Yeni bir hafta başında yeniden beraberiz. Ülke ekonomisinde dalgalanma devam ederken veriler herkesimin aklını karıştırmaya devam ediyor. İktidar partisine gönül vermiş vatandaş olayın nasıl bu hale geldiğini sorgular olmuş. Geçen hafta ve haftalarda bunun üzerine çok kez yazı yazmıştım. Bu hafta biraz olayın detaylarına ineyim istedim. Tüm ekonomik veriler ile oynanmasına rağmen Sayın Soylu’nun Temmuz, Ağustos ayında ülke ekonomisi uçacak sözleri havada kalmadığı gibi, ekonomi çakılmaya devam etti.
Finansal piyasalar da 2x2’nin her zaman 4 etmediğini anlatayım sizlere. İşte bu finans aleminde zarlar hileli gibi görünür. 10.000 TL portföyünüzle, 10 TL değerinde ki hisse senedini alırsınız, yüzde 10 yükselir, hisse 11 TL olur, portföyünüzde 11.000 TL olur gün sonu, Aynı hisse ertesi gün yüzde 10 düşer, Hisse fiyatı 9,90 olur, Portföy değeri de 9,900 TL olur. Aslında %10 luk yükseliş ve %10 luk düşüş yaşamışsınızdır. Ama başlangıç noktasında değilsinizdir. Bu ufak örnekten sonra sizlere, verilerin nasıl değiştiğini özetlemeye çalışayım. Elimize bir işletme örneği alalım. Bu işletme gömlek üretsin. Bu işletmede 100 kişi çalışsın. Bu işletme ayda 1.000 adet gömlek üretsin. Ürettiği gömlekleri de 75 TL den satsın. 1.000 x 75 = 75.000 TL ciro yapar. Patron, bir sonra ki ay işletmeden 10 kişi işten çıkarsın ve 900 adet gömlek üretsin. Fakat gömlekleri 90 TL den satsın. 900 x 90 = 81.000 TL ciro yapar. Şimdi gelelim bu işin verilere yansımasına. İşletme bir önce ki aya göre ciroda 6.000 TL yükseliş yaşadığı için bir önce ki aya göre % 8 ciro artışı göstermiş yani büyümüş. Ama personel sayısını 100’den 90’a düşürdüğü için %10’luk istihdam azalmış yani piyasada işsiz sayısı yükselmiş. Gömlek fiyatı 75 TL’den 90 ye çıktığı için enflasyon % 20 artmış oldu. Bir önceki ay 1.000 adet üretirken bu ay 900 adet ürettiği için üretim % 10 küçülmüş oldu. Bir işletmede üretilen üründeki en önemli şey emektir, bu da ürün fiyatının %80’i dir. Bilmem anlatabildim mi?
Şimdi dışarıdan baktığınızda bu işletme gelecek dönemlerde personel sayısını daha da düşürecek ve fiyatları daha da arttıracak. Bu verilerle istediğiniz gibi dönemsel olarak oynayabilirsiniz. Sonrada ekonomi uçuyor diye makara yaparsınız, kimsede size bir şey demez. Aslında bunu anladığınızda, yerimizde yaptığımız patinajdan sebep olduğumuz yere yavaş yavaş gömüldüğümüzü anlamaya başlarsınız. Sonra aynı gemide olmadığınızı anlarsınız. Hayatın bazen göz ve algı yanılmasından ibaret olduğunu anlarsınız ama iş işten geçmiş olur. “Hayat seni mutlu etmiyorsa, hala uyuyorsun demektir” Ben ara sıra dürtüyorum ama uykusu ağır olanlar var.
BİST100: Son üç haftadır 1.470 üzerinde haftalık kapanış yapamadık. Destekler teker teker kırıldı. Aşağıda 1.414 / 1.417 aralığı ciddi önem arz ediyor. Orayı bir şekilde test edip tepki almak zorunda, yoksa diye başlamak istemiyorum. Dirençler 1.441, 1.456 ve 1.472 olarak bu hafta karşımıza çıkacak. Zor bir hafta olacak Merkez bankası toplantısı yaklaştıkça faiz indirim gerilimi yükselecektir.
DOLar: Geçen haftayı 8,32 de kapattığımızı ve alım yönünde işlemlerin olacağını haftanın sonunda da satış baskısı geleceğini söylemiştim. Haftaya alımla başlandı, 8.52 gördü ve son gün gelen satışlarla haftayı 8.46 dan kapattık. Yine döndük 8,50 üzeri önce günlük sonra haftalık kapanışlar gelmesin diye dua etmeye başlayacağız. Yoksa’nın yoksa’sı yok.
ONS ALTIN: Geçen haftaya 1.827 den başlamıştık. 1802 altında işin rengi değişir demiştim ve hafta sonu 1.787 $ dan kapattık. Bu hafta zorlu bir ons altın haftasına giriyoruz. Anlık değişimlere hazırlıklı olunuz. Korkuya kapılmadan net kararlar ile pozisyon alınız. Salı akşamından sonra bir yükseliş görebiliriz.
Hepimize bol bereketli, sağlıklı, mutlu ve iyi haftalar diliyorum.