’ya satış baskısı ile başlayacağını düşünüyorum. Tekrardan 7,50 seviyelerine geri çekilebilir. Açıklanacak ekonomi paketinin olumlu tarafı ile 7,20 ler test edilebilir. Yukarı iştahı biraz azalmış durumda.

ONS ALTIN: Bu hafta 1,850 seviyelerinin altı test edilse bile, alım yönünde hızlı hareketler beklenebilir. Hafta’nın ikinci yarısı yukarı dönüş sinyalleri gelebilir.

Hepimize bol bereketli, sağlıklı iyi haftalar diliyorum.