Yeni bir hafta başında yine beraberiz. Bu hafta zorlu bir finans haftası olacak, Merkez bankasının faiz kararına kilitlenmiş olan para piyasaları, 23 Eylül’de ki karara odaklanmış durumda. Ekonomistler faizlerin bir süre daha inmemesi konusunda hem fikir iken sürpriz kararlara imza atan iktidarın ne yönde Merkez bankasına telkinde bulunacağını tahmin edemedikleri için endişeli durumdalar. Zaman yaklaştıkça dövizde yukarı yönlü hareketler hızlanmaya başladı. Enflasyon’un üzerinde faiz oranı olacağını her defasında söyleyen MB başkanının sözünün geçersizliğini ve güvensizliğinin kanıtı durumunda hareket ediyor döviz piyasası.
Bir tarafta artan enflasyon, bir tarafta kısa vadeli dış borçta yükseliş devam ediyor. Bir tarafta konut fiyatları 19 aydır enflasyonun üzerinde artıyor diğer tarafta konut satışlarında yıllık düşüş üçüncü ayında. Diğer tarafta cari açık Temmuz’da beklentileri aştı. İşsizlik Temmuz’da %12 yükseldi. Bu pencereyi açtığımızda dışarıda karabulutların kapladığı bir hava var. Çok şiddetli bir fırtına beklememek çok aşırı iyimserlik olur. Yazdıklarımı okuyunca birden 2008 yılında bizi teğet geçtiğini iddia ettiğimiz, fakat 20 yıl sonra 2001 krizinin etkisini yaşadığımızı iddia eden bir hükümet var ortada. Bu iddia ile aslında iktidar olduğu sürece hiçbir şeye çözüm bulamadığının itirafını etmiş oldu. Hala çılgınca alkışlayan ama mutfakta tenceresi kaynamayan bir kitle var ortada. Buna karşılık “Biz fahiş fiyat zulmünün önüne geçeceğiz” diyor Sayın Erdoğan, peki ne zaman geçecek? İktidar olduktan sonra mı ! Yoksa seçimden sonra mı? Yoksa, yoksa diye devam eden bir sürü sorular sorabilirim. Neyi beklediğini anlamamış olmakla beraber okurlarım bilir, ben Atasözlerini çok kullanırım. Yine bir Atasözü aklıma geldi, “ Zenginin keyfi gelene kadar, fakirin canı çıkarmış”. Her ne kadar yandaş medya gündeme getirmese de sosyal medyada gördüğüm kadarı ile intihar eden babalar her geçen gün çoğalıyor. Ülkede, fakir olmak zor ama baba olmak çok daha zor.
Bu hafta birçok ülkenin merkez bankasının toplantısı var. Alınacak kararlar ve tahvil alımının azaltılıp azaltılmayacağı gündeme gelecek. Haliyle bu piyasalara bir şekilde yansıyacak. Fed toplantısında olağan dışı bir şey beklenmese de alınacak kararlar da güvercin açıklamalar piyasalara iyi yansıyacağı gibi şahin açıklamalarda satış baskısını artıracaktır. Akıl, mantık ve bilimin göz ardı edilmediği bir hafta olması dileği ile haftalık analizlere geçiyorum.
BİST100: Geçen hafta bahsettiğim 1.414’ün bir şekilde test edilip oradan destek alarak geri dönüş sağlaması gerektiğini söylemiştim. Geçen hafta son iki gün bu rakamı test ettik ve aldığımız çıtır tepki ile haftayı 1.419,43 kapattık. 1.432 üzerinde günlük ve haftalık kapanış gelmediği sürece testereye devam edecek bir piyasa ile karşılaşacağız. Hatta satışların sertleştiğini göreceğiz. Merkez bankası kararını biz biraz erken sattık. O yüzden gerçekleşir ise geri tepkimenin çok hızlı olacağı kanısındayım. 1.363 deki gap’ın kapanmasını umut eden arkadaşlar dikkat etmeli diye düşünüyorum.
DOLar: Geçen hafta 8.50 üzeri günlük ve haftalık kapanış gelmesin diye dua etmiştik ama dualarımız kabul olmadı. Kabul olmayacak dualara amin demeyi bırakmamız lazım. Bu hafta MB kararı ile dövize çok dikkat edilmeli. Her ne olursa olsun aylık kapanışın 8.50 altında gerçekleşmediği taktirde, uzaya 4 şerit yol yapacağız desek inanan vatandaşlarımız var diyen eski bir bakan’ın lafı gerçek olur.
ONS ALTIN: Geçen hafta bahsettiğim Salı akşam üstü yükseliş beklentim gerçek olmuş olsa da Çarşamba günü ve sonrasında gelen satışlar sertleşince 1.754$ dan haftalık kapanış yaptık. Geçen hafta gelen satışlar ile haftalık sat sinyali yanmış oldu. İşin rengi değişir demiştim ve değişti. Gram altın bu düşüşten dövizin yukarı hareketi yüzünden fazla etkilenmedi. Ama MB kararı sonrası etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor.
Hepimize bol bereketli sağlıklı, mutlu ve iyi bir hafta diliyorum.